EİB’ de ‘dünya  pazarı’ vurgusu

SULTAN GÜMÜŞ
Ege İhracatçı Birlikleri’nde (EİB) 25 Nisan 2019 Perşembe günü başlayan genel kurul maratonu devam ediyor. Konferans Salonu’nda gerçekleşen 3 genel kuruldan biri de Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2018 yılı Olağan Genel Kurul toplantısıydı. Toplantıda konuşma yapan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, “2018 yılında Türkiye Geneli Kuru Meyve ihracatımız bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 4’lük artışla 510.588 ton, değer bazında ise yüzde 8,5 oranında artışla 1 milyar 388 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak 2018 yılında Türkiye geneli toplam kuru meyve ihracatının miktar bazında yüzde 75, değer bazında ise yüzde 61’ini gerçekleştirmiş bulunuyoruz” dedi. Celep, sözlerine şöyle devam etti: “Yönetim Kurulumuza verdiğiniz dört yıllık görev süresinin ilk yılını doldurmuş bulunuyoruz. Geçtiğimiz bir yılda büyük bir özveri ile çalıştığımızı ve sektörümüzün sorunlarına çözüm bulunması ve üyelerimiz ve diğer tüm paydaşlarımızla iş birliğinin arttırılması için gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında çok yoğun çalışmalar yaptığımızı ifade etmek istiyorum. 2018 yılında Türkiye geneli ihracatımız 168 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, Ege İhracatçı Birlikleri olarak 13,3 milyar dolar ile payımızın yüzde 8,1 olduğunu görüyoruz. Kuru meyve sektörü olarak ise ülkemiz ihracatındaki payımız yüzde 0,8 olarak gerçekleşmiştir.”
“1,4 MİLYAR SEVİYESİNİ AŞMAK”
Sektör ihracatının son 5 yıldır 1.3 - 1.4 milyar dolar seviyelerinde seyrettiğini kaydeden Celep, “1,4 milyar seviyesini aşmak ve önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir bir artış yakalamak hepimizin başlıca hedefi olmalı diye düşünüyorum. Bu açıdan 2018 yılını olumlu bir başlangıç olarak görüyor ve yakaladığımız bu artışın gelecek yıllarda da devam etmesini ümit ediyoruz. 2018 yılında Türkiye Geneli Kuru Meyve ihracatımız bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 4’lük artışla 510.588 ton, değer bazında ise yüzde 8,5 oranında artışla 1 milyar 388 milyon $ olarak gerçekleşti. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak 2018 yılında Türkiye geneli toplam kuru meyve ihracatının miktar bazında yüzde 75, değer bazında ise yüzde 61’ini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İçinde bulunduğumuz 2018-19 sezonunda 20 Nisan itibariyle kuru üzüm ihracatımızda geçtiğimiz sezonun aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 3’lük bir azalış, değer bazında ise yüzde 20’lik bir artış kaydedilerek 365 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Kuru incir ihracatımız ise miktar bazında yüzde 10, değer bazında ise yüzde 20 oranında azalarak 180 milyon dolarlık bir gelir elde edilmiştir. Kuru kayısı ihracatımıza baktığımızda miktar bazında yüzde 2 artışa rağmen, ihracat gelirimiz yüzde 4 oranında düşmüş, 193 milyon dolarlık bir ihracat gelirimiz olmuştur” dedi. 
“İLK İŞ KOMİTE KURMAK OLDU”
 “Bu üç ürünün ihracatında ve üretiminde yaşadığımız sorunlara çözüm bulmak için göreve geldikten sonra ilk işimiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ürünlerimiz için ürün komiteleri kurmak oldu” ifadelerini kullanan Celep, Komitelerimiz hem ticari hem de teknik seviyede toplantılar düzenledi. Lisanslı depoculuk sisteminin kurulması ve TMO’nun kuru meyve alımı yapması için girişimlerde bulunduk. Üreticiler ile yakın temas ve işbirliği halinde olmanın önemini her platformda dile getirerek üretici toplantıları düzenledik. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında yürütülen bilimsel projelere finansal ve teknik destek verdik. Tanıtım çalışmaları ve ticaret heyetleri düzenledik. Gıda güvenliği ile ilgili sorunların çözümü için yayım ve eğitim çalışmaları yaptık. Sektörümüzü ilgilendiren tüm toplantılara katıldık ve yurtdışı işbirliklerimiz sayesinde AB Komisyonu nezdinde yürütülen lobi faaliyetlerinde aktif rol aldık. Sektörümüzün sorunlarını, iki hafta önce 5. Kuru Meyve Çalıştayımızda ilgili Bakanlık temsilcilerinin katılımları ile tartıştık ve çözüm için birlikte neler yapabileceğimizi değerlendirdik” sözlerine yer verdi. 
“PROFESYONELCE PAZARLAMAK İÇİN…”
Sağlıklı gıdalara olan talebin ve tüketici beklentilerinin gün geçtikçe arttığını, diğer yandan, rekabetin daha da zorlaştığı günümüzde, kuru meyve ihracatının kurallarını değiştirmek ve ürünleri çok daha profesyonelce pazarlamak için tüm kaynakları seferber etmek ve bunları etkin kullanmak zorunda olduklarını vurgulayan Celep, şöyle ekledi: “Evet, sektör olarak tamamına yakını yerli girdilerle yaptığımız üretim ve ihracatla ülkemize önemli düzeyde bir döviz geliri sağlıyoruz. Ama, hem alıcı pazarlarımızdaki tüketici beklentilerini karşılayabilmek, mevcut pazarlarımızı korumak ve yeni pazarlara girebilmek, hem de Çin, Özbekistan gibi rakip üretici ülkelerle rekabet edebilmek için kendi içimizde birlik olmayı başarmamız gerekiyor. Dünyanın en büyük üzüm üreticisi ve ihracatçısı olarak üzüm piyasasına alıcıların değil bizlerin yön vereceği, kuru kayısımızın ve kuru incirimizin dünya piyasalarında hak ettiği değeri bulacağı bir sistemi kurabiliriz. Bunun için sektör paydaşları olarak bir arada olmalı, kısa-orta-uzun vadeli stratejilerimizi gözden geçirmeliyiz. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde de TİM Tarım Komisyonu’nu kurduk ve bu komisyon tarım sektörünün sorunlarının çözümü için tüm paydaşlar ile birlikte yoğun olarak çalışıyor. Üniversite-sanayi işbirliğini sağladığımız, Ar-Ge, tasarım ve markalaşma gibi konularda adımlar attığımız zaman, inanıyorum ki; sürdürülebilir bir ihracat artışı yakalayacağız ve ürünlerimiz dünya pazarlarında çok daha kıymetli olacak.”

Haber Merkezi