Büyükşehir’e dava kapıda

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesinde tartışmaya yol açan yeni personel takip sistemine karşı tepkiler giderek yükseliyor. Büyükşehir’in yeni uygulaması personel takip sistemi hayata geçirilmeden 3 sendikanın tepkisini çekmişti. Sendikalar sistemi mobbing olarak gördüklerini ve uygulamanın kaldırılmasını istemişti.

Yaklaşık 1 milyon lira bedelle satın alınan ve önceki gün hizmet binalarında kullanılmaya başlayan personel takip sistemi krize yol açtı. Sabah saatlerinde belediye önünde uygulamayı protesto eden Genel- İş, Tüm-Yerel-Sen ve Tüm-Bel-Sen’e bağlı belediye çalışanları, maliyeti 1 milyon tutan sistemin mobbing ve baskı içerikli olduğunu vurguladı. Sendikalar, “fişleme” olarak niteledikleri, bina önünde uzun kuyruklara yol açan ve personeli çileden çıkartan uygulamaya karşı dava açacaklarını duyurdu.

UYGULAMANIN KALDIRILMASI İÇİN YARGIYA GİDECEKLER

Toplu sözleşme dönemlerinde ulaşım ve yemek taleplerine olumlu yaklaşmayan Büyükşehir Belediyesinin bu uygulama için para harcamasını israf olarak değerlendiren sendikalar kart, parmak ve yüz okutma sisteminden vazgeçilmesini istedi. Sabah mesai giriş saatlerinde belediye sarayı önünde toplanan yüz kadar memur ve işçi yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle uygulamanın kaldırılması için yargıya gideceklerini açıkladı. Geçmişte Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunan ve kişisel haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle iptal edilen sistemin belediye binalarından kaldırılması için sendikalar ayrı ayrı dava açacak.

“MÜCADELEMİZİ DE SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”

Belediyede çalışan memurlar olarak öncelikli taleplerinin sosyal haklarda iyileştirme olduğunu hatırlatan Tüm-Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ulus Bozkır, "Tüm sendikalar olarak ortak bir tepki gösterdik ve bu konuda kararlıyız. Mücadelemizi de sonuna kadar sürdüreceğiz. Yasaya aykırı bu uygulama sona ermediği takdirde gelecekte başka türlü sıkıntılar olacak, bu konuda belediyeyi son kez uyarıyoruz. Bu sisteme karşı Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde açılan ve personelin lehine sonuçlanan örnek davalar var. Valilik de benzer uygulama hayata geçirilmek istendi ancak geri adım attılar. İzmir Büyükşehir Belediyesi adeta kapalı bir cezaevine döndü. Tepkiler giderek artıyor. Bu yapılan icraatlarıyla övünen bir kurumun çalışanlarına güvenmediğinin kanıtıdır. Belediye kamu kaynaklarını bu şekilde boşa harcayarak bütçesini israf edeceğine emekçilerine sosyal haklarını versin. Biz belediyeden fişleme kartı değil, asıl hakkımız olan yemek ve yol kartı istiyoruz" diye konuştu.

Haber Merkezi