Hal Başkanı Doğan’dan çağrı “Haller ihracat merkezi olsun!”

Türkiye tarımının daha hızlı ve çeşitli bir şekilde ihracatının yapılabilmesi için hallerin ihracat merkezlerine dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen İZKOMDER Başkanı Doğan, Türkiye’nin tarımla süper güç olabileceğine de vurgu yaptı

  • Oluşturulma Tarihi : 15.07.2020 08:03
  • Güncelleme Tarihi : 15.07.2020 08:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hal Başkanı Doğan’dan çağrı “Haller ihracat merkezi olsun!” haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Koronavirüs, hem insan sağlığını tehdit edip hem de ekonomik anlamda dünyanın dengesini bozarken, en çok tarım ve gıdanın önemini ortaya koydu. Dünyanın en önemli tarım ve gıda tedarikçisi Türkiye ise bu değerini daha da ön plana çıkartmak için kolları sıvadı. Tam da bu noktada hallerin ihracat merkezi olma konusunda sektör temsilcilerinden öneri geldi. İzmir Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği (İZKOMDER) Başkanı Orhan Doğan, Türkiye’de üretim merkezlerindeki Büyükşehir Belediyelerine ait sebze meyve hallerinin ihracata yönelik şekilde düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Doğan, İzmir’in yanı sıra Bursa, Antalya ve Mersin hallerinin ihracata yönelik olacak şekilde yeniden yapılandırılması ve düzenlenmesi gerektiğine de dikkat çekti.



SÜPER GÜÇ OLABİLİRİZ!
Pandemi sürecinde tarımın ne kadar önemli olduğunu bütün dünyanın yaşayarak öğrendiğini belirten Doğan, tarımını iyi değerlendiren ülkelerin süper güç olabileceğini iddia etti. Doğan şunları söyledi: “Bu güne kadar sanayiye dayalı üretim yapanlar süper ülke konumundayken artık tarıma dayalı üretim yapan ülkelerin pandemi sürecinden sonra süper ülke olma yolunda olacağını kolaylıkla söyleyebilirim. Tarım ülkesi olduğumuz için dünyada süper ülke olma şansımız yüksek. Şuanda tüketmiş olduğumuz bütün sebze meyvelerin yüzde 99’u yerli üretim. Hatta tamamı için yerli üretim diyebiliriz. Dünyada kendi kendimize yetebilecek 7 ülkeden biriyiz. Sebze meyve üretimi tarımda önemli bir yer teşkil etmekte olup, Türkiye olarak yıllık 55 milyon ton sebze-meyve üretiyoruz. Bu üretimle Avrupa’da ilk sırada yer alırken, dünyada 5’inci sırada yer almaktayız. Bu üretime karşın ihracat oranımız çok düşük. İhracat oranını artırmak için neler yapmalıyız, ne gibi olumsuzluklar var bunlar oldukça önemli konular” değerlendirmesinde bulundu.



İLAÇLAMALAR PLANSIZ!
Türkiye tarımında ilaç kullanımının plansız programsız bir şekilde yapıldığını dile getiren Doğan, “Üreticimiz gelişi güzel ilaç kullanıyor. İlaç kullanımının mutlaka disiplin altına alınarak gelişigüzel ilaç kullanılmasına müsaade edilmemeli. İkincisi de ürün hasadının zamanında yapılması gerekiyor. Vaktinde hasat yapılmadığı zaman yine üzerinde ilaç kalıntısı kalıyor. Bu durumda ürünler gittiği ülkede ya imha ediliyor ya da sınırdan geri dönüyor. Bu konuda kesinlikle önlem alınması lazım. Zaten ihracat oranlarımız belli. Bazı ürünlerin bir yıl çok iyi getirisi oluyorken diğer bir yıl para kazandırmayabiliyor. Kesinlikle dengeli bir üretim şart. İhracatımız ve tüketeceğimiz miktar belli. Planlı üretim yapılmadığı için tüketim fazlası üretim oluyor. İnsanlar da tüketmediği için bu ürünlerin hepsi maalesef ziyan oluyor” ifadelerine yer verdi.
HALLER İHRACAT MERKEZİ OLSUN
Üretim merkezlerinde bulunan ve büyükşehir belediyelerine ait sebze meyve hallerinin ihracata yönelik şekilde düzenlenmesi gerektiğini de öneren Doğan, “Komşu ve Balkan ülkeleri tırlarla Türkiye’ye gelip sebze meyve alıp gidiyorlar. Yurt dışından gelenler, 1 tırı çeşitli ürünlerle doldurabilmek için 4 şehir dolaşıyor. Bu da oldukça maliyetli ve büyük bir zaman kaybı. Ama haller ihracata yönelik yapılırsa, kalite ve ambalajlar da standart olursa buraya gelenler aracını yarım saat içinde yükleyebilecekler. Bu şekilde maliyet düşecek, ihracatımız artacak hem de üreticimiz kazanacak. Bu işin içindeki her birim kazanmış olacak. İzmir, Antalya, Bursa ve Mersin’deki hallerin ihracata yönelik olarak yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Dolayısıyla ihracatın köylerden ya da il il dolaşarak değil, mümkün olduğunca bir yerde toplanarak yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için bahsettiğim 4 il sebze ve meyvenin ihracat merkezi olmalı. Öte yandan sebze meyveye kalite ve ambalaj standardı getirmemiz gerekir. Kalite ve ambalaj standardı getirmekte çok geç kaldık diyebilirim. Bunlar olması gereken unsurlar. Ülkemiz sebze ve meyvenin ihracat merkezi olmalı. Pandemi sürecinden sonra tarım büyük bir önem kazanmaya başladı. Dolayısıyla gereken önemi vermeliyiz. Diğer sektörler bir yana tarım sektörü hayatımızda büyük öneme sahip. Tarım ülkesi olmamız bizim için büyük bir zenginlik” diye konuştu.