Göç yollarında yaşamını yitirenler anıldı

Lozan Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilciliği, mübadelenin 93. yılı anma etkinlikleri kapsamında Balkan Savaşları, Kurtuluş Savaşı ve Mübadele nedeniyle göç yollarında yaşamını yitirenler anısına denize çiçekler bıraktı


  • Oluşturulma Tarihi : 31.01.2016 09:23
  • Güncelleme Tarihi : 31.01.2016 09:23
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Göç yollarında yaşamını yitirenler anıldı

EMİNE YALÇIN

Mübadelenin 93. yılı anma etkinlikleri kapsamında Balkan Savaşları, Kurtuluş Savaşı ve Mübadele nedeniyle göç yollarında yaşamını yitirenler anısına Lozan Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilciliği, Cumhuriyet Meydanı’ndan denize çiçekler bıraktı. Mübadelenin 93. yıl dönümü ortak bildiri metnini okuyan Lozan Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilcisi Taner Yasav, AB yöneticilerinden, Yunanistan ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinden iki halk arasına örülen vize duvarının kaldırılmasını talep etti. Etkinliğe 1. kuşaktan 91 yaşında olan Şaban Yaylalı, 2. kuşaktan 85 yaşında olan Baha Taneli ve birçok mübadil katıldı.

Lozan Mübadilleri Vakfı Ege Bölge Temsilcisi Taner Yasav, bundan 93 yıl önce 30 Ocak 1923 tarihinde,  Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Yunan Hükümeti arasında, Türkiye’de yerleşik Rum-Ortodokslar ile Yunanistan’da yerleşik Türk-Müslümanların zorunlu göçünü öngören Mübadele Sözleşmesi’nin imzalandığını hatırlattı.

UYUM GÜÇLÜĞÜ ÇEKTİLER

Yasav, Yunanistan’ın Balkan Savaşına katıldığı tarih olan 18 Ekim 1912 tarihinden itibaren yurtlarını terk etmiş olanları da kapsamına alan bu sözleşme ile yaklaşık 2 milyon insanın doğdukları toprakları terk etmek zorunda kaldıklarını anlatarak, Mübadeleye tabi tutulanların yüzlerce yıldır ekip-biçtikleri topraklarını, ekmek parası kazandıkları işyerlerini, evlerini, ibadet ettikleri kutsal mekanlarını, sevdiklerinin mezarlarını geride bıraktıklarını söyledi. Yasav, “Limanlarda, tren istasyonlarında kurulan çadırlarda haftalarca, aylarca beklediler. Çoğu yolcu taşımaya elverişsiz olan gemilerle olmak üzere iki ülke arasında günler, haftalar süren yolcuklar yaptılar. Bu uzun ve zahmetli yolculuk sırasında yaşamını kaybeden yakınlarını denize verdiler. Yetersiz beslenmeden ve kötü fiziki koşullardan ötürü hastalanarak ölenler oldu.  Aileler dağıldı. Yeni vatanlarında uzun süre uyum güçlüğü çektiler” diye konuştu.

DÜŞ KIRIKLIĞI YARATIYOR

Mübadillerin doğdukları toprakları ziyaret etmelerine uzun yıllar izin verilmediğine dikkat çeken Yasav, 1. kuşak mübadillerin hemen hemen tamamı memleket hasreti ile bu dünyadan sessizce göçüp gittiğini dile getirdi. Yasav, “Son yıllarda giderek artan sayıda mübadil çocuğu ve torunu, bir vasiyeti yerine getirircesine aile büyüklerinin ‘memleket’ dedikleri toprakları ziyaret etmek istiyor. Onların doğdukları kentleri, köyleri, mahalleleri, ibadet ettikleri kutsal mekanları görmek istiyor. Kendi özel tarihlerine ve kültürlerine ait izleri sürmek istiyor. Ancak; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize uygulanması, vize alırken çekilen sıkıntılar düş kırıklığı yaratıyor” şeklinde konuştu.

VİZE DUVAR KALDIRILSIN

Yasav, “AB yöneticilerinden, Yunanistan ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinden iki halk arasına örülen vize duvarının kaldırılmasını tekrar tekrar talep ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan mübadiller de Yunanistan vatandaşı olan Rum Ortodoks mübadiller gibi aile büyüklerinin doğdukları toprakları vizesiz olarak ziyaret etmek istiyor. Vizesiz ziyaret imkanı sağlanıncaya kadar mübadil kökenlilere ABD ve İngiltere’nin uyguladığı gibi uzun süreli 5-10 yıllık vize verilmesini talep ediyoruz. Eğer shengen vize mevzuatı uzun süreli vize için bir engel teşkil ediyorsa Türkiye ve Yunanistan hükümetleri mübadele sözleşmesi nedeni ile yaşadıkları ülkeleri terk etmek zorunda kalanlara, onların çocuklarına ve torunlarına çifte vatandaşlık hakkı tanımalıdır. Merkezi yönetimlerin ve Avrupa Birliği’nin de her iki ülkedeki kültürel mirasın korunması için yerel yönetimlere maddi ve teknik destek vermelerini istiyoruz.”

MÜLTECİ DRAMINA DİKKAT ÇEKİLDİ

Mübadil kuruluşları olarak Ortadoğu’da devam eden kanlı çatışmalara ve savaşlara da dikkat çeken Yasav, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Ortadoğu’daki savaşlar ve çatışmalar nedeni ile insanlığın binlerce yıllık kültürel mirası yok ediliyor. Suriye’de, Irak’ta yüzbinler yaşamını yitirdi ve bu acımasız savaş bütün hızıyla sürüyor. Milyonlarca insan canını kurtarmak için ülkesini terk ediyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verdiği resmi rakamlara göre Aralık 2015 ayı itibariyle Suriye’yi terk edenlerin sayısı 4 milyon 39 bin 439 kişiye ulaştı. Türkiye’deki kayıtlı mülteci sayısı 2 milyon 400 bin kişi. Türkiye’deki mültecilerin büyük çoğunluğu yeniden bir yaşam kurabilmek amacıyla lastik botlarla Ege Denizi’ni geçerek Yunanistan’a, oradan da Avrupa ülkelerine ulaşmak için ölümcül yolculuklara çıkıyor. Ege’nin, Akdeniz’in soğuk sularında günde 9 mülteci can veriyor. Bir yıl içinde denizlerde yaşamını kaybedenlerin sayısı 3 bin 771 kişi. Bunların yüzde 20’si Aylan Bebek gibi 0-11 yaş arasındaki çocuklar.”

Haber Merkezi