Dolandırıcılara dikkat!

Dolandırıcıların seçtikleri yöntemler akıl almaz hale gelebiliyor. Vatandaşları uyaran Avukat Ulaş Çoban, “Bazen hakim, savcı gibi bazen de bankadan aradıklarını söyleyen kişilere bilgilerinizi vermeyin” diye konuştu

  • Oluşturulma Tarihi : 20.12.2017 06:49
  • Güncelleme Tarihi : 20.12.2017 06:49
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dolandırıcılara dikkat! haberinin görseli

ONURHAN ALPAGUT

Teknolojinin ilerlemesi ile kötü niyetli kişilere saldırı yapacak mecra sayısı da arttı. Dolandırıcılığın teknoloji ile birleşiminde oluşan siber suçlar toplumun her kesimini tehdit eder hale geldi. Ancak dolandırıcılığın bilişim yoluyla işlenmesi ile bilişim suçu arasında keskin bir çizgi olduğunu belirten Avukat Ulaş Çoban, iki kavram arasındaki farkı ve alınması gereken önlemleri anlattı.

Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) 157 ve 158 maddelerinde düzenlenen bir kavram olan dolandırıcılığı bir kişinin rızası dışında haksız çıkar sağlamak olayı olarak özetleyen Çoban, “157. maddede tamamen basit şekli düzenlenmiştir. Yani sadece dolandırma kastıyla hareket ederek bir kişiden çıkar sağlamaktır. Ancak 158. maddede bunun nitelikli hali düzenlenmiştir. Bu madde ağırlaştırıcı sebeplerden oluşur. Bir kişinin içinde bulunduğu zor durumdan faydalanmak, basın ve yayın organları, bilişim teknolojileri, kamu ve bankacılık organları kullanmak gibi farklı çeşitleri vardır. Bu suçlar dolandırıcılığın nitelikli hali olur” dedi. Günümüzde en çok kullanılan yöntemin bilişim yoluyla dolandırmak olduğunu dile getiren Çoban, “Burada önemli bir nokta var. Dolandırıcılığın bilişim vasıtasıyla işlenmesi ile bilişim suçu ayrı kavramlardır. Bilişim suçu dediğimiz, halk arasında siber saldırı olarak bildiğimiz kavram ayrı bir şekilde düzenlenmiştir. Bilgisayar, telefon, iletişim araçları, manyetik ve sanal ortamda yapılan her türlü suç bu düzenlemeye girer” diye konuştu.

ÖRNEKLE ANLATTI

Dolandırıcılığın bilişim teknolojileri kullanılarak işlenmesi ile bilişim suçunun farklı değerlendirildiğinin altını çizen Çoban, “Mesela bir internet sitesine otomobilinizi satmak için koydunuz. Aslında öyle bir aracınız yok. Müşteri siteden bu aracı gördü beğendi ve siz bir hesap numarası verdiniz. O hesap numarasına para aktarıldı. Bu internet üzerinden olduğu için bilişim suçu gibi düşünülüyor ama burada ki olay bilişim suçuna girmiyor. Bu 158. Maddeye göre dolandırıcılığın nitelikli hallerinden bilişim teknolojilerin kullanılarak yapılmasına giriyor. Dolayısıyla suç tamamen o maddeye göre yargıya taşınıyor” şeklinde konuştu.

ALT SINIR 1 YIL ARTIRILDI

Çoban, ceza da delil olmasının önemli olduğunu da söyledi. Çoban, “Herkes her şeyi iddia edebilir ama o iddianın tespit edilmesi gereklidir. Dolayısıyla bunun ispatında özellikle telefon dolandırıcılığında çok sorun yaşanıyor. 6763 sayılı bir kanun değişikliği oldu. Normal şartlarda 157. maddede 1 yıl ila 5 yıl arasında bir ceza öngörülüyor. Ancak nitelikli halinde bu 3 yıl ila 10 yıl arasında bir ceza öngörülüyordu. Yeni düzenleme ile alt sınır 3 yıldan 4 yıla çıkarıldı. Dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşlarını kullanarak yani onlardan biriymiş gibi arayarak çıkar elde etme içgüdüsüyle yapılan suçlarda daha ağırlaştırıcı bir düzenleme yapıldı. Bu da bilişim suçu olarak değil dolandırıcılığın nitelikli hali kapsamında değerlendiriliyor” dedi.

8 YIL İÇERİSİNDE BİLDİRİM YAPILABİLİYOR

Dolandırıcılıkta bir dava zaman aşımı olduğunu söyleyen Çoban, “8 yıl içerisinde şikayette bulunulması gereklidir. 157. madde uzlaşma kapsamında değerlendirilebilir ama nitelikli halinde ceza artırıcı nedenlerde girdiği için uzlaşma kapsamına çok sokulmuyor. Uzlaşma da önemli olan mağdurun zararının karşılanmasıdır. Aynı şey bilişim suçu içinde geçerlidir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı dediğimiz bir karar var. Bu tamamen etkin pişmanlıkla birlikte mağdurun zararı karşılandıysa ve o kişinin işlediği suç nedeniyle aldığı ceza 2 yıl ve altındaysa bir de başka nedenden dolayı sabıkası yoksa hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Bu ceza indirimi değildir, denetimdir. Mesela 5 yıl süreyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir, 5 yıl içinde benzeri bir suç işlenmediği takdirde dava kapanır” açıklamasında bulundu.

KİŞİSEL BİLGİLERİNİZİ PAYLAŞMAYIN

Önlem niteliğinde birçok şey olduğunu ifade eden Çoban, “Her birimizin telefonuna bankalardan mesajlar ve aramalar geliyor. Arıyorlar ‘Bir kampanya anlatacağız ama öncelikle baba adınız ve doğum tarihinizi alabilir miyiz?’ diyorlar. Sen beni bankadan arıyorsan benim orada bütün bilgilerim var. Kampanya var diye arıyorsan bilgilerimi teyit etmenin bir mantığı yok. Anne- baba adı, soyadı, doğum tarihi, kimlik numarası gibi kişisel bilgiler hiçbir şekilde başkasıyla paylaşılmamalı” dedi.

ŞİKAYETİNİZİ BİLDİRİN

Eski kanuna göre dolandırıcılık miktarının cezanın ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olmasında etki ettiğini ancak yeni düzenleme ile bu durumun ortadan kalktığını söyleyen Avukat Çoban, “10 TL’lik bir dolandırıcılık ile 100 TL’lik dolandırıcılık aynı maddeden yargılanır. Dolayısıyla ‘Zararım az, aman bununla mı uğraşacağım’ dememek gerekiyor. Cezai yargılamalarda harç mahkeme masrafı yok. Tabi ki mağdur avukat tutuyor ve belirli bir ücret ödüyor ama onun haricinde bir hukuk davası gibi mahkeme harcı yok. Kişiler çoğu zaman ‘Ben buna para mı harcayacağım’ diyor ama çok rahat bir şekilde başvurabilirler. Hatta yapılacak suç duyurusu ile ya da karakola gidip şikayetçi olunduğu takdirde gerekli işlemler yapılır” diye konuştu.