Çocuk sevgisi ile kötülüğe ‘Sus’ dedi

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Çocukları ve Aileleri Koruma Derneği (ÇOVAK) Gençlik Spor ve Sanat Kulübü Kurucu Başkanı ve aynı zamanda İzmir Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde Hemşire olarak görev yapan Özgül Gedikli, birkaç yıl önce taşındığı Buca’nın Gediz semtinde gördükleri karşısında kayıtsız kalamayarak ailesi tarafında yeterince ilgi göremeyen, suça meyilli ve parçalanmış ailelerin çocuklarını bu tür kötülüklerden uzak tutmak için bir dernek kurdu. 2011 yılından bu yana hizmet veren derneğin defalarca kez haberi yapılmasına rağmen en büyük sorunu ise, eğitimlerini gerçekleştirebilecekleri düzgün bir dernek binalarının bulunmaması.
5 KATLI BİR BİNA İSTİYORLAR
Gönüllülük esası ile çalışan ve özellikle parçalanmış ailelerin çocukları ile sokaktaki çocukları topluma kazandırmak amacıyla hizmet veren ÇOVAK, çocuklara spor kültürünü aşılayarak onları sigara, uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddelerden koruyarak daha sağlıklı bir gelecek sunmayı hedefliyor. Dernek Başkanı Özgül Gedikli, “Gediz Mahallesi’nde sürekli cam şişeler içinde patlayıcı madde ile oynayarak bununla eğlenen çocukları gördüğümde bir top alıp onlarla futbol oynayarak iletişim kurmaya karar verdim. Zaman geçtikçe çocuklar ile birbirimize alıştık. Aramıza katılan çocukların sayısı artmaya başlayınca da ÇOVAK Kulübü’nü hayata geçirdik” dedi. Çocuklara dokunmayı sürdürmek ve onları kötülüklerden koruyarak eğitime, spora ve sanata yönlendirebilmek için 5 katlı bir dernek binasına ve gönüllülere ihtiyacı olduğunu aktaran Özgül Gedikli, “Şu anda bin adet çocuğa hizmet veriyoruz ve bu sayı giderek artıyor. El becerilerini arttırmak için atölyelerimiz, spor kulüplerimiz, tiyatro gruplarımız mevcut. Annelere de eğitimler vermeye çalışıyoruz. Tüm bunları layıkıyla yapmaya çalışırken dernek binamız olmadığı için hiçbir şey yapamıyoruz” diye konuştu.
“İzmir’in arka mahallelerindeki çocuklara kayıtsız kalamadığım için bu işe giriştim” açıklamasına yer veren Gedikli, “Türkiye’de yaşıyorsanız ve bu insanları seviyorsanız bir şekilde bu insanlara el atmak zorundasınız. Ben de çocuklarla ilgilenmeyi seviyorum. Aslında benim ilk hedefim sokaklarda yaşayan çocuklarla ilgilenmekti fakat tüm bunları tek başınıza yapamayacağınızı zamanla anlıyorsunuz. Buca Göksu’ya taşınmak ve oradaki çocukları görmek beni çok farklı bir noktaya itti. İlkokul 4. sınıfa giden çocukların neredeyse hiç okuma yazma öğrenemediklerini fark ettim. Bu bizi çok şaşırttı ve çocuklarla yüksek sesle okumalar yapmaya başladık. Onları her anlamda geliştirmek ve ilgi alanlarını fark etmek için büyük bir çaba gösterdik” ifadelerini kullandı.
“DESTEK BEKLİYORUZ”
“Bu çocuklara destek verilirse çocukların hayata bakış açısı değişir. Bunu yaşayarak gördük” diyen Gedikli, “Bu çocukların aileleri genellikle çocuklarını nasıl yönlendireceklerini bilemiyorlar, ailelerinde ne gördülerse çocuklarına öyle davranıyorlar. Bu sebeple çocuklar kötü alışkanlıklara daha meyilli oluyor. Biz bu noktada devreye girerek çocukları daha bilinçli ve amacı olan bir hayata entegre etmek için çabalıyoruz. Şuanda ise ailelerden gelen tepkilere baktığımızda çocuklarını hatta kendilerini bile bizlere gözü kapalı olarak emanet edebileceklerini söylüyorlar” diye belirtti. Özgül Gedikli, son olarak birtakım projeler geliştirdiklerini fakat bunları hayata geçirebilmek için maddi ve manevi desteğe ihtiyaçları olduğunu dile getirerek, “Şimdilerde ‘Yöresel ev yemekleri’ adında bir projemiz var. Eğer bir belediyeden destek bulabilirsek bu çocukların annelerinin de yöresel yemeklerini yapıp satarak ev ekonomisine katkıda bulunabilecekleri bir işleri olacak. Derneğimizin kasasında tüm bunları karşılayabilecek bir bütçe olmadığı için de biz belediyelerden ve İzmirli iş insanlarından destek bekliyoruz” dedi.
“ÇOCUKLARINIZA DOKUNUN!”
Ailelere uyarılarda bulunan Özgül Gedikli, şunları söyleyerek sözlerini noktaladı: “Sokaklar çocuk doğurmuyor. Hiçbir çocuk sokak çocuğu değildir. Dolayısıyla çocuklarını korumak için ailelere büyük bir iş düşüyor. Doğurup sokağa atmak ile ebeveyn olunmuyor. Çocuklara özen ve ilgi göstermek gerekiyor. Anne ve baba gerekli ilgi ve sevgiyi göstermediği takdirde çocuk ailesinden görmediği o ilgiyi dışarıda aramaya başlıyor. O yüzden mümkün mertebede herkes çocuğuna dokunsun. Bunun zengini fakiri yok.”

Haber Merkezi