- Gündem
- 27.06.2025 16:29
Elektriğe yapılan zamlara sanayiciler tepki gösterirken, EBSO Meclis Üyesi Erel, “Eskiden fabrikalarda elektrik çarpılmasından çok korkulur, imtina edilirdi. Şimdilerde ise faturası çarpıyor” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere vergi ve fonlar dahil elektrik fiyatları yüzde 15 oranında zamlandı. Kayıp ve kaçak, iletim hizmeti ve dağıtım hizmeti bedellerini içeren dağıtım kaleminde ise tüm abone gruplarında yüzde 7.6 oranında artış yapıldı. Faturalara yansıtılan elektrik fiyatları kilovatsaat (kWh) başına; ticarethanelerde 97.74, aydınlatmada 90.65, tarımsal sulamada 86.02, sanayide 84.87, konutlarda 73.93 kuruşa çıkarken; genel aydınlatma bedeli 68.96 kuruş olarak belirlendi. Elektriğin birçok kaleminde yapılan zamlardan en çok etkilenen grup ise sanayiciler oldu. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Üyesi ve Basın Yayım Meslek Komitesi Başkanı Barış Erel, sanayicilerin en önemli giderlerinden birinin enerji olduğunu belirterek “Avrupa Birliği İstatistik Kurumu Eurostat’ın verilerine göre Avrupa’nın en yüksek fiyatlı elektriğini tüketiyoruz. Petrol fiyatları çıktıkça elektriğe zam yapılıyor, ancak petrol fiyatları düşünce elektrikte bir düşüş olmuyor” dedi.
ELEKTRİK FATURASI ÇARPIYOR!
Avrupa’da en yüksek elektrik birim fiyatı uygulanan ülkenin Türkiye olduğunun istatistiklere yansıdığını vurgulayan Erel, sanayiciye deyim yerindeyse elektrik faturasının çarptığını söyledi. Erel, “Elektrik enerjisi sanayicinin birincil kaynaklarından bir tanesi. Bunun da maliyetlere yansıması, maliyetlerde büyük bir pay oluşturması, girdi maliyetlerini artırması dolayısıyla ürünün maliyetini artırıp satış fiyatlarına da doğrudan yansıyor. İstatistiklere baktığımızda maalesef Avrupa’da en yüksek elektrik birim fiyatı uygulanan ülke olduğumuzu görüyoruz. Bizden sonra Litvanya, Romanya ve Çekya gibi ülkeler geliyor. Biz kaynakları sınırlı ve kısıtlı ülkelerden bir tanesiyiz. Özellikle de yenilenebilir enerji konusunda da çok büyük ve zamanında atılması gereken adımlar atılamadığı için alternatif enerji konusunda da sıkıntılıyız. Öyle ki fabrikalarda ve işletmelerde insanların güvenliği açısından eskiden elektrik çarpılmasından çok korkulur, imtina edilirdi. Şimdi elektrik çarpmıyor ama faturası çarpıyor” diye konuştu.
DOĞALGAZDA BİR BİLİNMEZLİK VAR
“Ülkemiz doğalgaz konusunda dışa bağımlı bir ülke” hatırlatmasını da yapan Erel, son dönemde bulunan doğalgaz rezervlerinin ne zaman kullanacağı konusunun ise bir bilinmezlik içinde olduğunu belirtti. Erel, “Zaman zaman doğalgaz rezervlerinin bulunması ile ilgili açıklamalar duyuyoruz fakat bu doğalgaz rezervlerinin tüketime geçme aşaması 10 yılı bulabilir. En azından yapılan görüşme ve açıklamalar bunu gösteriyor. Dolayısıyla bu konuda da bir bilinmezlik var. Ayrıca elektrik fiyatlarının petrolle endeksli olduğu söyleniyor ama petrole zam geldiğinde elektriğe de zam geliyor fakat tersi bir durumda petrole indirim geldiğinde elektrik fiyatlarında bir düşüş göremiyoruz. Öte yandan elektrik dağıtımı ve satışı yapan firmalar var ve bu firmalar zaman zaman çok farklı uygulamalar yapıyor. Bunlar da bize şikayet olarak geri dönüyor. Aynı elektriği çok farklı fiyatlara almak zorunda kalan sanayicilerimiz var. Bir de hiç hesapta olmayan aynı anda hem doğalgaza hem elektriğe yapılan zamlar sanayiciyi ciddi anlamda zor durumda bırakıyor” şeklinde konuştu.
ÜRETİMİNİ DURDURAN FİRMALAR VAR!
Pandemiyle birlikte sanayide yaşanan durgunluğa bir de elektrik zamlarının eklendiğini belirten Erel, yaşanan bu süreçte bazı sanayi firmalarında üretimin durmasına neden olduğunu vurguladı. Bu duruma bir çözümün getirilmesi için çabaladıklarını da sözlerine ekleyen Erel, şunları söyledi: “Özellikle belli sektörler üretimlerini durdurdular. Biz ısrarla, bu sektörlerde geçmişe dönük elektrik ücretlerinin alınmaması ya da belli bir miktarın alınması, ötelenmesi gibi taleplerde bulunmuştuk ama görüyoruz ki bu taleplerimiz karşılığını bulmadı. Sanayici ve çiftçinin üretim yaptığı işletmelerde elektrik, su ve doğalgaz gibi giderleri arttıkça bu durum ister istemez tüketiciye de yansıyor. Özellikle bizim basın-yayın sanayici sektöründe de birçok şirketin kapandığına ya da devrettiğine tanıklık ediyoruz. Her dönem elini taşın altına sokan sanayici son gelen zamlarla birlikte artık gövdesini taşın altına sokmuş durumda.”
TÜKETİM AZALDI, FİYATLAR YÜKSELDİ!
Elektrik tüketimi azaldığı halde birim fiyatının arttığına dikkat çeken Erel, üretiminden tasarruf etmeyen şirketlerin mecburen personelden tasarruf ettiğini belirtti. Erel, “Ticarethanelerde elektrik tüketim oranı yüzde 15 azaldı ama elektrik birim fiyatları yükseldi. Tüketimler azaldığı halde elektrik birim fiyatları artınca bu bir avantaj olmadı hatta dezavantaj olarak sanayiciye geri döndü. Daha az kullanıldı ama daha fazla ücret ödendi. Dünyanın her yerindeki şirketler Eylül ayında bir sonraki yılın bütçesini yapıyor, çünkü Ocak ayına kadar zam olmayacak deniyor ama bir bakıyoruz ki bizim sanayici sürpriz bir zamla karşılaşıyor. Bu da şirketlerin bütçesini altüst ediyor. İşletmeler üretiminden, elektrikten ve enerjiden tasarruf edemeyeceği için haliyle başka şeylerden tasarruf ediyor. Tasarruf ettiği şey de personel oluyor, bu da doğal olarak istihdam rakamlarını ciddi anlamda aşağı çekiyor” şeklinde konuştu.
ZAMLAR SÜRPRİZ OLMASIN!
Zamların mutlaka geri çekilmesi gerektiğini anımsatan Erel, “Sanayi odaları, ticaret odaları ve meslek örgütlerinin bu zamların geri çekilmesi için çok da yerinde olan açıklamaları var. Bu zamların kesinlikle geri alınması gerekiyor, benim kanaatim de bu yönde. Yanlışta ısrar etmenin ya da tüm birleşenlerle bir araya gelip bunlar değerlendirilmeden ‘yeni zam oranları budur’ demek bence artık geride kalmalı. Bu tür çalışmalar, bu konunun paydaşlarıyla istişare edilmeli ve onlar da bu işin içine dahil edilmeli. Organize sanayi bölgeleri, sanayi odaları, ticaret odaları, elektrik ve enerji piyasasının bileşenleriyle karar verilmeli. Çünkü Türkiye’de enerji tüm dünyada olduğu gibi yaşamsal bir konu” dedi.