DYP Genel Başkanı Özaçıkgöz’den mesajlar

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Doğru Yol Partisi (DYP) İzmir İl Başkanlığı, İl Başkanı Nilgün Pal başkanlığında bir araya gelerek genel tanışma ve istişare toplantısı gerçekleştirdi. Pandemi kurallarına uygun şekilde özel bir işyerinde gerçekleştirilen toplantıda İl Başkanının yanı sıra Genel İdare Kurulu Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aygül Horasan, Genel İdare Kurulu Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Serpil Güleçyüz, Teşkilatlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Gökhan Tekmen, İl Sekreterliğinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayperi Pal, Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Gümüş, Gençlik Kollarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Doğan Bahadır ve Disiplin Kurulundan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hilmi Şahin de hazır bulundu.

İZMİR’İ DAHA GÜZEL GÖRMEK İSTİYORUZ

İzmir İl Başkanı Nilgün Pal, kısa bir selamlama konuşması yaptıktan sonra konuşmasında Türkiye’yi düşündüklerinin vurgusunu yaparak şunları söyledi: “Partimiz 1946’da İzmir’den doğan bir partidir. Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi şeklinde süreç içerisinde bugünlere gelinmiştir. Esas olan budur. Doğru Yol Partimizin hizmetlerini saymakla bitiremeyiz. Rahmetli Adnan Menderes, Celal Bayar ve Süleyman Demirel’in çizdikleri yolda demokrasi adına devam ediyoruz. Hedeflerimiz ilk önce bağımsızlık, demokrasi ve cumhuriyetin bekçiliğini yapmaktır. Bunların bekçiliğini yapmak zorundayız. Bize düşen görev de budur. Bu yolda hiç yılmadan, son nefesimize kadar gençlerimize aydınlık bir yolda rehber olmaya devam edeceğiz. Elbet bir gün köşeye çekileceğiz ama gençlerimiz de o gün gelene kadar o tecrübeleri kazanıp yerlerine yerleşsinler. İzmir çok değerli bir yer. Buraya her yerden göç var ve sürekli büyüyen bir şehir. O yüzden yaşadığımız bölgede daha duyarlı olmalıyız. İzmir’i daha güzel görmek istiyoruz. Gençlerimize daha büyük imkanlar vermek arzusundayız. Gençleri yazılıma, teknolojiye ve teknoparklara yönlendirmeliyiz. İzmir için diyeceğimiz çok şeyler var. Dışarıda ateş yakıp ısınan insanlar ve soğuktan donan hayvanlar var. Bunlara karşı hiçbir tedbir alınmamış. Doğa kanunları çok şiddetli işliyor. Deprem ve sel felaketini İzmir çok derinden yaşadı. Yerel yönetimlerin tedbir alması gerekiyor. Basit çözümlerle bu şehirde insanlar daha mutlu olabilirler. STK’lar daima partileri yönlendiren kuruluşlardır. Onlarla birlikte çalışarak daha güzel imkanları insanları mutlu edecek projeleri hayata geçirebiliriz. Umutluyum, direniyorum ve bizden sonraki nesillerin bizlerin gayretleriyle bizden çok daha iyi olacağını düşünüyorum.”

HERKESE KAPIMIZ AÇIK

Telefonla bağlanarak İzmir İl Yönetimine seslenen Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Av. Çetin Özaçıkgöz de 75 yıllık bir mazisi olan bir parti olduklarının altını çizerek şunları dile getirdi: “75 yıl içinde sadece 25 yıl iktidar olan bir partiyiz. Türkiye’de yaptığımız eserleri ortadan çıkardığınız zaman, Sudan’ın çölleri gibi bir Türkiye ortada kalır. Sanayileşmenin ve kalkınmanın temel unsurları olan çimento fabrikaları, demir-çelik fabrikaları, barajları ortadan çıkardığınızda AK Parti, gördüğünüz yolları, barajları, altgeçitleri ve havalimanlarını yapması mümkün değildi. Türkiye’de şu anda herkes kendisine hayrandır. Biz kendimize hayran olduğumuz için siyaset yapmıyoruz. Türkiye’nin ihtiyacı olduğu için siyaset yapıyoruz. Doğru Yol Partisi ve Türkiye çok büyüktür. Doğru Yol Partisi’nde ben çalışacağım görev yapacağım diyen herkes gelsin, kucaklaşalım herkese kapımız açıktır.”

KENTTEN KÖYE GÖÇ BAŞLATACAĞIZ

Türkiye’nin tamamını kucaklamak için yola çıktıklarını ve geçmişteki Adalet Partisi ve Demokrat Partinin bir hizmet kervanı olduğunu belirten Av. Özaçıkgöz, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bizim partimiz millet tarafından her zaman takdir edilmiştir ve iktidar yapıldık. Milletimiz bizi hiçbir zaman iktidardan indirmemiştir, hep darbelerle indirilmişizdir. Bizim Doğru Yol Partisi olarak keşke elimizden bir şey gelse de hem İzmir hem de Türkiye için bir şeyler yapabilsek. Hem İzmir’de hem de Türkiye’de sorunları kucaklamak için tekrar Doğruyol Partisi iktidarını beklemek lazımdır. Bizim kaderimizdir bu. Türkiye’de doktoru, elektriği, üniversitesi olmayan bir Türkiye’yi devraldık ve 1960’a kadar çağ atlattık. Sesimizi duyurmakta sıkıntı çekiyoruz ancak milletimizi ikna etmede hiçbir sorunumuz olamaz. Problemleri ve denklemi nasıl çözeceğimizi biliriz. Önümüzdeki günler aydınlıktır inşallah. İzmir’in sorunlarını da Türkiye’nin sorunlarını hem makroekonomik hem de mikroekonomik yönden bütün sorunlarını çözeceğiz. Köye dönüş projesini getirerek, tarım ve hayvancılıkta bütün yapılan ithalatların tamamını durduracağız. Milletimize biz iktidar olduğumuzda ertesi gün cennet vaat etmiyoruz. Biz 500 gün sıkıntı vaat ediyoruz. Türk milleti bu 500 gün sıkıntıyı göze alacak ve şehirlerden köylere göçler başlayacaktır. Çünkü Rahmetli Demirel şehirde ne varsa köyde de o olacaktır demişti. Tarım ve hayvancılıkta rekorlar kırarak mutfak ve çarşı-pazardaki yangını söndüreceğiz. Üniversite sorunu, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT)’lilerin ve kadınlarımızın sorununu çözeceğiz. Gelecek Türkiye çok güzeldir yeter ki biz milletimizle buluşalım ve kucaklaşalım.”

Haber Merkezi