- Gündem
- 05.09.2025 23:00
İstanbul Photo Awards’ta sergilenen fotoğraflar, Gazze’deki dramdan dünyanın dört bir yanındaki insanlık halleriyle yüzleşmemizi sağlıyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Bizler, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çizmiş olduğu 'Daha adil bir dünya mümkündür.' tasavvuru çerçevesinde, bunu merkeze alarak küresel medyada eşit temsil ve gerçeğin hakim kılınması için çaba sarf ediyoruz. Bu bağlamda ben büyük emeklerle ortaya konulan fotoğrafların İstanbul Photo Awards gibi prestijli bir platformda gerçek muhatabıyla buluşacağını düşünüyorum." dedi.
Duran, Anadolu Ajansının (AA) düzenlediği uluslararası haber fotoğrafı yarışması "İstanbul Photo Awards 2025"in ikinci sergisinin Dolmabahçe Sanat Galerisi'ndeki açılışında yaptığı konuşmada, etkinliğin tüm dünyaya hakiki bir perspektif sunduğunu söyledi.
Duran, "Burada sadece spordan, haberden, çevreden, gündelik olaylardan karelerle yüzleşmiyoruz. Aslında ne yazık ki tüm dünyada gerçekleşen birçok olayı görüyoruz. Daha doğrusu gerçekle yüzleşiyoruz." diye konuştu.
Duran, gerçekle yüzleşmenin arkasında birçok fedakarlığın olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bizler, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çizmiş olduğu 'Daha adil bir dünya mümkündür.' tasavvuru çerçevesinde, bunu merkeze alarak küresel medyada eşit temsil ve gerçeğin hakim kılınması için çaba sarf ediyoruz. Bu bağlamda ben büyük emeklerle ortaya konulan fotoğrafların İstanbul Photo Awards gibi prestijli bir platformda gerçek muhatabıyla buluşacağını düşünüyorum. Dolayısıyla bu çerçevede hem Anadolu Ajansı'mızı hem de burada çok büyük emek vererek bu fotoğrafları bir araya getiren emekçileri kutluyorum."
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Duran, fotoğrafçılığın çok farklı coğrafyalarda ve şartlarda yürütülen bir meslek olduğunu anlattı.
Duran, fotoğrafçılıkta profesyonellikle yetinilmeyeceğini, insanın içinde bir aşkın da olması gerektiğini dile getirerek, "Bugün burada sergilenen bütün fotoğraflarda aslında bu aşkı göreceksiniz. Foto muhabiri deyince bir yanda kriz ve çatışma alanlarında gerçeği kaydetmek için cansiparane mücadele eden ama öbür tarafta da kültürel ve insani çeşitliliğin izini süren emekçilerden bahsediyoruz. Onlar bu çalışmalarıyla insanlığın ortak belleğine ve bilincine çok önemli katkılarda bulunuyorlar. Güçlü eserler veriyorlar." ifadelerini kullandı.
Bazı anları anlatırken sözcüklerin yetmediğini, o zamanlarda fotoğrafların devreye girdiğini belirten Duran, şunları kaydetti:
"Algıyla gerçek arasındaki mesafeyi kısaltan şey fotoğraf olur. Buna, bugün sergide hep beraber gözlemleyeceğiz ve tanık olacağız. Bunun bir belge özelliği taşıdığını ayrıca belirtmem gerekir. Yani 'Kanıt'. Biliyorsunuz, Anadolu Ajansı da Gazze'de ortaya koyulan soykırımı kitaplaştırdı ve adlarından bir tanesi de 'Tanık'. Elbette 2 yıla yakın süredir Filistin'de, Gazze'de yapılan mezalim içimizi sızlatıyor. Öfkemizi kabartıyor ve bir taraftan da ne yazık ki buna dair çok çarpıcı fotoğraflar ortaya çıkıyor. Neticede bu fotoğraflar 63 binden fazla insanın katledildiğini, açlığın silah olarak kullanıldığını, milyonlarca Filistin'in türlü mezalime maruz bırakıldığını tüm dünyaya gösteriyor. Bırakın göstermeyi artık haykırıyor."
Duran, İsrail'in yaklaşık 250 gazeteciyi soykırımı belgelediği için katlettiğini söyledi. Onların geride bıraktığı belgelerin sessizliği yırtan ve dünyanın vicdanını harekete geçiren büyük eserler olduğunun altını çizen Duran, "Bugün de canı pahasına sahada görev yapan fotoğrafçılarımıza, gazetecilerimize aynı minnetle sesleniyoruz. Biliyorsunuz Filistinli Saeed Jaras'ın İstanbul Foto Awards'ta yılın fotoğrafı seçilen 'Gaza-Deir al-Balah' isimli eseri de bunun çarpıcı temsillerinden biridir. Fotoğrafta çocuklarının cansız bedenini kucaklayan annenin ve babanın feryadını görüyorsunuz. Tabii ki bu katliam anı, bu soykırım anı üzerine ciltlerce kitap yazılabilecek bir gerçekliktir ama bir fotoğraf bize bunu o kadar çarpıcı bir şekilde söylüyor ki ciltlerce kitabı okusanız aklınızda kalacak olan şeyden daha fazlasını fotoğrafta bulabilirsiniz." değerlendirmesini yaptı.
Duran, "Katil Binyamin Netanyahu ile yönetiminin" en ağır cezayı uluslararası mahkemelerde aldığını görmek ve bunun fotoğraflarına şahit olmanın kendilerine nasip olmasını dileyerek, "Bu çerçevede hatırlatmak isterim ki Anadolu Ajansı güzel bir iş başardı. 'Kanıt' ve 'Tanık' kitapları bu insanlık suçunun belgeleri olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ve kamuoyunun vicdanına sunuldu. Umuyorum ki bu 'Tanık' ve 'Kanıt' kitapları Netanyahu ve katil şebekesinin cezalandırılmasında vesile olan fotoğraflar olur ve biz de bununla gurur duyarız." diye konuştu.
Yeni iletişim teknolojileriyle görsellerin üretildiği bir dönemin içinde olunduğuna değinen Duran, şu ifadeleri kullandı.
"Dijital evren durmaksızın yeni bir evreye geçiyor. Yakın geçmişte gerçekliğinden şüphe ettiğimiz bir fotoğraf için en fazla 'Bunda photoshop var mı?' deriz. 'Bir oynama var mı?' derdik. Fakat şimdi öylesine üretilmiş gerçeklikler oluyor ki biz artık görselin de teyit edilmesi gerektiğini biliyoruz. Bu durum medya ve iletişimciler için artık kamusal bir sorumluluğu daha vazgeçilmez hale getiriyor. Yapay zekada üretilen gerçekliklerden bahsediyorum. Bu da tabii ki bizim hakikatin, gerçekliğin peşine koşarken ne kadar sorumluluk içerisinde ve ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini de bize anlatıyor."
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Duran, konuşmalarının ardından sergiyi gezerek fotoğrafları inceledi.
Duran, yaptığı açıklamada, 2015 yılından beri düzenlediği "İstanbul Photo Awards" için teşekkür etti.
Fotoğrafların gerçekliğin anını yakaladığını belirten Duran, "Bugün burada çok sayıda fotoğrafta dünyanın dört bir köşesinden insanlığın hallerine dair çok önemli kareler gördüm. Elbette birinciliğe layık görülen fotoğraf, Filistinli anne ve babanın çocuklarını kaybettiği Gazze’deki dramı ve İsrail’in soykırımını ispatlıyor. Aslında bir taraftan ülkemiz üzüntüden eziliyor ama bir taraftan da soykırımı yapanlara öfke duyuyoruz. Bu açıdan baktığımda ben fotoğrafın bu çarpıcı yanının çok değerli olduğunu düşünüyorum." dedi.
Duran, AA'nın da dünyanın dört bir yanındaki profesyonellerin emeklerine bir platform olarak çok önemli katkıda bulunduğunu, kendilerinin gerçekliği görmesi ve ortak bir belleğe ulaşılmasına önemli bir katkı verdiğini sözlerine ekledi.
Kaynak : AA