Sayfa Yükleniyor...
Skolyozun Farkında Mısın? söyleşisinde konuşan Prof. Dr. Haluk Berk, Kötü duruş ve ağır çanta taşımak skolyoza neden olmaz. Her skolyoz da ameliyat edilecek diye bir kaide de yoktur dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Türkiyede yaklaşık yüzde 2 ile yüzde 4 oranında görülen omurga eğriliği skolyoz hakkında tüm merak edilenler, Skolyozun Farkında Mısın? konulu söyleşide masaya yatırıldı. Türkiye Fizyoterapistler Derneği İzmir İl Temsilciliği öncülüğünde Bayraklı Tepekule Kongre Merkezinde Skolyozun Farkında Mısın? konulu sağlık söyleşisi gerçekleştirildi. Söyleşiye Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Haluk Berk, Fizyoterapist Ebru Özdemir, Uzm.Psikolog Didem Turgut Çönkü, Ortez Protez Teknisyeni Dursun İyidoğan konuşmacı olarak katıldı.
Söyleşi öncesinde skolyoz ile ilgili bilgi veren Türkiye Fizyoterapistler Derneği İzmir İl Temsilcisi Uzm. Fizyoterapist Nuri Üçler, Skolyoz gövde ve omurgada görülen üç boyutlu bir deformitedir. Skolyozu omurganın 10 dereceden fazla yana eğriliği olarak da tanımlayabiliriz. Skolyoz, toplumda yaklaşık olarak yüzde 2 ile yüzde 4 oranında görülmektedir. Kız çocuklarında erkek çocuklarına göre 8-10 kat daha fazla görülen bu deformite, kemik gelişiminin hızlı seyrettiği 10-15 yaşlarında (Adolesan Çağ) daha çok karşımıza çıkmaktadır dedi. Her yıl haziran ayının tüm dünyada Skolyoz Farkındalık Ayı olarak tanımlandığını ifade eden Üçler, sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye Fizyoterapistler Derneği olarak bizler de bu konudaki algı ve farkındalığın Türkiyede de oluşmasını hedefledik. Bu doğrultuda bugün burada düzenlediğimiz Skolyoz söyleşisinde; skolyozlu bireyler ve yakınları ile güncel tedavi yaklaşımlarının paylaşılması, skolyoz ile ilgili kaygı ve soru işaretlerinin uzmanlarca cevaplanması amaçlanmaktadır.
SKOLYOZUN TEK BİR NEDENİ YOK
Açılış konuşmasının ardından söyleşiye geçilen etkinlikte ilk olarak konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Haluk Berk, skolyozu çok basit olarak tanımladıklarını belirterek, Önden baktığımızda omurganın hiçbir eğriliği yoktur ancak sırttan ve yandan baktığımızda boyun ve sırtta eğrilik olduğu görülür. Temel olarak omurgaya yandan bakıldığında görülen bir eğriliktir. Yana doğru olan eğriliğin 10 dereceden fazla olmasına biz skolyoz diyoruz. Skolyozun oluşma nedenine baktığımızda ise tek bir nedene bağlı olarak gelişmediğini görüyoruz. Skolyoz birçok nedene bağlı olarak gelişiyor. Bunları genetik ve diğer nedenler olarak ayırıyoruz. Skolyoz, S veya C şeklinde görülen eğrilerle karşımıza çıkıyor. Bizim gördüğümüz ve şüphelendiğimiz vakalar tedavi edilmediğinde sırtta görülen kamburların artmasına neden oluyor diye konuştu.
