Bina sokağa yıkıldı!

İzmir Mimarlık Merkezi’nin yanında yıllardır boş duran ‘Eski Büyük Dershane’ binasının hiçbir can ve mal güvenliği için önlem alınmadan yıkılması vatandaşın ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin tepkisine neden oldu

  • Oluşturulma Tarihi : 25.10.2018 08:50
  • Güncelleme Tarihi : 25.10.2018 08:50
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bina sokağa yıkıldı! haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin binası yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Nedeni ise ‘Eski Büyük Dershane’ binasının hiçbir güvenlik önlemi alınmadan yıkılması. Şube, sulama yapılmadan iki gün içerisinde yıkımı gerçekleşen binaya ilişkin mahkemeye başvurarak şikayette bulundu, tespit istedi. Yoğun şikayet üzerine her ne kadar inşaat firması alanın etrafını sonradan tahtalarla örmeye çalışsa da bu kez esnaf toz, toprak ve gürültüden rahatsız olmaya başladı. Yola kadar taşan çalışma araç trafiğini aksatırken, binanın bahçe kısmının halen otopark olarak kullanılıyor olması ‘yok artık’ dedirtti. İnsanların para için canlarını hiçe saydığını vurgulayan Mimarlar Odası İzmir Şubesi üyelerinden Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Binanın bir duvarı bizim binamızın üzerine düştü. Çağdaş ve uygar bir kentte, 2018 yılında böyle bir yıkım çalışması olamaz. Otopark çalışanları ise 3 günlük paradan dahi olmak istemediler” dedi. “Bizim binamıza yıkımlar esnasında zarar verildi” diyerek konuşmasına başlayan Mutlu, “Binaya çarptılar, yıkımı gerçekleşen binanın bir duvarı bizim binamızın üzerine düştü. Belediyeye şikâyet ettik ve mahkemeye tespitte bulunduk. Tespit istedik. Onu bekliyoruz şu an” diye konuştu.



“BİNAYI SOKAĞA YIKTILAR”
İzmir’de gerçekleşen yıkımların çoğunun plansızca yapıldığını iddia eden Mutlu, “Sulama kesinlikle yapılmadı. Hiçbir önlem alınmadı. İki gün içerisinde kocaman bina sokağa yıkıldı. Bu binanın sokağa devrilmesi, etrafında güvenlik önleminin alınmaması o kadar ciddi bir mesele ki. Perdeleme olması lazım, taşların sokağa düşmemesi gerekiyor. Bunlar tam tersine binayı bütün sokağa yıktılar. Bu firma bunu hep yapıyor. Konak Belediyesi de her zaman göz yumuyor” ifadelerine yer verdi. Güvenliğin çok önemli bir husus olduğunu belirten Mutlu, şöyle ekledi: “Bir binayı alıp böyle hesapsızca sokağa dökerseniz, o binanın duvarı gelir böyle başkasının binasının üzerine yıkılır. Bizim binamız çelik kolonlarla desteklenen güçlü duvarlardan oluştuğu için sadece dışında patlamalar oldu, o kadar.”
“HİÇBİR TEDBİR ALINMADI”
“Ancak orada başka bir binada olabilirdi” sözlerine dikkati çeken Mutlu, “Gece içerisinde yaşayan insanlar olabilirdi, duvar yıkılabilirdi. İnanın ki hiçbir tedbir alınmadı. Ve bunları belediyenin kontrol etmesi gerekiyordu. Bu aykırı uygulamaları durdurması gerekiyordu. Biz şikayette bulunduk fakat belediye bizim zorlamamızla sadece bir uyarı yazısı yazabildi. ‘Dikkatli güvenlik önlemi alın’ diye. Böyle bir şey yazılabilir mi? Bir firma ya ‘güvenlik önlemi al’ denmez. ‘Güvenlik önlemini alana kadar bu yıkımı durduruyorum’ denilir. Koskoca bir bina iki günde yıkılmaz. Bu da oldukça yanlış. Yavaş yavaş, sistemli, sulayarak, gerekli borular sökülerek gerçekleştirilmeliydi” dedi.



“TAMAMEN YASADIŞI”
Binanın önceden ‘Eski Büyük Dershane’ olduğunu kaydeden Mutlu, bir diğer önemli soruna da şöyle yer verdi: “Tarihi Eski Büyük Dershane olarak tanınırdı. Çoğu İzmirlinin bildiği bir yerdi. Sonradan metruk bir binaya dönüştü. Metruk bir haldeyken arka bahçesi otopark olarak kullanılıyordu. Yıkımlardan sonra tamamen otopark olacak. O bahçe zaten öncesinde de dediğim gibi otopark olarak kullanılıyordu. İnanır mısınız yıkımda otopark olarak kullanmaya devam ettiler. Bu çok ilginç ve yanlış. O bahçedeki araçların oradan çıkartılıp, binanın bahçeye doğru yıkılması gerekliydi. Orada kendi bahçeleri varken gelip binayı bizim üzerimize ve yola doğru yıkmaya başladılar. Binayı bahçeye yıkacaklardı, molozları orada toplayacaklardı. Otoparkta 3 günde kazanacakları paradan dahi olmak istemediler. Bu kadar ki canları onlar için önemsiz. İnanılır gibi değil. Bu yıkım tamamen yasa dışı, tamamen kural dışı. Ve buna göz yumanda belediye. Bu firmanın artık bu şekilde canları hiçe sayarak çalışmasına izin vermemeli. İkinci Kordon’da Yapı Kredi yıkılmıştı. Yapı Kredi’yi de koskoca Cumhuriyet Bulvarı’na yıkmışlardı. Yine etrafında hiçbir perde önlemi almaksızın iş makineleri geziniyordu. Çağdaş ve uygar bir kentte, 2018 yılında böyle bir yıkım çalışması olamaz.”
“ALSANCAK’A BU YAPILIR MI?”
Bölgede esnaflık yapan bir kişi ise, “Yasaları, kaideleri, kontrollü uygulamaları hazırlamak mümkün. Kişileri eğitmek ise ayrı bir mesele. Ailede ve çocuklukta başlıyor esasen. Sonra mühendis, mimar vs. olunuyor. Ama bilinçli, duyarlı, özenli, saygılı yetişilmemişse işte size komşuda olduğu olan oluyor. Bu durum beni en çok rahatsız eden kısmı. Galiba odalarımızın ve eğitim müesseselerimizin dilemması da bu. İki çuval moloz koysan kapı önüne anında ceza keserler. Bina komple moloz olmuş görmemeleri enteresan. Can güvenliği, perde, asbest konularına ise hiç girmeyeceğim. Dediğim dedik bir dünyadayız artık. Yıkımı yola kadar yaymışlar. Araç trafiği almış başını gidiyor. Yaya yolumuzu elimizden aldılar. Yürüyecek alan yok. Sulama yapılmıyor. Sonradan yapmaya başladılar. Korna sesi, toz, toprak, gürültü. Alsancak’a bu yapılır mı?” sözlerini kullandı.

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script