İnsanoğlunun zaafı

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Ege Şubesi’nin düzenlediği Ege İnsan Yönetimi Zirvesi’nde konuşan Prof.Dr. İlber Ortaylı, “İnsanoğlunun en büyük zaafı duygusallığı. Duygusallığı kontrol altına almamız gerekiyor” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 20.10.2017 08:08
  • Güncelleme Tarihi : 20.10.2017 08:08
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İnsanoğlunun zaafı haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Ege Şubesi bu yıl 14. Ege İnsan Yönetimi Zirvesi’nde ana tema olarak “Gelecek Geldi” konusunu belirledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğin dikkat çeken konuğu ise Prof.Dr. İlber Ortaylı’ydı. Konuklara ilk olarak İzmir’in 9 Eylül’de yaşadığı mücadele anlatılarak kısa bir video gösterildi. Sahneye davet edilen Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Başkanı Serdar Kalaycıoğlu, kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Kalaycıoğlu, “Hakemlik gelecekte kaybolacak meslekler arasındaymış. Şu an bu kadar gündemde olan ve çok paralar kazandıran hakemlik düşünebiliyor musunuz gelecekte yok olacak meslekler arasında. Bazı şeyler maalesef ki gidiyor ve yerine yenileri geliyor. Teknolojiye ayak uydurmak zorundayız. Fakat teknoloji doğru kullanılarak gelecek inşa edilmeli” dedi.

HAYATIMIZI DEĞİŞTİRDİ

Kalaycıoğlu’nun ardından Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Koordinatörü Berna Özkoç, şöyle konuştu: “Yıllar öncesinde izlediğim bir filmde 2017 senesi anlatılıyordu. Uçan motorlar, kendi kendin, bağlayan ayakkabı bağcıkları ve daha neler neler. Yıllar öncesinde izlediğim bir film şu an sahneye çıkıp size hitap ettiğim yılı anlatıyordu. Evet, sene 2017 ve gelecek geldi. Belki henüz kendi kendini bağlayan ayakkabı bağcıkları icat edilmedi ama gelecek yine de geldi. Dijitalleşme, Sanayi 4.0 bizim hayatımızı değiştirdi. Daha sübjektif değerlendirmelere gidiyor dünya. Sportif kıyafet giyen liderler ortaya çıktı mesela. Çünkü artık ofislerin duvarları kalktı. Tek bir dalda değil dünyanın birçok alanında iş yapan liderler, kravatlı değil sportif karşımıza çıkmaya başladı. Henüz Türkiye’de böyle liderler yok ama oda kapıda. Gelecek geldi diyoruz. Teknoloji geleceği hızla getirdi ve yeteneği tutmak, çekmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor.”

GELENEKTEN GELECEĞE

Alkışlar eşliğinde sahneye davet edilen Prof.Dr. İlber Ortaylı ise temanın adını değiştirip “Gelenekten Geleceğe” yapmak istediğini söyledi. Konukları anlatımıyla geçmişe götüren ve tarihsel bilgilere yer vererek teknolojiyi ele alan Ortaylı, “İnovasyon, Endüstri 4.0, insan robotlar, Mars’a yolculuk, VUCA Dünyası (Değişken-volatile, belirsiz-uncertain, karmaşıkcomplex ve muğlak-ambigious dünya) şimdi konuştuğumuz ve daha uzun yıllar konuşacağımız konular. Bugün burada bu konuları konuşuyoruz, hayatımıza, iş yapma biçimlerimizde nasıl uygulayacağımızı/uyguladığımızı tartışıyoruz. En önemlisi ise her şey inanılmaz hızla değişirken, sürdürülebilirliği sağlayabilmek için yeni yollar geliştiriyoruz” dedi. “Dün konuştuğumuz her şey; bugün burada, hayatımızın, işimizin içinde. Evet, gelecek geldi” diyen Ortaylı, “Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Ege Şubesi bu yıl 14. Ege İnsan Yönetimi Zirvesi’nde ana tema olarak bu çok önemli konuyu belirledi. Bugün benimle yarın başka konuk arkadaşlarla bu konu tartışılacak” diye konuştu.

TARİH, BİLİMİN ÖTESİNDE

Türk yönetici tipinin çok değişik olduğunu vurgulayan Ortaylı, Türkiye’ye bakan bazı germanik siyasi bilimcilerin Türkiye’nin takıntıları olduğunu söylediğini bunu özellikle de Türk bayrağı ve Atatürk olduğunu dile getirdi. Her şeyin bilim olmaması gerektiğinin altını çizen Ortaylı, tarihin bir bilim olmadığını, bilimin ötesinde bir kavram olduğunu açıkladı. Türkiye’deki CEO’larla iyi bir gelecek inşa edilemeyeceğini söyleyen usta tarihçi, eleştirilerini de belirtti. Ortaylı, robot insanlara da değinerek “Bu CEO’larla iyi bir gelecek inşa etmemiz mümkün değil. Gelecek insanının şimdiden oturtulması lazım. İnsanoğlunun en büyük zaafı duygusallığı. Duygusallığı kontrol altına almamız gerekiyor. Bizimkilerin en büyük sorunu bunu kontrol altına alamayışları. Gelecek dediğimiz şey robotlarla olmaz. Son yıllarda televizyonlarda görüyoruz, robotu konuşturuyorlar. Programlarsan tabi ki konuşur. Gülmek, kavga etmek, tartışmak, üzülmek insana özgü eylemlerdir. Bu robotlar insanı eğlendirir, zihnini açar belki ama bunlarla ilerleyemeyiz” dedi.

“Aslımız tam anlamıyla mühendislik aslıdır” diyen Ortaylı, “Biz hakikaten ileride robotlarla yaşayacağız. Ancak şirketleri yönetenler hiçbir zaman robot olmayacak. Riyakata dayalı şirketler ortaya çıkacak. Tıpkı devletler gibi. Böylece çatışmalar kaçınılmaz olacak” ifadelerine yer verdi.

ALTIN ÇAĞ PALAVRALARI

Altın çağ döneminin olmadığını ve olmayacağını anlatan Ortaylı, “Altın çağ diye palavralar ortaya atılıyor. Gelecekte altın çağı yaşayacağız diye. Geçmişte altın çağ olmadı, gelecekte de olmayacak. Altın çağ diye bir şey yok. Altın çağ olmayacak. Bu boş bir laftır” diye konuştu.

“Yaşamı değiştirmek için neler yapmalıyız” diyerek sorusunu yönlendiren bir katılımcıya Ortaylı tarafından usulün etrafında birleşebilmenin önemli bir çözüm olacağı belirtildi. “Hangi dönemde yaşayıp, gözlem yapmak isterdiniz” sorusuna ise Ortaylı, “Türkiye Menderes gibi dediğim dedik bir sadrazam görmedi. Menderes dönemini gözlemlemek isterdim” cevabını verdi.