Grip maske değiştiren bir virüstür

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Uzman Doktor Mustafa Torun, tüm Türkiye’yi etkisi altına alan grip salgını ve aşı yaptırmanın önemi ile ilgili konuştu. Elde edilen son verilere göre Türkiye’de çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısının son 7 yılda 183’ten 23 bine yükseldiği belirtilirken, salgın hastalıklardan ölenlerin sayısı da bir hayli yükseliyor. Uzm.Dr. Mustafa Torun, artan grip salgınları hakkında, dünyada 1918, 1957 ve 1968 yıllarında küresel grip salgınlarının yaşanmış olduğuna dikkat çekerek, “Salgınlar arasındaki zaman dilimi yuvarlak olarak ortalama 10 ila 40 yıl arasındadır ve 1968’deki salgından bu yana 44 yıl geçmiş ve en sonunda 2009 yılında küresel salgın patlak vermiştir. Şimdi 2020 yılındayız ve yeni bir grip salgını ile karşı karşıyayız” diye konuştu. Grip virüsü içerisindeki enzimlerin çeşitli dizilimlere göre şekil aldığını söyleyen Torun, “Domuzlarda farklı oluyor, maymunlar da farklı oluyor, tavşanlarda farklı oluyor. Onlardan insanlara geçerken farklı farklı tipler oluşturuyorlar. Dolayısıyla da grip virüsü devamlı maske değiştiriyor. Grip virüsü sürekli olarak mutasyona uğrar. Hastalığın ölümcül sonuçlara neden olması bakımından hafife alınmaması gerekir. İnsanlar, kuşlar ve domuzlarda bulunan grip virüsleri değişim göstererek birbirleriyle karışabilirler. Bir türden, diğer türe geçerken virüsler modifiye olabilirler. Böylece canlılarda çok az bağışıklığa sahip olduğu veya hiç olmadığı alt tipler oluşur” dedi.
YÜKSEK KORUMA ORANI
Doktor Mustafa Torun, “Grip her sene kış aylarında salgın yapar ayrıca küresel salgın yapma kapasitesine sahiptir” diyerek grip salgınından korunmak için aşı yaptırmanın öneminden bahsetti. Torun, şu önerilerde bulundu: “Gribe karşı korunmanın en etkili yollarından birisi de aşıdır. Aşı yüzde 70 oranında insanları grip virüsüne karşı korur. Ayrıca grip aşısının her yıl tekrarlanmasına özen gösterilmelidir. Çünkü aşılarda bütün dünyadaki geçen senenin örnekleri toplanarak bir harman yapılıyor ve ortak bir şekilde bir aşı üretiliyor. Bu aşı hepatit vb. gibi diğer aşılara benzemiyor. Mesela hepatit aşısı yüzde 99.9 oranında koruma sağlarken grip aşısı normal insanlarda yüzde 70 oranında, yaşlılarda ise yüzde 50 oranında bir koruma sağlıyor diyebiliriz. Fakat koruma faktörü yüzde 50’de olsa aşı yaptırın diyoruz. Özellikle sigara içenler, KOAH hastaları, astım hastaları aşı yaptırmalıdır. Türkiye’nin birçok yerinde salgın hastalıklardan kaynaklanan ölümler artmaya başladı. Onun için aşı yaptırmak şart.”



AŞI İLE YOK OLAN HASTALIKLAR VAR
Aşı ile ilgili çıkan spekülasyonların bazılarında aşı içerisinde ‘cıva’ olduğu söylenerek insanların aşı yaptırmaktan korkar hale getirildiğini ileri süren Doktor Mustafa Torun, “Bu aşıyı sadece yumurta alerjisi olanlara yaptırmıyoruz. Diğer aşılar gibi yüzde 99.9 oranında koruyor diyemeyiz ama yaptırılması gerektiğini tekrar vurguluyorum. Her tedavide hastalıktan korunmak çok önemlidir. Tarihimize bakarsınız 17. yy’da çiçek aşısını bizler bulmuşuz. Bu konuda bizler dünyaya örnek olmuşuz. Konumuz grip olsa da yine önerilerimiz aynı olacaktır. Sağlıktaki çarpık, geri neoliberal uygulamalar ile sağlıkta dönüşüm programları bu alandaki iyi kötü var olan sağlık düzeyini düşürmüş, nitelik bozulmuş. Vatandaş adeta ‘Git başının çaresine bak’ durumuna düşürülmüştür. Bu tercih tamamen siyasi olup çözümü de siyasidir. Sağlık; ancak katılımcı, herkese eşit, adil ve ücretsiz kamucu bir anlayışın ve ön planda koruyucu hekimliğin egemen olduğu bir sistemin getirilmesi ile kendini bu durumdan kurtarabilir. Korunma tedaviden üstündür” ifadelerine yer verdi.
Aşılamanın en büyük azalma nedeninin ilaç firmalarının ilaç satması olduğunu da sözlerine ekleyen Doktor Mustafa Torun, “Aşı hastalıklardan korur. Bir hepatit aşısı yaptırdığın zaman Hepatit hastalıklarını önlemiş oluyorsun. Fakat aşı olmayıp bu hastalığa yakalanırsan bir ilacın parası 300 liradan başlıyor. Örneğin, aşı sayesinde suçiçeği hastalığı neredeyse dünyadan silindi. Çocuk felci görülmemeye başladı. Bunlar hep aşı sayesindedir. Aşı konusunda insanlar bilinçlendirilse sonuçlar zaten böyle olmaz” diyerek “Grip salgınından korunmak için, sonbahar ve kış aylarında kalabalık yerlerde bulunmamaya çalışılmalıdır. Her temastan sonra eller sabunlu suyla yıkanmalıdır. Bu olanak yoksa alkollü mendille silinmelidir. Tokalaşma, kucaklaşma, öpüşme ve benzeri durumlardan bu aylarda mümkünse sakınmak gerekir. Kağıt paralar her türlü bulaşıcı hastalık riski oluşturduğundan, kağıt paralar cüzdanda taşınmalı veya eller yıkanmalıdır” önerilerinde bulundu.
GRİP AŞISI KİMLERE ÖNERİLİYOR?
65 yaş ve üzerindekiler, süreğen kalp ve akciğer hastalığı olan yetişkinler ve çocuklar. Böbrek hastalığı olanlar, Diyabet (şeker hastalığı) olanlar, bağışıklık sisteminde yetersizlik veya baskılanma durumları (kanser hastaları, AIDS enfeksiyonu olanlar, organ nakli yapılmış olanlar, steroid ilaç alanlar, kemoterapi ya da radyoterapi uygulananlar)
Kan hastalıkları tedavisi görmüş veya hastanede görmekte olanlar, sağlık ve hastane çalışanları, okul, fabrika kışla gibi topluluklarda bulunanlar, bakımevlerinde kalan ve sürekli hastalığı olanların hepsi,
Devamlı grip riski altında olanlar.

Haber Merkezi