Sayfa Yükleniyor...
İzmir Ticaret Odası 1 Kasım seçimleri öncesi siyasi parti temsilcileriyle bir araya geldi. AK Parti, CHP ve MHPnin İzmir milletvekili adayları İbrahim Turhan, Selim Sayek Böke ve Oktay Vural İTO Meclisinde üyelere projelerini sundu
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İzmir Ticaret Odası (İTO) 1 Kasım seçimleri öncesi siyaset gündemiyle meclisi topladı. Olağan meclis öncesinde 3 oturumla gerçekleşen zirvede sırasıyla MHP İzmir milletvekili Oktay Vural, CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ve AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan, İTO üyeleriyle buluştu. Toplantı sırasında CHPli Böke ile AK Partili Turhanın oturumlarını birleştirmeleri dikkat çekerken ikili hoşgörü mesajı verdi. Mecliste konuşan İTO Başkanı Demirtaş ise, Siyasetçilerden toplumu germemelerini, seçimlerden sonra ön yargılarından arınarak ülkemizin geleceği için hükümet oluşturmasını bekliyoruz şeklinde konuştu.
Oda üyelerinin 1 Kasım seçimleri sonrası siyasi partilerden beklentilerin aktarıldığı toplantılarda, MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ve AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan, partilerinin ekonomi politikalarını anlattı. Mecliste ilk konuk MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural oldu. Vural sözlerine AK Parti hükümetinin mevcut politikalarını eleştirerek başladı. Vural, MHP olarak bugün ekonomik tartışmaları ele aldığımızda toplumun merkezindeki değerler, tehdit altına girmektedir. Toplumda yaşanan merkezden uzaklaşma yerini çatışma ve gerilime bırakmıştır diye konuştu.
VATANDAŞ İSTEDİĞİNE OY VERİR
Vural konuşmasında ülkenin iç ve dış politikaları, ekonomi, eğitim, hukuk gibi birçok alanda yaşanan mevcut sorunları aktarırken Ortadoğu politikasında IŞİD ve PKK tehdidine dikkat çekti. Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlunun Vanda söylediği AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz Toroslar dolaşacak sözlerine tepki göstererek, Koalisyon görüşmelerinde biz iki kutbun birleşmesi açısından öncelikle CHP ile görüşmelerin başlamasını, olmazsa 4 ilkemizin kabulü halinde görüşmenin gerçekleşebileceğini söyledik. Ama taleplerimiz kabul edilmedi. Türkiyede hükümet kurmaya yönelik değil, seçime götürmeye yönelik bir süreç yaşandı. Türkiyeyi korkutup sindirme politikasıyla karşı karşıyayız. Bunlar bizi tehdit ediyorlar. Bize düşen görev sandık başında irade göstermektir. 400 vekil vermezseniz beyaz Toroslar dolaşır demek vatandaşı tehdit etmektir. Vatandaş istediğine oy verir buna kimse karışamaz dedi.
BÖKE VE TURHAN AYNI OTURUMDA
Vuralın ardından meclise CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke ve AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan aynı anda konuk oldu. Daha önce seçim çalışmalarında ekonomi üzerine karşı karşıya gelen ikili 1 Kasım çalışmalarını yan yana aktardılar. Kürsüye ilk olarak CHPli Böke çıktı Turhan ile birlikte aynı oturumda yer almasından mutluluk duyduğunu ifade eden Böke, Gönlümden geçen farklı partilerden milletvekillerinin panellerde de bir arada buluşması ve tartışmasıdır dedi. Böke sunumuna Ankara katliamının ardından yaşanan izlere ve ülke genelinde barış ortamının hakim olması gerektiğini söyledi. Bökeden sonra konuşmaya başlayan Turhan ise, Bugünkü programını bilerek ayarladım ve Sayın Selin Sayek Bökeyi dinledim. Siyasette hoşgörüyü ve İzmire yakışanı bu şekilde gerçekleştirebileceğimize inanıyorum şeklinde konuştu.
1 KASIMDAN SONRA DA TÜRKİYENİN UMUDU VAR
Böke, 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti ile CHP arasında gerçekleşen koalisyon görüşmelerine dair bilgi verdi. Koalisyon görüşmelerinde CHPnin taleplerinin ülkenin sorunlarını gidermeye yönelik çalışmalar olduğunu söyleyen Böke, Siyasetin birlikteliği besleyen görüşmelere başladık. Koalisyon görüşmelerinde kendileriyle bir arada çalışma isteğimizi AKPye aktardık. Türkiyenin çok derin sorunları var ve çok derin profilli bir koalisyona ihtiyacımız var dedik. İktidarın yapacağı işlerin derin olması gerektiğini söyledik. Türkiye 7 Haziran sürecinden sonra çok büyük sıkıntılar yaşıyor. 7 Hazirandan itibaren her gün özgürlüğümüzün kısıtlandığı bir Türkiyede uyanıyoruz. Biz toplumsal barışın sağlandığı yüksek profilli, çözüm odaklı, bir koalisyonun kurulmasını istedik. Gönül isterdi ki gelen teklif 3 aylık bir seçim hükümeti değil; 4 yıllık yüksek odaklı, çözüme dayalı, toplumsal barışı sağlayacak bir koalisyon kurulsun. Ama olmadı. Hiçbir şey için geç değil. 1 Kasımdan sonra da Türkiyenin umudu var dedi.
