Emek - meslek örgütleri ölen çocuk işçilere dikkat çekti 

Çocuk işçilik ve çocuk iş cinayetleri hakkında Ankara Tabip Odası, Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi tarafından ortak basın açıklaması düzenlendi.
Kurumlar adına ortak açıklamayı okuyan Dr. Özden Çırpar, aşırı ve uzun çalışma süreleri, meslek hastalıkları, yetersiz işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri nedeniyle her yıl milyonlarca işçinin hayatını kaybettiğini, Türkiye'de ise 23 yılda en az 33 bin iş cinayeti yaşandığını söyledi. Çocuk yoksulluğunun derinleştiğini belirten Dr. Çırpar, OECD’ye göre ülkemizde ‘şiddetli yoksulluk’ içinde yaşayan en az 6 buçuk milyon çocuk bulunduğunu, her beş çocuktan birinin yeterli beslenemediğini ifade etti.

SAĞLIK HİZMETLERİNE EŞİT VE ÜCRETSİZ ERİŞİM

Okulda olması gereken çocukların güvencesiz koşullarda çalışırken yaşamını yitirdiğine işaret eden Dr. Özden Çırpar, “Son 12 yılda en az 764 çocuk iş cinayeti gerçekleşti. Üstelik ölen çocuk işçilerin yaklaşık üçte biri 15 yaşının altındadır. 4 yaşında 5 çocuk, 5 yaşında 6 çocuk, 6 yaşında 5 çocuk çalışırken hayatını kaybetti” dedi. Ağır ve tehlikeli işkollarında güvencesiz çalışan çocuklarda kas ve iskelet sistemini, solunum, dolaşım, sinir sistemini etkileyen meslek hastalıkları, mesleki maruziyet kaynaklı deri hastalıkları, kanser türleri görüldüğünü belirten Dr. Çırpar, izlenmesi gereken politikaları sıraladı: “Çocuk yoksulluğunu ve çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak amacıyla sosyal adaleti güçlendiren politikalar yürürlüğe konmalıdır. Çocuk işçilik yasaklanmalı; mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesinde sunulmalıdır. Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat laik ve bilimsel bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Çocukların okula devamı desteklenmelidir. Okullarda ve tüm eğitim kurumlarında kalori değerleri hesaplanarak en az bir öğün sağlıklı ve ücretsiz yemek verilmelidir. Tüm çocuklar sağlık hizmetlerine eşit ve ücretsiz erişebilmelidir.”

DEVLET TARAFINDAN KARŞILANMALI

ATO İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Başkanı Dr. Buket Gülhan ise “Çalışma ortamlarındaki uzun çalışma süreleri nedeniyle yorulma, fiziksel ve zihinsel yüklenme, dikkat bozukluğu ve bunlara bağlı olarak iş kazası ve meslek hastalıklarına yakalanma riski artmaktadır. Çocuk işçiliği, insanlık açısından ahlaki ve insani bir sorun olmaya devam ederken, bu olgu çocukların yaşamını derinden etkileyen, onların refahını ve sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden bir sorun olarak öne çıkmaktadır” dedi. Ankara İSİG Meclisi Gönüllüsü Dr. Muharrem Baytemür de “Çocuk ve işçi kelimelerinin yan yana gelememesi gerekmektedir. Türkiye gibi bir ülkede çocuk yoksulluğu olamaz. Bütün çocuklar hepimizin bu ülkenin evlatlarıdır ve on sekiz yaşına kadar bütün çocukların temel ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır” sözlerini kullandı. 
TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu Kolu Dr. Figen Şahpaz ise “Nasıl çocuk gelin uygun bir kavram değilse çocuk işçilikte uygun bir kavram değildir. Biz artık çocuk gelin demiyoruz, çocuk istismarı diyoruz. Dolayısıyla eğer çocukları uygun koşullarda olmayan iş yerlerinde çalıştırıyorsanız bunun adı açık açık çocuk istismarıdır. Kayıt altına alınmayan işyerlerinde çalışan çocuklar işçiler var. En çok ölümler, yaralanmalar, hastalıklar oralarda oluyor” bilgisini paylaştı.