KÖTÜ DURUŞ SKOLYOZA NEDEN OLMAZ
Kötü duruşun skolyoza neden olmayacağının altını çizen Prof.Dr Berk, Ağır çanta taşımak da skolyoza neden olmaz. Skolyoz, ailesel ve genetik özelliği fazla olan bir hastalıktır. Doğuştan olan nedenlerde skolyoz 10lu yaşları beklemiyor görüntü 1inci yaş civarında ortaya çıkıyor ve aile bize hastayı hemen getiriyor dedi. Skolyozun olup olmadığının ancak muayene ile belli olacağının altını çizen Prof.Dr. Berk, Her skolyoz da ameliyat edilecek diye bir kaide de yoktur. Eğri ciddiyeti arttıkça skolyozun görülme sıklığı da düşüyor şeklinde konuştu. Prof.Dr. Berk, en çok karşılaştıkları soru olarak korse iş yarar mı sorusunun cevabının evet olduğunu belirterek, Değişik tipte korseler ortez protez teknisyeniyle yapılan görüşme sonrasında hastaya kullanması için verilir. 0-3 yaşındaki skolyozlarda alçı tedavisi yapıyoruz. Korse büyüyen bir çocuk içindir. Korse büyüme durana dek kullanılacaktır. Büyüme evresi bittikten sonra korse bitiyor. Kızlarda ilk adet dönemi görülene kadar korse kullanılırken, erkeklerde ise 13-14 yaşına kadar korse kullanılabilir. Değişik tipte korseler skolyoz için işe yarar. Kullanılan korse cinsi değişmekle birlikte 18-23 saat arası kullanılmalıdır. Bazı korseler gece de kullanılır. 18 saatin altında korse kullanılınca hastaya hiçbir etkisi olmaz. Skoyozun tedavisinde diğer seçenekler olarak karşımıza fizik tedavi, yoga ve pilates gibi seçenekler de çıkıyor. Cerrahiye gerek var mı dersek eğer eğrilik 50 derecenin üstünde ise cerrahi müdahale yapıyoruz. Skolyoz, kız çocukları için doğum yapmayı engellemez. Hamilelik sürecinde skolyozun arttığına dair de bir veri yoktur ifadelerini kullandı.
SPOR YAPMAYI TEŞVİK EDİYORUZ
Fizyoterapist Ebru Özdemir ise 2008 yılından beri skolyoz farkındalığının tüm dünyada tanınmış olmasına rağmen bu yıl ülkemizde daha çok farkına varıldığını belirterek, Skolyozda erken teşhis çok önemlidir. Ailelerin ve çocukların kafasında soru işaretleri çok fazla oluyor. Bazen çok yakın bir zamana kadar yeterli sayıda uzman sayısını yakalayamadığımız için çok fazla yardımcı olamıyorduk ancak artık uzman sayısının artması ile artık bunu aştık. 10 ve 25 derece eğriliğinde olan skolyozlarda spor yapmayı teşvik ediyoruz. Fizyoterapistler olarak hareketsizliği kesinlikle önermiyoruz dedi. Özdemir, aileleri erken tanı konusunda uyardıklarına değinerek, Omuz hizası ve kalça hizasına dikkat etmeleri konusunda aileleri uyarıyoruz. Bunları ailelerin de rahatlıkla görebileceği değişikliklerdir. Skolyozda postür analizi çok önemlidir. Koruyucu rehabilitasyon önem taşıyor. Schroths Metodu ile skolyoz tedavisinde 12 ayrı sınıflandırma kullanılıyor. Kişiye özel tanı koyuyor. Statik ve dinamik postürel kontrol önemlidir. Ama bu insan sabit yaşamıyor. Bu yüzden dinamik postürel duruş da bizim için önemlidir. Skolyoz tedavisinde kişiler evinde de egzersizlere devam etmelidir. Bu oldukça önemlidir. Yine burada korse kullanımı ile ilgili önemli uyarılarımız oluyor. Korseye çocukların kendilerini bırakmamalarını istiyoruz. 18 saate yaklaşan korse kullanımı düşünüldüğünde bu çok önem taşıyor. Korse içinde de çeşitli hareketler ve nefes egzersizi yapılabilir diye konuştu.
Söyleşide konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Uzmanlar, skolyoz hakkında söyleşiye katılanların sorularını cevaplandırdı.
Haber Merkezi