Evlerde kahve tüketimi arttı

Overdosecoffee’nin sahibi Ersin Acar, pandemi döneminde kahve satışlarının internetten üç kat arttığını ve insanların kahve yapımı ekipmanlarına daha çok yatırım yaptığını belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 18.08.2020 06:38
  • Güncelleme Tarihi : 18.08.2020 06:38
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Evlerde kahve tüketimi arttı

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Çin’de ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Kovid-19), çok kısa sürede dünya geneline yayılarak pandemiye dönüştü. Birçok ülke koronavirüse karşı tedbirler alarak yayılmasını durdurmaya çalışıyor. Ancak koronavirüsün etkilediği sektörlerin başında hizmet sektörü geliyor. Mart ayından bu yana hizmet sektörünün neredeyse tamamı faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldı. 1 Haziran’da ise normalleşme dönemi ile birlikte kısmen bu durum düzelse de yeni normalde kayıplar ve değişimler yaşanmaya devam ediyor. Kahve kavuran firmalar, ev dışı tüketim hizmet sağlayamadığından üretim kapasitelerini düşürmek zorunda kalırken karantina sürecinden bu yana online satış siteleri üzerinden e-ticaret faaliyetlerine ağırlık verilmeye başlandı.
İNTERNET SATIŞLARI ÜÇ KATINA ÇIKTI
Karantina öncesi ve sonrasındaki normalleşme günlerinde insanların kahve tüketimi hakkında bilgiler veren Overdosecoffee’nin sahibi Ersin Acar (Kahve Sakal), koronavirüs sürecinde kahve dükkanlarının kapatılmasının doğru bir karar olduğunu belirtti. Acar, “Belki biraz geç bile alınan bir karardı ama bizim oluşumumuzda bir kafe tarafı vardı bir taraftan da internette perakende satışımız vardı. Kafelerin kapanması ile toptan satış tamamen durdu. Süreçte bir iki tane yer açık kalabildi. Onlarda ruhsatlarında ayakta yeme-içme ibaresi geçiyor diye ayakta kalabildi. Geri kalan mekanların hepsi kapandı. Bu dönemde kafem olmadığı için bu konuyla ilgi çok fazla şükür ettim diyebilirim. Bu süreçte destekler oldu ama ne kadar yeterli olduğuna dair yorum yapamam. Ancak net olarak görebildiğimiz bir şey var ki toptan satışlar tamamen durdu ve internet siparişleri 3 katına çıktı. Gittikleri en sevdikleri dükkanlar kapanınca insanlar evlerinde kahve içmeye daha çok önem vermeye başladılar. İnsanlar evlerine espresso makineleri, demleme ekipmanları aldılar ki evlerinde dışarıda içebildikleri kahveye yakın kahve içebilmek için” dedi.
ESKİYE TAM DÖNEMEDİK
İnsanların eve kapandığı dönemde çok fazla yapacak bir şeyleri olmadığını ve insanların yapacak bir şeyler ararken kahve içmenin onları normal hissettirdiğini ifade eden Acar, “İnsanlar evlerinde oturunca internetten daha çok alışveriş yapmaya başladılar. Bu sadece kahve sektörü için değil, birçok sektör için geçerli oldu. Her sektörde lojistik anlamda büyük problemler yaşadık. İnsanlar taze kahve alabildikleri için benden almayı tercih ediyorlardı. Ancak kargolar başka işlerle meşgul oldukları için gıda ürünleri geç gitmeye başladı. Aynı günde giden kargolar artık kargo şirketlerinde beklemeye başladı. Bir hafta şubede bekleyen kargolarımız oldu. Kargo şubelerinin uyguladığı kota sisteminden dolayı kargolarımız sisteme işlenemedi. Şu anda sistem biraz daha iyi oldu. Eskiye tam döndük diyemem ama koronavirüsün ilk günlerine göre daha iyi durumdayız. Bir haftalık gecikme kahvede problem yaratmaz ama insanlar en taze haliyle alalım dedikleri için serzenişte bulundu ama hiç yoktan iyidir dediler” diye konuştu.
EN ÇOK SATAN KAHVEMİZ YOK!
