Ekmek zammı tepkisi

İzmir Fırıncılar Odası’nın ocak ayında İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Gıda Komisyonu’na yaptığı başvurunun kabul edilmesi 250 gram ekmeği 1,25 TL’ye yükseltti. Vatandaş ve fırıncılar karşı karşıya geldi


  • Oluşturulma Tarihi : 09.10.2017 08:55
  • Güncelleme Tarihi : 09.10.2017 08:55
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ekmek zammı tepkisi

SULTAN GÜMÜŞ

Halkın temel besin maddesi olan ekmekte zam oyunları sürüyor. İzmir’de ekmeğe yüzde 25 zam geldi, 250 gram ekmek 1,25 TL oldu. Zammın nedenlerine değinen yetkililer; enflasyonun yükselmesi, un, su, maya, elektrik, işçi maaşı ve sigorta maliyetlerinin artması nedeniyle zammı yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Fırından ve marketten ekmek alan vatandaşlar ise gelen zam karşısında şaşkın olduklarını ifade etti. Fırıncılar ise ekmeğe yapılan zammın az olduğunu belirterek, çöpe atılan ekmeklerin değerinin anlaşılması için ekmeğe daha fazla zam yapılmasını talep etti.

“ACISINI ÇIKARIYORLAR”

Fırınlara ekmek almaya gelen vatandaşların birçoğu ise yeni tarifeleri ekmek aldıkları anda öğrendi. 250 gramlık ekmek almak için kasaya 1 TL veren vatandaşlar, işletmecilerin zam uyarısı üzerine 25 kuruş daha vermek zorunda kaldı. “Asgari ücretin acısını ekmekten çıkarıyorlar” diyen kimi vatandaş ekmek zammına tepkili.  Fırınlarda özellikle 2-3 gündür ani artışı fark edenler, 1 lira 25 kuruşun ekmek için ‘çok fazla’ olduğunu vurguluyor. İzmir’in merkezi noktalarında uygulanmaya başlanan zamlı fiyatı, mahalleli Recep Gönülçelen, “Yılbaşı gelince artık korkuyoruz. Zamdan geçilmiyor. İnsanlar zaten ekmekle doyuyor. 25 kuruş deyip geçmeyin, elinde 1 lirayla gelip üstünü denkleştiremeyen insandan çok bir şey yok” diyerek eleştirdi.

Gönülçelen, İzmir’de ekmeklerin içinin boş olduğunu söyleyerek, “Doyurmuyor zaten. 2 ekmek alıyorsun nasıl bitiyor anlamıyorsun. Denetleme yok, hassas terazide tartmak, bakmak lazım. Madem zam yapılıyor bizde hakkımızı isteriz. Yiyebileceğimiz ekmekleri yapın.  Maliyetler öne sürülerek yüzde 25 zam yapılabiliyorsa, emekli aylıkları niye eridikçe eriyor. Emeklinin yaşama hakkı yok mu? İşini düzgün yapıp da kaliteli ekmek üreten fırın neredeyse yok denecek kadar az. Fırıncılar Odası ve Tarım Bakanlığı resmen kulaklarının üzerine yatıyor. Denetleme ve yaptırım hiç yok. Kendinizi düşünmüyorsanız geleceğimiz olan çocuklarımız için temiz ve sağlıklı ekmek üretelim. Beyazlatılmış un ve rüşeymi alınmış ekmek tüketmeyelim. Kendi yurdumuzun ürünü olan tohumu kullanalım. Bunlar yapılmadığı sürece neyin zammı bu? Halk ekmek 60 kuruş. Çok şükür ki ona zam gelmedi. Ama her zaman da halk ekmeğe gidemeyiz” dedi.

“KIRSAL YERLERDE UYGULANMIYOR”

Bir bakkal sahibi ise, kırsal yerlerde ekmeğe gelen zammın pek uygulanmadığını belirterek, kendilerinin de yine eski fiyata ekmeği sattığını söyledi: “Kırsal yerlerde ekmek fiyatı şu an 75 kuruş. Ekmeğin çok fazla tüketildiği yerlerde, fiyat daha düşük oluyor. En fazla 90 kuruştur. Çünkü çok fazla satıldığı için, işletme sahibi de toptancıdan uyguna aldığı için yüksek bir fiyata ihtiyaç duymuyor. Kırsal kesimde masraf az olduğu için fiyatı düşürüyor ekmekçi. Zammı pek takmıyor. Ama merkezi yerlerde, örneğin Karşıyaka Çarşı’da falan zam tam olarak uygulanır. Çünkü oradaki insanlar ekmeği tüketmiyor. Zam gelmesine rağmen biz hala 90 kuruşa veriyoruz ekmeği. Eminim birkaç yerde daha böyledir. Çünkü vatandaşın tepkili olacağını biliyoruz. Özellikle de böyle geçim sıkıntısı yaşayan mahallelerde. Buralarda vatandaşın en fazla beklediği zam 1 TL 10 kuruştur. Bunu bekleyen insanlara bir anda 1,25 diyemeyiz. Ekmekçinin zam hakkı yüzde 10 ya da yüzde 15’tir.”