SORUNLARI ÇÖZECEK TEK PARTİ CHPDİR
Böke konuşmasında CHPnin ekonomi politikasına dair bilgiler vererek, 1 Kasımı bir fırsata dönüştürmek mümkün. Biz yeniden iktidara talibiz. Türkiyenin sorunlarını çözebilecek tek parti CHPdir. CHP Türkiyeyi orta gelir, orta beşeri sermaye tuzağından kurtaracak bir reçeteye imza attı. Biz 4 ayaklı bir modelle ekonomiyi yönlendirecek modelle karşınıza çıktık. Bunlardan önceliklisi demokrasi ve hukukun üstünlüğüdür. Bizim öncelikle kendi fikirlerimizi özgürce söylememiz lazım. Yeni görüşler olmazsa yeni fikirler olmaz. Merkez Bankasının teknik bilgisi en donanımlı bilgidir. Bunu siyasiler bilmez. Merkez Bankasını bağımsız bırakmamız lazım. Modelin ikinci ayağı ise rekabet. Türkiye şu an ucuz piyasa ile dünya ülkeleriyle rekabet etmeye çalışıyor. Bizim nitelikli rekabet gücü ile mücadele etmemiz gerekir. Eğer katma değeri yüksek üretime geçmek istiyorsak nerede üretim yapılması değil, ne üretileceğine dair teşvik sistemi olmalıdır. İyi bir rekabet için eğitim sisteminin değişmesi gereklidir. Sosyal adaletin inşa edilmesi gereklidir diye konuştu.
ASGARİ ÜCRET 1500 TL OLMALI
CHPnin ekonomi politikasında asgari ücret çalışması ile ilgili konuşan Böke, Asgari ücretin bin 500 TL olması gerekir derken, çalışanların asgari yaşam ihtiyaçlarını göz ederek bunu söylüyoruz. Açlık sınırının bin 300 TL olduğu bir Türkiyede asgari ücretin bin 500 TL altında olması, sosyal devlet anlayışında mümkün olmayacaktır dedi.
İNSANCA YAŞAMALARI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
Böke, soru cevap bölümünde CHPnin Suriyeli mülteci ve terör gündemiyle ilgili neler yapılacağı ile ilgili, Suriyelileri geri göndermeyeceğiz herkes kendi vatanında yaşamak ve ölmek ister. Biz de kendi ülkelerinde yaşayabilecekleri bir inşaya katkıda bulunacağımıza söz veriyoruz. İsteyen eve gidebilir. Bizim için öncelikli olan kendi vatanlarına dönebilme imkanına sahip bir dünyanın varlığına katkı koymak olacaktır. Suriyeliler burada ama onların Türkiyede insanca yaşamaları için çalışmaları sürdüreceğiz cevabını verirken; terör ile ilgili ise, Terör sorunun doğasının değiştiğini son 10 gün içinde gördük. Terör yeni bir boyut kazandı. Öncelikle dış politikayla ilişkili sınır geçiş güvenliğini sağlamaktır. İkinci olanda toplumsal barış ortamıdır. Terörde esas meselenin meclis içerisinde eşit ve şeffaf bir şekilde çözülmesi gereklidir ifadelerinde bulundu.
ŞEMSİYELERİNİZİ AÇIN İZMİRE YATIRIM YAĞACAK
Son olarak kürsüye çıkan konuk AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan oldu. Turhan 7 Haziran seçimleri öncesi de konuk olduğu İTOda aynı konulara değineceğini ve tekrar olacağını söyleyerek üyelerin sorularını yanıtladı. Turhan İzmirde gerçekleşecek yatırımlarla ilgili soruya Hazır olun, şemsiyelerinizi açın İzmire yatırım yağacak diye konuştu.
KİMSEYE YÜK OLMAYACAK ŞEKLİDE HESAPLIYORUZ
Asgari ücret konusundaki sorulara ise Turhan, Asgari ücret sadece asgari ücretle yaşayanları ilgilendiren bir konu değildir. Asgari ücret bütün bir sistemi etkileyecek bir unsurdur. Asgari ücrette yapacağınız düzenlemenin asgari ücretin üzerinde maaş alanlarla ilgili de bir hak yaratacaktır. Bu yüzden biz asgari ücreti planlarken kılı kırk yaran bir yöntemle çalışma yürüttük. Sanayi kesimine sağladığımız üretim teşvikleriyle, birim iş gücü maliyetini bugünkü seviyede tutacak azami ücreti belirlemeye çalıştık. AK Partinin taahhüt ettiği bin 300 TL bütün ihtimaller hesaplanarak, kimseye yük oluşturmayacak şekilde hesaplanmıştır. Bunun dışındaki görüşler Türkiye için riskler yaratabilir ifadelerini kullandı.
DÜNYADA NE VARSA TÜRKİYEDE DE O OLSUN
Türkiyede yaşanan basın özgürlüğü sorunu ve tutuklu gazeteciler ile ilgili soruları yanıtlayan Turhan, Biz en ileri normlarda basının özgür olmasını istiyoruz. Ama basında yer alan bazı haberlere yorumlara karikatürlere baktığınızda nezaket ölçüsünü bir hayli aşan ifadeler tahammül edebilmek, bunların yazılabilir olması açısından önemlidir. Eksikliklerimiz vardır ama var olana da saygı göstermemiz gerek. Yabancı bazı basın yayın organları Türkiyedeki durumu iyi bilmedikleri için buradaki yaşananları oldukça abartılı veriyorlar. Dünyanın en ileri ülkesindeki demokratik standartlar neyse, barışçı gösteri ve yürüyüş hakkındaki standartlar neyse onların Türkiyede olmasını istiyorum. Ama insanların gizlenerek ellerine Molotof aldıkları bir toplantıyı özgürlük olarak kabul etmiyorum. Paralel yapı gibi siyaset dışı bazı kurguların Türkiyede söz sahibi olmasına asla izin vermeyeceğiz dedi.
Haber Merkezi