Beyaz önlük hayaliyle engelleri aşıp geçti

İzmir’de yaşayan ve  2 yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle yatağa mahkum kalan 60 yaşındaki Topugil’in, o günün şartlarında yeterli tedavi imkanı bulamayan ailesi, eğitim çağına gelen çocuklarını okula kucaklarında götürüp getirdi.

İlkokul ve ortaokulu büyük zorluklar içerisinde tamamlayan Topugil, tekerlekli sandalyesi olmadığı için liseye devam edemedi. Bu sorunlardan dolayı eğitimine 6 yıl ara veren Topugil, dışarıdan liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavlarına girdi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. Lise eğitimi sırasında 2 kez ameliyat olan Topugil, ilk adımlarını da 18 yaşında bacaklarına takılan yürüme cihazı ve dengede durmasını sağlayan baston yardımıyla attı.

Azmi ve başarısıyla herkesin takdirini kazanan Topugil, kendisini ayağa kaldıran doktorun elinden 33 yaşında hekim diplomasını alarak çocukluk hayallerine ulaştı. Doktor olduktan sonra İzmir’in Kemalpaşa, Kınık ve Konak ilçelerinde görev yapan Topugil halen Gaziemir Aile Sağlığı Merkezinde çalışıyor. Balçova’daki evinden arabasıyla Gaziemir’de çalıştığı aile sağlığı merkezine gelen bir çocuk babası Topugil’i kapıda 25 yıldır yanından hiç ayrılmayan hemşire Mahsume Ağraş karşılıyor. Hemşiresinin yardımı ile beyaz önlüğünü giyen engelli doktor, hastalarıyla kurduğu iletişimle dikkati çekiyor.

MÜCADELE EDECEĞİZ

Hamit Topugil, yaptığı açıklamada, çocukluğu hastanede geçtiği için o dönem hep doktor olmayı istediğini söyledi. Ailesi, arkadaşları ve öğretmenlerinin desteğiyle hayaline kavuştuğunu anlatan Topugil, “Yaşadığım olumsuzluklara rağmen hiç pes etmedim. Kesinlikle ‘engel’ diye bir şey yok. Engelleri aşarız ama mücadele edeceğiz, pes etmeyeceğiz. Ben de kendimi hiçbir zaman engelli hissetmedim” dedi. 

Mesleğine başladığı ilk günü hala unutamadığını dile getiren Topugil, sağlığı el verdiği sürece doktorluk yapmayı sürdüreceğini vurguladı. İnsanların sağlık sorunlarına çare bulmanın çok mutluluk verici olduğunu ifade eden Topugil, şöyle konuştu: “Beyaz önlüğüm benim hayatımın en güzel ve kıymetli yerinde. Onsuz hayatı düşünemiyorum. İzinden döndüğüm zaman hastalarıma sarılasım geliyor. Hastalarım da beni görünce çok mutlu oluyorlar. 6 aylık ömrümün kaldığını bilsem 3 ayını burada geçirmek isterim. Hayatı ve insanları çok seviyorum. Karşılaşmak istemediğim ne varsa hastalara yaşatmıyorum.” n AA

Haber Merkezi