Çözüm demir değil, restorasyon!

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmir’in merkezi Konak İlçesi’nde bulunan Fevzipaşa Mahallesi 442 Sokak, muazzam bir tarihe ev sahipliği yapıyor. Ancak böylesine bir tarihin sahipsiz bırakılması eleştirilere neden oldu. Çoğu şahsa ait olan fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından alınması mümkün bulunan tarihi yapıların etrafı şimdi demirlerle kaplı. Daha doğrusu yıllar önce her an yıkılması söz konusu olduğu için böyle bir önlem alındı, üzerine de “Bu binanın yakınından geçmek tehlikelidir. Her an yıkılabilir’ tabelası asılarak gidildi. ‘Bu demirlere bunca para verip bu halde bırakacağınıza gelip restore edin” diyen vatandaş kadar yerel tarih araştırmacıları da tepkili. 442 Sokak’ta bulunan ve Kızılay’ın İzmir’deki ilk yeri olarak bilinen bina için restore çalışmalarının başladığı söylendi. Ancak vatandaştan aldığımız bilgiye göre buradaki çalışma da durduruldu. Sokaktaki yapılar için acil çözüm isteyen vatandaşlar, hem canlarının hem de tarihlerinin tehlike altında olduğunu vurguladı.



KIZILAY’IN İLK BİNASI!
Sokaktaki tarihi yapıların terk edilişine dair konuşan bir vatandaş şunlara yer verdi: “Osmanlı Döneminden bu yana sayısız tarihi gelişmeye tanıklık eden ve yaklaşık yüz yıldır ayakta kalan, sayılı tarihi yapılardan İzmir’de Kızılay tarafından inşa edilen ilk bina böyle kaderine terk edildi. Hâlbuki kent merkezi Konak’tan sadece birkaç dakika uzaklıkta bulunuyor. Bu metruk yapının kapısına yıllar önce kilit vuruldu, geçmişte sayısız muhtaç vatandaşa yardım eden yapının tak kendisi şimdi yardıma muhtaç hale geldi. Bina açıldığı 1911 yılından bu yana sayısız badireler atlattı ve kentin en işlek noktası olan Konak’ta yıkıma karşı direndi ama şu an hem devletten hem de belediyeden yardım eli bekliyor. Bu demirlere bunca para verip bu halde bırakacağınıza gelip restore edin”



“SAĞLIK MÜZESİ OLSUN”
Uzun yıllar önce hizmete son verilerek kapatılan Konak’taki Kızılay’a ait hizmet binası, her ne kadar ‘restore çalışmaları yapılıyor’ dense de tarihin tozlu sayfalarında yer almaya devam ediyor. Görüşlerine yer verdiğimiz Yerel Tarih Araştırmacısı Mehmet Ozan Semerci, sahipsiz kalan ve onarım bekleyen Kızılay binasına ilişkin konuştu. Etrafı metruk binalarla çevrili ve mezbelelik hale gelen yapının kurtarılması için yetkililere çağrıda bulunan Semerci, şunları ekledi: “Kızılay’ın eşsiz hizmetler verdiği bu tarihi binanın geldiği hal içimizi acıtıyor. Bu binaya sahip çıkılmaması acı bir durumdur. Söz konusu tarihi yapı, Osmanlı Döneminde, Marko Paşa, Doktor Abdullah Bey, Kırımlı Aziz Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa tarafından Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak 11 Haziran 1868’de kurulan bugün ki Kızılay’ın İzmir’de 28 Kasım 2011 tarihinde inşa edilen ilk binasıdır. Osmanlı Dönemi, Kurtuluş Savaşı, İzmir’in İşgali, Cumhuriyet döneminde savaş, deprem, afet, yangın, göç gibi sayısız olayda, savaştan çıkan genç ülkede yaraların sarılmasında önemli bir dönüm noktası olan bir tarihi yapının bugün geldiği nokta ne yazık ki içimizi acıtmaktadır. Bu binanın Kızılay’a yakışacak şekilde onarılıp Sağlık Müzesi olarak İzmir’e kazandırılmasını istiyoruz.” İzmir halkına sıcak çorbanın dağıtıldığı, savaş döneminde de yaralılara can suyu olan sağlık merkezi değil, bölgede bulunan diğer tüm metruk yapılar kurtarılmayı bekliyor.