Sayfa Yükleniyor...
İzmir Cumhuriyet Halk Partisi Bornova Gençlik Kolları ve Ege Üniversitesi Komisyonu tarafından Bornova Uğur Mumcu Kültür Ve Sanat Merkezinde Cumhuriyet Gençliği adlı söyleşi gerçekleştirildi
TANER UYANIKER - CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve CHP Üniversite Komisyonu Başkanı Yaşar Ecerin konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye CHP Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla, CHP Bornova İlçe Başkanı Fatma Doğru ve CHP İzmir gençlik kolları Başkanı Sinan Sarıköse katıldı. Söyleşiden önce konuşma yapan Doğru, Siz gençler olarak geleceği kuracaksanız. Gazi Mustafa Kemal bu ülkeyi siz gençlere emanet etti. Bu coğrafya zengin bir coğrafya herkese yetecek kaynaklarımız var ama ancak bunu aklı ve vicdanı hür iktidarlar gerçekleştirebilir. CHP ne yazık ki 60 yıldır iktidar olamadı. Bu dönemde 68 kuşağını sindirdiler. Gençleri itelediler durdurmaya çalıştılar ama durduramayacaklar dedi. Doğrudan sonra kürsüye gelen Sarıköse ise, İzmir Balbayı özlemişti, Bornova Balbayı özlemişti, gençlik örgütlerimizin katkısıyla bu etkinliği gerçekleştirdik. O, soğuk hücresinden yazdıklarıyla bize ulaşmayı bildi ve biz hiçbir zaman onun düşüncesini unutmadık. Onun mektuplarının da birinde hücremin soğuk demirlerinde sizin parmaklarınızı hissediyoruz demişti. Sayın Balbay biz gençler olarak o soğuk hücredeki sizleri yüreğimizde ve kalbimizde hissetmiş gençleriz. Adalet herkese bir gün lazım olacaktı ve o bugün gerçekleşti diyerek sözlerini noktaladı.
ARITMA TESİSİ AÇARMIŞ GİBİ ÜNİVERSİTE AÇILDI İzmir CHP Bornova Gençlik Kolları ve Ege Üniversitesi Komisyonu tarafından gerçekleştirilen etkinlik CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve CHP Üniversite Komisyonu Başkanı Yaşar Ecerin gerçekleştirdikleri söyleşiyle devam etti. Söyleşide ilk söz hakkını alan Ecer; açılan çok sayıda üniversitelere dikkat çekti. Açılan üniversitelerde eğitimin yetersiz olduğunu söyleyen Ecer, Arıtma tesisi açar gibi önü arkası düşünülmeden üniversite açılmış ve sonucunda üniversite kurumu iyi eğitim veremiyor. Bunun yanında üniversitede bulunan sol gençlik pratik siyaset yapmalıdır. Bundan önceki sol gençlik ideolojiye çok takılı kaldı ve pratik siyasetten uzaklaştı. Bizler ideolojik bütünlüğü sağlarken bir taraftan da pratik siyaseti yapıyoruz dedi.
YÖK ÜNİVERSİTELERİ KALDIRAMIYOR Üniversite dönemindeki Bornovadan bahsederek sözlerine başlayan Balbay, Küçük parkın doğallığı biraz bozulmuş. Büyük parkta ki çam ağaçları korunmuş. Buraya gelmeden önce ovacığa gittim çam ağaçlarını kesmişler içim sızladı. Orada bir orman kıyımı var. Bu güzellikleri korumak için bir Ege planlaması yapmamız gerekiyor. Sadece insan odaklı değil yaşam odaklı bir Ege projesi yapmak gerekiyor. Bunun yanı sıra bizim öğrencilik dönemimizde 16 üniversite vardı YÖK o zaman kurulmuştu ve şimdi 194 üniversite var YÖK bu kadar üniversiteyi kaldıramıyor. Gençlerimizin ise hedefleri olsun o hedefler üzerine güzellikler kurulsun istiyorum dedi.
HER ŞEYE RAĞMEN GEZİ DİRENİŞİ Ailelerin eğitime önem verdiklerini söyleyen Balbay, Aile harcamalarının çoğunluğunu çocuklarının eğitimine harcıyor. Bu da başlı başına bir eğitim atağıdır. Günümüzde okur yazarlık, günlük eve gazete girmesi ve ayda bir yayınevine gitmekle ölçülüyor. Bu verilere göre Japonyada yüzde 65 okur yazar oranı varken Türkiyede ise sadece yüzde 5tir. Aynı zamanda üniversite mezunu da yüde 5tir. Bizim zamanımızda bir kitap ilk baskısını beş bin yaparken şimdi iki bin yapıyor ama her şeye rağmen bu ülkede bir gezi direnişi başarıldıysa hala umut var demektir. Bu ülkenin en acı taraflarından biriside gençlerimizin geleceğini yurtdışın da aramalarıdır. Buna rağmen geleceklerini burada arayan gençlerde vardır bunları gezide gördük dedi
İKİNİZ DE HAKLISINIZ Hedefi amacı ne olursa olsun hukuksuzluğun her türlüsüne hayır diyen Balbay sözlerine şöyle devam etti, Günümüzde hukuk üzerinde cemaat ve AKP kavgası yaşanıyor. Cemaat diyor ki AKPye hırsızsın, AKPde cemaate diyor ki sen yasadışı örgütlenerek devleti tümüyle ele geçirmeye çalışıyorsun. Bende diyorum ki ikiniz de haklısınız. Biz Türkiyeyi bu ikilinin mücadelesine kurban edemeyiz. Eğer edersek de bize yuh olsun. Şunu da söyleyeyim arkadaşlar diktatörlük bir kişinin milyonlarca kişiyi yönetmesi değildir, diktatörlük milyonlarca kişinin bir kişi tarafından yönetilmeyi kabul etmesidir dedi.
Haber Merkezi