’At adam’ şaha kalktı: ‘At love you’ yu anlattı

BURCU YANAR/RÖPORTAJ

Hayvanlarla olan iletişiminiz ve bağınız nasıldır bilemiyorum. Kimileri sevmez, kimileri sever ama dokunamaz, kimileri birlikte yaşar, kimileri ise bir tutkuyla bağlıdır onlara. İşte hayatını atlara adayan at fotoğrafçısı Fatih Tezcan’da onlardan biri. 2017 yılında Kapadokya’da açtığı ‘At love you’ isimli fotoğraf sergisi ile adından söz ettiren Tezcan, yurt dışında birçok dergi ve gazetede konuşulan bir isim oldu. Atları çok sevmesine karşın bir at sahibi olmayan Tezcan, sorumluluklarını yerine getirebileceği bir zamanda bir at sahibi olmayı da çok istiyor. Gelin atların büyülü dünyasını fotoğraflayan Fatih Tezcan’ı bizler de yakından tanıyalım. Kim bilir belki röportajımı okuduktan sonra sizler de at binmeye gidebilirsiniz.

AT SEVGİM ÇOCUKLUKTAN GELİYOR

Öncelikle sizi biraz yakında tanıyabilir miyiz, kimdir Fatih Tezcan?

Fotoğraf tutkum ve atlar en büyük sevgimdir, kendimi en iyi böyle tanımlayabilirim. Fotoğraf çekmeye yaklaşık 8 sene önce başladım. 2017 Mayıs’ta Türkiye’de at çiftliğinde açılan ilk fotoğraf sergisini ‘At love you’ adında Kapadokya’da açtım. Büyük bir ilgi gördü. Milletvekilleri, Kaymakam, Kapadokya’nın ileri gelenleri ve fotoğrafçılar, yerel halk olarak çok büyük bir katılım oldu. Türkiye’de ve Brezilya dergilerinde röportajlarım ve haberlerim çıktı. İstanbul’da ‘At love you2’adında ikinci sergimi açtım. 7’den 77’ye herkese hitap etmiştim gördüğüm ilgi beni çok mutlu etmişti.

Sosyal medyada atlarla birlikte dikkat çeken bir profiliniz ve geniş de bir takipçi kitleniz mevcut. Nereden geliyor bu at sevgisi?

Instagram sayfamda çok emek veriyorum. Bunun için en güzel fotoğrafları seçip at hayranlarına sunmaya çalışıyorum. At sevgim çocukluktan gelen bir hayranlığımdı, git gide bir hayli çoğaldı ve bu sevgimi insanlara fotoğraflarımla gösteremeye çalışıyorum.

At sevginizi fotoğraf ile birleştirmeye nasıl karar verdiniz?

At sevgisi ile fotoğrafı birleştirme karırımı 2016 yılında ‘Güzel atlar ülkesi Kapadokya’da karar verdim. O büyülü ortamda bu güzelliklerle birlikte bir hayli harika vakit geçirdim. Beni benden aldı o güzellikler ve kararımı verip bu güzellikleri herkese göstererek ‘Bu sevgiyi aşılamalıyım’ düşüncesiyle doldum ve sadece at fotoğrafçısı olmaya karar verdim.

Atların sizi derinden etkileyen yanları nedir?

Neden at fotoğrafları? Beni etkileyen beni mest eden şeyleri vardı. Masum bakışları, insanın duygularını en iyi anlayan varlıklardan biri. Rap sanatçısı Sagopa Kajmer’in bir şarkısı vardır ‘Baytar’ diye sözlerinden yola çıkarak, “Rüzgar saçını süpürse mest olur bakışlarım” misali bende öyleyim atlara karşı büyük bir zaafım ve aşkım var. “Derdime çare baytarım yok.”

Kariyerinize hep at fotoğrafları çekerek mi devam edeceksiniz yoksa başka hayvanlar da kadrajınıza girecek mi?

Kariyerimde sadece at fotoğrafçılığı var. Diğer hayvanlarda güzel varlıklar tabi ki hepsine karşı sevgim var. Ama ben tercihimi sadece atlardan yana kullanmak istiyorum.

YILKI ATLARININ ARASINDA KALDIM

Hiç at saldırısına maruz kaldınız mı ya da fotoğraf çekerken atlarla ilgili kötü bir olay yaşadınız mı?

Saldırıdan ziyade şöyle bir anım olmuştu. ‘At love you’ sergisi için çekimlere Kayseri Hörmetçi Köyü’nde yılkı atlarını fotoğraflamaya gitmiştim oradaki atmosferi bilir misiniz bilmiyorum doğada yasayan yaklaşık 400-500 yılkı atı bulunuyor. Kasım aylarındaydı sanırım atların koşuşturmaları ile etraf toz duman olur ve bizlere şahane fotoğraf kareleri verir. Bu her mevsime göre değişiyor bazen su birikintilerinin içinde bazen de beyaz örtü kar üzerinde sürü halinde 4 nala koşuşturmaları gibi… Ben de onları fotoğraflamak için kendime güzel bir yer seçip tam karşılarında durup onları çekmek için heyecanla bekliyordum. Onlar karşımdan gelecek ve ben onları fotoğraflayacağım etrafta başka fotoğrafçılar falanda var onlar sağda solda çeşitli yerlerde duruyor bende nasıl bir cesaret varsa o zaman karşılarında durdum 400 at karşımdan geliyor bana doğru ve ben fotoğraf makinemi almışım avını bekleyen bir avcı misali bekliyorum. Yaklaştılar toz duman içinde ve ben denklanşöre basmaya başladım kendimce şahane fotoğraflar çekiyorum ve gitgide yaklaşan 400 yılkı atı var. Ben ise dünya ile irtibatı kesmişim sadece fotoğrafa odaklanmışım sağdan soldan gelen hiç bir sese aldırış etmiyorum. Herkes ‘Kaç oradan, üstüne çıkacaklar, seni ezecekler’ diye sesleniyormuş ama ben hiç birini duymadım. Bir anda kendimi 400 atın arasında buldum toz duman içinde sağımdan solumdan atlar koşuyor ve ben fotoğraf çekmeyi bırakıp şaşkınlık içinde ne yapacağımı bilemez bir şekilde bulmuştum. Her Hörmetçi’ye gittiğimde hep o an gözümün önüne gelir o anı hiç unutamadım hem korku hem heyecan hem tecrübe olmuştu benim için.

EN SEVDİĞİ AT CİNSİ FRİESİAN

Çevrenizdekiler bu sevginizi nasıl karşılıyor?

Çevremde atlara olan sevgimi kimse yadırgamadı. Çünkü insanların hayvan sevgisi farklı farklıdır. Kimi kedileri kimi köpekleri kimi kuşları kimi güvercinleri sever. Benim tutkum ve sevdam at. Çevremdeki insanlar bu sevgime destek olduklarını hissettirdiler. Kimi insanlara da bu sevgiyi ben aşılamışımdır. Hafta sonları at çiftliklerine gidip bana oradan fotoğraf yollayıp ‘Seninkilerle şahane bir hafta sonu geçirdim. Yine ilk fırsatta gidip onlarla vakit geçireceğim’ diyen çok insan oldu.

Bugüne kadar görüp aklınızdan çıkaramadığınız bir at türü var mı?

Evet, oldu. Friesian cinsi atlar. Onların yeleleri koşarken savrulması heybeti beni hep mest etmiştir.

Haber Merkezi