Cumhuriyet Savcısı cinayetinde sanık hakim karşısına çıktı: Dava ertelendi

Anadolu 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk celsede, tutuklu sanık Gül ile hayatını kaybeden kişinin yakınları ve tarafların avukatları duruşma salonunda yer aldı. Söz verilen sanık Gül, savunmasında ruhsal tedavi altında olduğunu ve düzenli olarak ilaç kullandığını ifade etti.

Maktul Ercan Kayhan'ın iş ortağı olan ve tanık olarak dinlenen Bilal Bilgin, olay günü mutfakta sipariş hazırladığını, bu sırada sanığın mutfağa geldiğini belirterek, "Doğrudan tezgahtan bıçağa uzandı. Bıçakla üzerime yürüdü. O sıra Ercan sanığı görüp yanımıza geldi. 'Sen yine buraya mı geldin?' şeklinde konuştu. Sanık, Ercan'ı görünce beni bırakıp Ercan Bey'e yürüdü, bıçakla saldırdı. Ben o sırada bıçak ile kaç hamle yaptığını görmedim. Ercan yere düşmüştü. Ben sanığı onun üzerinden çekmeye çalıştım ancak çekemedim. Sonrasında dışarı atladım ve yan tarafta bulunan karakola girdim, haber verdim. Döndüğümde vefat etmişti." diye konuştu.

Sanık Gül, tanık Bilgin'in beyanı sırasında araya girmesi nedeniyle mahkeme başkanının talimatıyla duruşma salonundan çıkartıldı. Bilgin'in beyanını tamamlamasının ardından sanık Gül tekrar salona getirildi.

“BİLEREK VE İSTEYEREK YAPTI”

Olay günü müşteri olarak mekanda bulunan tanık Celal Can, mekana nişanlısı Ayşegül Temel ile gittiğini ve aile dostu olan maktul Ercan Kayhan'la burada bir süre sohbet ettiğini belirterek, "Kalktığında Ercan, olayın olduğu bölüme gitti. Sanığın geldiğini gördük ancak kendisini tanımadığımız için önemsemedik. Sanık mutfağa gitti, Bilal'i kovalıyordu. Şakalaşıyorlar sandım. Ercan müdahaleye gitti. Ayşegül, sanığın elinde bıçak gördüğünü söyledi. Bunun üzerine yanlarına koştum. Sanık, Ercan'ı boynundan tutmuş eğilmiş vaziyettelerdi. Her yerde kan vardı. Ercan'ın boğazından yoğun kan akıyordu. Aklıma hemen bitişikteki jandarma karakolu geldi, oraya araçla gittim. Durumu nöbetçilere anlattım. Birlikte hemen işletmeye döndük. Sanığı işletmenin dış çıkış kapısında gördük. Jandarmalar sanığı muhafaza altına aldılar. Sanığın, Ercan'ın boğazını kestiğini gördüm. Bu olayı bilerek ve isteyerek yaptı." diye konuştu.

Tanık sıfatıyla ifade veren sanık Gül’ün annesi, oğlu ile Ercan Kayhan’ın bir dönem samimi ilişkiler kurduğunu, Kayhan’ın oğluna çeşitli sözler verdiğini ancak daha sonra onu çevresinden kopardığını ve bu süreçte oğlunun psikolojik olarak boşluğa sürüklendiğini öne sürdü.

Bu beyanlar üzerine maktulün yakınları tepki gösterdi. Tartışmanın büyümesi ve sanık Gül’ün de araya girmesiyle yaşanan kısa süreli gerginlik sonrası sanık ile annesi duruşma salonundan çıkarıldı.

Sanık Gül’ün babası ise, oğlunun maktulün işletmesinden ayrıldıktan sonra başka bir işte çalışmaya başladığını, ancak kısa süre sonra işten çıkarıldığını ve bu durumun sorumlusunun maktul olduğunu iddia etti.

DURUŞMA ERTELENDİ

Sanığın savunması ile tanık ifadelerinin tamamlanmasının ardından mütalaası sorulan Cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin sürdürülmesini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, henüz dinlenmeyen üç tanığın bir sonraki duruşmada dinlenmesine ve otopsi raporunun beklenmesine hükmederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

NE OLMUŞTU?

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede, 3 Eylül tarihinde Çekmeköy’deki bir restorana giden savcı Kayhan’ın, daha önce aynı iş yerinde garson olarak çalıştığı belirtilen Mustafa Can Gül tarafından bıçakla boğazı kesilerek öldürüldüğü ifade edildi.

İddianamede, Mustafa Can Gül’ün “tasarlayarak ve canavarca hisle kasten öldürme” suçunu işlediği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame, Anadolu 25. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu.

Ayrıca şüpheli Gül hakkında, maktul Kayhan’a yönelik saldırıyı gerçekleştirmeden önce Bilal Bilgin’i bıçakla kovaladığı iddiasıyla yürütülen soruşturma sonucunda ayrı bir iddianame daha hazırlandığı belirtildi. Bu dosyada sanık hakkında “silahla tehdit” suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istendi.