“Engelilik istismar edilmesin”

TANER UYANIKER

Ülkemizde çoğu zaman biz farkında olmasak da milyonlarca engelli yurttaş yaşıyor.

Bugüne kadar verdiği mücadelelerle engellilerin haklarını savunan Beyazay Derneği İzmir Şubesi Başkanı Salih Arıkan, toplumun kendilerine bakış açısından ötürü dert yandı.

Engellilerin yıllardır farklı kişiler ve kurumlar tarafından sömürüldüğünü öne süren Arıkan, bu sömürülmenin duygusal bir alt yapısı olduğunu söyledi. Arıkan, “Engelli birini aciz olarak görmek ve eline birkaç kuruş vererek rahatlama isteği. Yolda giderken ‘Hafız bir çay iç. Hafız gel bir yemek ye’ gibi teklifler oluyor. Niye bedava yiyeyim, niye bedava içeyim ki? Paramı verir huzur ve güvenli bir şekilde hayatıma devam ederim. Geçenlerde engellilerle ilgili programdayız. Şu türkü çalınıyor;  ‘Alnıma yazılmış bu kara yazı/ Aklıma gelince ağlarım bazı’. Niye hep engellilik konusu geçince duygusal bir hava eser? Engellilik bir gerçekliktir. Ben görmüyorum ama sizler benim önüme engeller koyuyorsunuz. Sizler beni engelli hale getiriyorsunuz” dedi.

“OKULLARIMIZDA ENGELLİ ALGISINI OLUMLUYA ÇEVİRMEK ZORUNDAYIZ”

Toplumun engellilere bakış açısının düzeltilmesi için okulların çok önemli bir rol oynadığını ifade eden Arıkan, şu ifadelerde bulundu: “Okullarda fidanlarımız büyümeye gelişmeye çalışıyor. Burada onların hayata, topluma bakışları çok önemli. Okullarımızda engelli algısını olumluya çevirmek zorundayız. Eğitimcilerimizden, velilerden ve Milli Eğitim Bakanlığından özellikle engellilik algısının olumsuzdan olumluya doğru çevrilmesinde destek istiyoruz. Engellilerle dayanışma kulüpleri etkinleştirilebilir. Okul kitapları taranır ve olumlu algıları güçlendirilen hikayeler ve konular belirlenir. Öğrencilerimizi istismarcı olmayan derneklerle tanıştırabiliriz. Engelli öğrenciler ve diğer öğrencilerimizin birlikte yaşama kültürlerini arttırıcı sanat, kültür, spor etkinlikleri düzenleyebiliriz. Öğrencilerimizin gezilerine her türlü etkinliklerine, engelli öğrencileri de davet edebiliriz. Bence önemli meselelerden biride okullar da engelliler adına eşya, kırtasiye, malzeme satışını engellemek zorundayız. Engelli dilenci mantığını geliştirici faaliyetlere okullarda fırsat verilmemesi gerekir. Ben Milli Eğitim Bakanlığının, Milli Eğitim Müdürlüklerinin, öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin, velilerin gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyorum. Engellilik istismar edilmesin, engelliler gerekli eğitimleri aldıktan sonra fırsat eşitliği sağlanırsa toplumda eşit bireyler olarak başarılı ve mutlu bir şekilde yaşar.”