En çok tercih edilen kahve çeşidini çok fazla ölçümleyemediklerini sözlerine ekleyen Acar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim en fazla satan kahvemiz ucuz bir kahveydi. Ama tedarik zincirinde Kolombiya’da kahve yetiştirenlere kadar pandeminin etkisi uzanınca insanlar bir stokçuluk durumuna gittiler. Piyasada en çok giden kahveleri insanlar stoka çekmeye başladılar. Kolombiya’da daha az kahve üretilecek söylentileri üzerine birileri kahve stoklamaya başladı. Bizim en çok satan kahvemiz şu anda yok. Kurların yükselmesi ve üretimle ilgili sıkıntıların yaşanılacağının düşünülmesi üzerine kahve borsasında da pandemiden dolayı yükselişler yaşandı. Ham madde fiyatlarında yüzde 30’luk artış oldu. Ancak biz bu durumu tüketiciye yansıtmadık. Pandemi öncesinde de insanlar daha çok ucuz olan kahveyi tercih ediyorlardı. Yine insanlar ucuz olanı kovalama derdindeler. Daha iyi kahveler daha pahalı olduğu için aynı tada yakın uygun fiyatlı kahveye yönelmeye başladılar.”
HERKES EVİNE YATIRIM YAPTI
Yeni düzende insanların kahve tedarikinde birçok düzenleme yaparken kendilerinin de aynı durumda olduğunu paylaşan Acar, “Bizde bir kargo firması ile entegrasyon sağladık ve barkod basıp o şekilde ürünlerimizi yolluyoruz. Pandeminin ilk aylarında her hafta 6-7 paketimiz kargoda kayboluyordu insanlara bir şey de diyemiyorduk barkod sistemi ile bu sorunu çözdük. Kafelerin içinde kahveler kavrulurken, kafelere müşterilerin gelemediği dönemde bu tür dükkanlar online satışlara başladılar. Bu sistem büyük ölçüde devam edecek. Kahve kavuran her dükkanın bir online satış sitesi artık var. Eskiden sadece kendilerine ya da toptana kavuruyor olsalar da hepsinin bir perakende tarafı oldu. Müşterilerin evlerine yatırım yaptıklarını herkes fark etti. Belki kafeler açıldı, insanlar işlerine gitmeye başladı ama insanlar öğlen kahvesini dışarıda içerken, sabah ve akşam kahvesini evde içiyor. Günde üç kahveyi dışarıda içerken bunu bire düşürdü. Bazı kişilerin artık işyerinde de ekipman aldıklarını görüyoruz. Kahve dükkanına gitmek istemeyen bir kitle var. Evlerinden yemek getirerek dışarı çıkmayan insanlar kahvesini de ekipmanlarla işyerinde yapma yolunu tercih ediyor. Kahveyi al-götür sistemi var ama sırada beklerken bir şey olursa diye korkan da bir kitle var. Bu kitlenin ben yüzde 25 civarında olduğunu düşünüyorum. Ben bu kitlenin uzun bir süre kahve dükkanlarına döneceğini düşünmüyorum. Önümüzdeki sonbahar-kış aylarında koronavirüste ikinci dalga korkusu ile bu durum daha da artabilir” şeklinde konuştu.
EVDE KAHVE YAYGINLAŞABİLİR
Pandemide ikinci dalga olmazsa stokçuluğun olmayacağın ama olursa yine stokçuluk yapanlar olacağına dikkat çeken Acar, “İzmir’de kahve sektöründe hareketlilik devam ediyor. Perakende satışlarda İzmir ilk üçün içinde yer alıyor. Evde kahve içme alışkanlığı İzmir’de daha fazla yaygınlaşabilir. İnsanlar daha titiz olduğu için burada kahve dükkanlarına daha az gidiliyor. Gitmek zorunda olanlardan dolayı kahve dükkanlarının alması gereken önlemler de var. Kafeler içindeki tuvaletler tamamen kapatılması gerekiyor. Çok dar bir alan ve bu alan virüs bulaştırmak için çok uygun. Müşteri değil de baristalardan birine hastalık yayılırsa daha çok insana yayılır. Oradaki her fincana barista dokunuyor. Baristanın hasta olmaması gerekiyor. Çok insanla temasa geçen kasiyer gibi baristalar da bu konumda yer alıyor. Bu sebepten dolayı kafeler Al-Götür bardaklara geçmelidir. Fincanların girdikleri bulaşık makineleri endüstriyel ama her yer bulaşık makinesi kullanmıyor. Bulaşıklarını elle yıkayan yerler hala var. Al-Götür (take away) bardaklar fabrikada el dokunmadan işleniyor. Kağıt bardak çevreci bir çözüm olmayabilir ama kısa vadede bizi hayatta tutacak olan yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi