Dominik hareket istiyor

NİLGÜN TAZE

Dominik Sokağı’nın en büyük sorunun otopark olduğunu söyleyen 20 yıllık sokak bakkalı Semih Ziyasız, sokağın Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğu yıllarda görevli otopark sorumlusunun olduğunu ancak Konak Belediyesi’ne geçtikten sonra görevlinin alındığını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi istenildiği zaman açılıp kapatılabilen ve sadece apartman sakinlerinin araçlarını park edebileceği bir hidrolik sistem kurmuştu. Görevli eleman olduğu için yabancı araçları içeri almıyordu ve buda sıkıntı yaratmıyordu. Ancak şimdi her Allah’ın günü burada park kavgası yaşanıyor. Araçlar birbirinin çıkışını engellediği için saatlerce araç sahibi arıyoruz. 155 aranıyor ancak oda saatler sonra geliyor ya da hiç gelmiyor. Geldiklerinde de sadece anons yapabiliyorlar. Ben belediyeye hidrolikleri açıp kapatmak adına sadece apartman sakinlerine kumanda verilmesi için dilekçe verdim. Ancak herhangi bir ses seda çıkmadı. Geceleri otoparkçılar yabancı araçları gelip buraya park ediyorlar. Ben sabah dükkanımı açmaya geldiğimde dükkanımın önünü araçlarla kapatılmış buluyorum. Artık her gün araç sahibi aramaktan ve tartışmaktan gına geldi.  İkinci olarak buraya kaldırım yapıldı. Benim dükkanıma giriş yapabilmemiz için bir basamak çıkmanız gerekiyordu. Şimdi ise gördüğünüz gibi benim dükkanım altta kaldı. Yağmurlarda bugüne kadar herhangi bir taşma yaşamadım ancak bu olmayacağı anlamına da gelmiyor. Sokağımıza herhangi bir gider ya da kanal yapılmadı. Bu bence belediyenin tembelliği. Sadece geldi betonu döktü ve gitti. Ne bir çevreyi güzelleştirmek ve cazip hale getirmek için bir havuz yaptı ne de insanların oturup dinlenebileceği bir bank koydu. Yaşlılar soluklanmak istiyorlar ancak trafiğe kapalı olan bir sokak olmamıza rağmen bank olmadığı için dinlenemiyorlar. Buradaki bomboş duran geniş alana bir havuz yapılıp, etrafına bank konularak ağaçlandırması da yapılamaz mıydı? Hiçbir şey yok bakın sadece beton yığını. Temizlik konusunda bir şikayetim yok. Düzenli olarak çöplerimiz alınıyor ve bir görevlide süpürüyor. Ben burada 20 yıllık esnafım bu az bir zaman dilimi değil ve 20 yıllık süreç boyunca kaldırım dışında hiçbir şey yapmadı belediye. Kaldırım da tam bir fiyasko. Dediğim gibi benim dükkana basamakla çıkılırdı, altını derinleştirmeden beton üzerine beton attıkları için bu hale geldi sokak. Bu dökülen paralara yazık günah. Ben bakkallık yaptığım için diğer sokak esnafları gibi erkenden dükkanımı kapatıp gidemiyorum. Gece geç saatlere kadar dükkanım açık olmak zorunda olduğu için güvenlik konusunda en çok problem yaşayan da ben oluyorum. Sokağa tinercisinden balicisine kadar kimler gelmiyor ki. ‘Ben yeni hapishaneden çıktım bana bir tane şarap ver ya da 10 TL ver’ gibi tehditlerle karşı karşıya kalıyorum. Ben de alıştırırsan baş edemeyeceğimi bildiğimden ‘valla kardeşim ben de hapisten çıktım ama çalışıyorum’ diyorum. Dükkanımda da her zaman bir bıçak ve biber gazı bulundurmam gerekiyor çünkü olaylar bilindiği üzere anlık gelişir ve polis gelene  kadar çoktan birisi ölmüş yada yaralanmış olur. Bizim aldığımız bu önlemler çözüm değil burada sivil ya da formalı polislerin dolaşması gerekir. Bir tane bile göremezsiniz. 4-5 yıl önce sokak sakinlerinden para toplayarak ve kıyafetlerini de alarak özel bir güvenlik görevlisi tuttuk. Ancak kısa bir süre sonra kimileri ‘ben para vermekten vazgeçtim’ deyince onu da bırakmak zorunda kaldık. Halbuki cadde başına bir tane MOBESE kamerası konulmuş olsa tüm sokakta olup bitenler takip edilmiş olacağından herkes içi rahat bir şekilde yaşar” dedi.

