Elli beş yaş sonrasına dikkat!

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER

Hareketsiz ya da daha az hareketli (Sedanter) adı verilen 55 yaş üzeri kişilerde bu yaşam tarzından kaynaklı çeşitli hastalıkların baş gösterebileceğini belirten Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, önemli açıklamalarda bulundu. “Bu yaş grubundaki insanlar daha az hareketli bir yaşam sürerler. Bu dönemde hareketsizlikten kaynaklanan sağlık riski de büyüktür. Dönem içerisinde farklı hastalıklar baş gösterir. Obezite bunlardan en tehlikelisidir. Türkiye’de bu riskle yaşayan insan sayısı 8-10 milyon arasındadır” diyen Oral, 55 yaş üzeri kişilerde sporun hayatın mutlaka içerisinde olmasının gerektiğinin altını çizdi.

Oral, “Spor ve egzersiz 5-6’lı yaşlardan sonra mutlaka hayatımızın içerisinde olmalıdır. Bu anlamda 55 yaştan sonra spor yapmamak demek hastalığa açık davetiye çıkarmak demektir. Baş gösterebilecek hastalıklar arasında metabolizma hızının düşmesinden kaynaklı meydana gelebilecek hipertansiyon, diyabet, osteoporoz, kan, lipit profil bozukları, eklem sorunları gibi rahatsızlıklar vardır. Bu hastalıklar dünyada en çok ölüme sebebiyet veren hastalıklardır. 55 yaş sorunların başladığı yaştır. Bu sorunlarla karşılaşmamak için spor ve beslenme çok önem taşır” dedi.

DOĞRU EGZERSİZ

Fiziksel aktivitede hedeflenenin kişinin yeterli ve dengeli beslenerek aldığı gıdayı doğru şekilde kullanması olduğunu söyleyen Oral, bu yaş grubunda sporun nasıl yapılması gerektiğini anlattı. Oral, “Yürüyüş egzersizleri haftada 3 ile 4 kez yapılabilir. Aktivite esnasında kalp hızı dakikada 100-110 arasında olmalıdır. Aynı zamanda nefes alıp vermede dakikada 18-20 düzeyinde tutulmalıdır. Bu hafif yürüyüş temposudur. Bir saat süreyle devam ettirilmelidir. Yürüyüş, kalp ve damar hastalıklarının riskini azaltacaktır. Bunun dışında vücut ağırlığı ile yapılabilecek hafif egzersizler, düşük ağırlıklar ile çalışma kas kitlesini sağlamlaştıracaktır. Ve aynı zamanda vücut için de faydalıdır. Hastalık riskini de beraberinde azaltacaktır. Kişinin yaşamsal kalitesini artacaktır” diyen Oral, yürüyüş yapmanın faydalarına değindi. Oral, “Damarlarda kan dolaşımı artar. Kalp ve damar tıkanıklık riskini azaltacaktır. Yaşamsal bir gaz olan oksijen ciğerlere daha hızlı dolar. Kişi daha sağlıklı bir yaşam sürdürür” şeklinde konuştu.

AYRILMAZ BİR BÜTÜN

Spor ve beslenmenin ayrılmaz bir bütün olduğunu ifade eden Oral, “Fiziksel aktivite yapabilmek için iyi beslenmeliyiz. Aldığımız besini kullanmak ancak fiziksel aktivite ile mümkündür. Örneğin; alınan proteinin kasa dönüşmesi ancak fiziksel aktivite ile mümkün olabilmektedir. Bu şekilde kas erimesinin önüne geçilebilir. Fiziksel aktivitenin özellikle yaşlı kadın ve erkeklerde ortaya çıkan osteoporoz yani kemik erimesinde kemikten, kalsiyumun ayrılması durumunu engellediği bilimsel makaleler ile ortaya konmuş bir durumdur. Bu bağlamda süt ve ürünlerinin tüketimi çok önemlidir. Eğer kişi fiziksel aktivite yapıyorsa ancak o kalsiyum kemiğe yapışır. Kemiğin eksiğini doldurur. Kişi kalsiyumu bünyesine alan Sedanter (hareketsiz, az hareketli) ise o kalsiyum kemiğe yapışma oranı düşer. Kalsiyum, dışkı veya idrar ile dışarı atılır. Ya da kanda birikir. Kalsiyumun kemiğe oturması için mutlaka spor yapılmalıdır. Sütten birçok gıdayı alabiliriz. Bunlar arasında hayvansal yağlar, proteinler, kalsiyum bulunur. Eğer kişi herhangi bir spor yapıyor ise vücudu kalsiyumu kullanacaktır. Aksi takdirde süt ürünleri kullanmanın da çok bir faydası yok. Bu bağlamda fiziksel aktivite büyük önem teşkil ediyor” diye konuştu.

UNLU MAMUL TÜKETİMİ OBEZ YAPIYOR

Un ve mamullerinin mutlak suretle azaltılması gerektiğine vurgu yapan Oral, “Elimizden geldiğince bu ürünlerin tüketimini azaltmalıyız. Unlu mamullerin fazla tüketimi kişiyi obeziteye götürür. Ayrıca Türk toplumu olarak şeker ve şekerli gıdaları da çok fazla tüketiyoruz. Bu ürünlerin aşırı derecede yenmesi tehlikelidir. Fazla tüketildiği takdirde diyabet sorunu ortaya çıkar. İnsülin direnci artar” dedi.

FOTO ALTI: Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, “Fiziksel aktivite yapabilmek için iyi beslenmeliyiz. Aldığımız besini kullanmak ancak fiziksel aktivite ile mümkündür” dedi.

Haber Merkezi