“HALK ALIŞMIŞ ZAMMA”

İzmir’de faaliyet gösteren bir fırıncı ise ekmeğe yapılan yüzde 25’lik zammın az olduğundan yakınarak şöyle konuştu: “Bir vatandaş belediye otobüsüne biniyor, bir duraktan öbür durağa geçecek, bunun masrafı 25 kuruştur. Bir ekmeğin buğdayı uzaklardaki tarladan çıkıyor, kamyonlar aracılığıyla toptancı yerlerine, oradan da fırınlara geliyor. Kaç tane makine aracılığıyla bunu ekmek yapıyoruz, kaç tane işçi çalıştırıyoruz. Biz bir ekmeği bile zam gelmeyene dek 1 TL’ye satıyorduk, şimdilerde 1,25 oldu. Bizim bunu 4 kat fazlasına dahi satmamız gerekirken yine de 1.25’ten satışa sunuyoruz ama yolcuyu indirip bindiren belediye otobüsü 2.60 lira para alıyor. Biz fırıncılar olarak o kadar meşakkati çekmemize rağmen ekmeği 1.25’ten veriyoruz. Belediye Halk Ekmeği çıkarıyor, 60 kuruştan piyasaya sunuyor. Halk ekmeğini çıkarıp 60 kuruştan satacağına yolcuyu 2.60 liraya değil de 50 kuruşa otobüse bindirsin.”

Bir diğer fırıncı ise vatandaşın zamlara alıştığını söyleyerek, “Ortalama bir senedir zam almıyoruz. Gelen zamdan herkes memnun. Zam meselesi gündemde vardı zaten. Zaten verilmiş bir şeydi, sonra geriye çekildi. Şimdi tekrar aynı zam yerine geldi. Ortam belli, yaşam belli, gelen zamlar belli. Her şeye zam var. Müşteriler alışmış zaten zamma. Ekmeğe zam gelmiş çok görmüyorlar. İşçi değişti, mazot değişti, buğday değişti, hepsine 2014’ten bu yana zam geldi. Bunlar hepsi fırıncının sırtına biniyor. Dolar 2.50 liraydı, şimdi olmuş 3 buçuk, 4 lira. Un dolardan geliyor, mazot dolardan geliyor. Poşetin kilosu bir ton 6 liraydı, şimdi bir ton 9 buçuk liraya yükseldi. Bunlara zam gelince, hepsini fırıncı ödüyor. Mazota zam geliyor, ekmek yapmak için fırının çalışması şart, bunu yine fırıncı ödüyor” ifadelerine yer verdi.

NASIL KARAR VERİLDİ?

İzmir Fırıncılar Odası; un, su, maya, elektrik, işçi maaşı ve sigortası maliyetlerinin 2014 yılından bugüne kadar arttığı gerekçesiyle İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Gıda Komisyonu’na yüzde 25 artış talebini Ocak 2017’de verdi. Oda Başkanı Fikri Sırtı, başvuru sonrası yaptığı açıklamada Ekim 2014’ten bugüne kadar toplam maliyet artışının yüzde 41 olduğunu belirtti.

Komisyon yaptığı değerlendirmede ekmek zammı talebini kabul etti ve İzmir’de fırıncılar 250 gram ekmeği 1.25 TL’den satmaya başladı.

İzmir Ticaret Odası Meclis üyesi Hüseyin Sağır ise gelen zam ile birlikte şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’deki enflasyon, un, su, elektrik fiyatlarına gelen zamlara karşın ekmeğin fiyatı üç yıldır değişmedi. Bu fiyatın değişmesi gerekiyordu. Girdiler ve enflasyon nedeniyle değişmeliydi. İşçilerin insanca yaşamaları için, vereceğimiz ücretler için değişmeliydi.  Un 27 ayda yüzde 25, maya yüzde 36, su yüzde 57, elektrik yüzde 40, bir işçinin ortalama maliyeti yüzde 47 artarken ekmeğin fiyatı aynı kaldı. Toplam maliyetteki artış yüzde 41. Fırıncılar yüzde 25 artış talep ediyordu. Bu fiyatı komisyona verdik. Çünkü fırıncı artık ekmek üretemeyecek durumdaydı. İzmir ve ilçelerinde toplam günlük ekmek tüketimi 2,5 ile 3 milyon adet arasında değişiyor. Günde 300 bin ekmek sokakta, pazarda kaçak satılıyor. Fırınlar yüzde 80 değil yüzde 15-20 kapasite ile çalışıyor. Merdiven altı fırınlarda, ahırlarda hayvan yemi ile üretilen ekmek ortaya çıktı. Fırıncı 30 çeşit ekmeği vatandaşa el değmeden ulaştırıyor. Ancak fırıncılar vergilerini ödeyemeyecek durumda artık. Devletin yapılandırmaları ile ödüyorlar. En ucuz, yarısından fazlası su olan bir bardak çay 1 TL iken 250 gram bir ekmek 1 TL olur mu?”

Haber Merkezi