SOKAK BETON YIĞINI

6 yıldır Dominik Sokak’ta esnaflık yaptığını söyleyen Emin Göktekin, sokağın beton yığını haline getirildiğini ve belediyenin herhangi bir yeşillendirme ya da havuz çalışması yapmadığına değindi. Birçok konserin sokaklarında yapılmasından dolayı satışlarında azalma olduğunu ifade eden Göktekin, “Tahminen 400-500 metrekarelik bir boş alan var önümüzde fakat görüldüğü üzere bomboş. Belediye sadece betonunu döküp geçti. Güzelyalı’daki şubemizin orada çok güzel bir havuz ve etrafında insanların oturabileceği banklar var fakat burası şehrin merkezinde bulunan bir sokak olmasına rağmen hiçbir şey yok. Boş bir havaalanı gibi, kimse gelmiyor. Hareketli araç bariyerlerini kontrol edecek görevliler vardı belediye o hizmeti de 6 ay kadar önce çekti. Önüne gelen aracını buraya park ettiği için dükkanların önü kapanıyor ve sürekli tartışma çıkıyor. Temizlik işçilerinin işi çok zor, dışarıdan araçlarla temizlik yapıyorlar. ‘İçeri girip burayı da temizleyin’ çağrısında bulunuyoruz ancak bu tarafa geçmiyorlar. Bu yüzden temizlik hizmetleri aman aman iyi değil.  Sadece bir iki tane bank var onlar da bir kişi oturunca diğer insanlar o kişinin yanına oturmaya çekiniyorlar. Diğer bir problemimiz de tüm konserlerin sokağımızda yapılması. Bir tek cumartesi günleri doğru düzgün iş yapabileceğiz diye sevinirken yapılan konser tüm satışlarımızı durduruyor. Yağmur yağdığında sokakta kanal olmadığı için birikmeler oluşuyor. İnsanlar yağmur zamanlarında paçalarını toplayarak yürümek zorunda kalıyorlar. Kanal olmadığı halde onca su nereye gidiyor ben de tam olarak anlamıyorum. Güvenlik sokakta oldukça yetersiz. İşyerlerine ait güvenlik kameraları var ancak onlarda kendi iç mekanlarına odaklı olduğu için sokağı görmüyorlar. Geceleri hırsızlık olayları çok fazla oluyor. Geçenlerde kendi kameramızdan izledik. Dondurma dolabının camını kırarak içindeki dondurmaları çaldılar. Sokağımız Büyükşehir Belediyesi’nden Konak Belediyesi’ne alındıktan sonra 20 milyar ödenerek yapılan hidrolik geçiş sistemi görevlilerin alınmasından sonra işlevsiz hale geldi. Sokağa park eden araçları ya çekici çağırtarak ya da 6-7 kişi birleşerek yerinden oynatarak uzaklaştırıyoruz. Özellikle bayan sürücüler bariyerlere çarpıyor. Bariyerlerde plastikten değil de demirden yapıldığı için araçlara ciddi zarar veriyor. Tinerciler sokakta kol geziyor. Önceden insanların alış veriş sonrası oturup dinlenebilecekleri banklar vardı, onları da kaldırdılar. Sokağımızın diğer bir sorunu da İzmir’in en güzel caddelerinden biri olmamıza rağmen ışıklandırmanın yetersiz olması” açıklamasını yaptı.

SOKAK TEMİZLENMİYOR

Dominik Sokak’ın sadece dış kısımlarının temizlenip iç kısımlarının temizliğinin yapılmadığını ve ağaç altında bulunan bankların kaldırılmasının sokağın hareketliliğini önemli ölçüde azalttığını ifade eden ayakkabı satıcısı Göksel Koçak, “İki sene önce kaldırılan banklar sokağın canlılığını azalttı. İnsanların varlığı sokakta çok güzel görüntüler oluşturuyordu. Çok klasik bir söylem olacak ama biz de daha belediye başkanımızın yüzünü sokağımızda göremedik. Seçim öncesinde bizden oy istemeye gelen insanlar sonrasında semtimize bile uğramaz oluyorlar. Türkiye’deki tüm insanlara sorsanız herhalde aynı şeyleri söylerler. Ayda iki sefer temizlik yapılsın ama tam yapılsın. Alsancak’ın en işlek sokaklarından bir tanesiyiz ancak sokak geceleri karanlık içinde olduğu için insanlar geçmeye korkuyorlar. Park zaten sokağımızın bir numaralı sorunu. CHP İzmir’de kendisine garanti gözüyle bakıldığı için yapmasam da olur psikolojisi içinde ancak bu şekilde vermesi gereken hizmetleri taraftarlarından esirgemeye devam ederse her an insanlar dönüş yapabilirler. Bilinçli insanlar buna göz yummazlar. Ben ve tüm ailem doğma büyüme CHP’liyizdir ancak artık düşünmeye başladık. Güvenlik konusunda aman aman sorunlar yaşanmıyor. Birkaç defa arabaların camları kırılarak değerli takılar ve laptoplar çalındı. Bir tek kaldırım yapıldı hepsi o kadar. Yeşillendirme çalışmaları konusunda sıkıntımız yok. Bu konuda yeterliler. Bir kanalımız olmamasına rağmen yağmurların yoğun olduğu zamanlarda bile su baskınları yaşamıyoruz” diye konuştu.

EN BÜYÜK SIKINTI PARK

Bundan 4-5 yıl önce park sorununun yaşanmadığını ancak belediyenin değişmesiyle birlikte en büyük sorunun otopark olduğunu ifade eden 12 yıllık sokak esnafı Melek Karasınır, “Sokağımız güzel bir sokak. Trafiğe kapalı ve araçların da park etmesini istemiyoruz. Banklarımızın kaldırılması kötü oldu çünkü bizlerde oturup arkadaşlarımızla ya da diğer esnaflarla sohbet edebiliyorduk. Çok fazla geceye kalmadığım için ışıklandırma yetersizliği pek beni rahatsız etmiyor ancak gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalan arkadaşlarımız için sıkıntı. Güvenlik konusunda sıkıntımız var. Her gün olmasa da sıkıntı yaşanıyor. Zenginler gül sokağa giderken bizim sokağımız daha orta kesime hitap ediyor” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi