Sayfa Yükleniyor...
Madde bağımlısı gençleri hayata tutundurmaya çalışan Sanat Terapisti Burcu Bostancıoğlu, Ekim 2018e kadar sürecek Bir Umut Ol projesinde kimseden destek alamadıklarını ve devam ettirebilmek adına dernek eşyalarını bile satışa çıkardıklarını söyledi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER
Bir Hayata Dokun Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burcu Bostancıoğlu, madde bağımlısı çocuklara dokunmak için Türkiye Yeşilay Cemiyetinin açtığı Madde Bağımlılığı ile Mücadele Mali Destek Hibe Programına başvurdu. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesinde Sanat Terapisti olan ve 3,5 yıldır doktora tezini madde bağımlısı gençlerin sanat ile tedavi olabileceği üzerine kuran Bostancıoğlunun yazdığı proje, Yeşilay tarafından İzmirde birinci Türkiyede ise üçüncü oldu. Ancak Bostancıoğlu, Bir Umut Ol projesinde şu anda zorlandıklarını başka kurum ve kuruluşların ya da hayırseverlerin de yardımına ihtiyacı olduklarını belirtti. Hibe programı kapsamında şu anda 15 çocuğun hayatına dokunmaya çalıştıklarını ifade eden Bostancıoğlu, çocukların tekrar topluma kazandırılması için bir işe sahip olmalarının şart olduğunu ancak iş konusunda sadece iki kursiyerinin İzmir Ticaret Odasında işe başlayabildiğini söyledi. Hibe programı kapsamında gelen maddi yardımın yeterli olmadığını ve çoğunu kursiyerlerin kullanacağı ekipmanlara harcadıklarını belirten Bostancıoğlu, maddi kaynak yaratmak adına kendi araçlarını sattıklarını, artık dernekte bulunan kendi eşyalarını bile sosyal medya ortamlarında satışa çıkardıklarını ve tek amaçlarının madde bağımlısı kursiyerlere iş imkanı sağlayıp onların yaşadıkları çevreden uzaklaşmasını sağlamaya çalışmak olduğunu söyledi.
27 ÇOCUĞUMUZ ÜNİVERSİTE EĞİTİMİNDE
Gazetemize Bir Umut Ol projesi ve derneğin çalışmaları hakkında bilgi veren Dernek Başkanı Bostancıoğlu, projede karşılaştıkları sorunları ve geldikleri süreci şöyle aktardı: 4 yıldır çok ciddi bir mücadele veriyoruz. O ciddi kelimesinin anlamını özellikle çiziyorum. Çünkü dernek olarak devlet ve yerel yönetim yardımı olmadan ayakta durmaya çalışıyoruz. Kimsesizliği 4 yıldır yaşıyoruz ve hala da yaşamaya devam ediyoruz. Bunlar şikayet değil ama bunlar bir serzeniş bunlar bir üzüntüdür. Biz bu yola akademisyenler ve öğretmenler olarak birlikte çıktık. Ben daha önce İzmirin çeşitli yerlerinde Resim Öğretmeni olarak görev yaptım. Görev yaptığım yerler sosyal açıdan çokta iyi yerler değildi. Daha sonraları ise görev yaptığım yerdeki çocuklar beni ve arkadaşlarımı bulmaya başladı. Bizden yardım istediler ve bizde bir şeyler yapma ihtiyacı duyduk. Bugün Güzel Sanatlarda okumak için bir dersin ücreti çok yüksek. Bu çocukların orası için ders almaları ve hazırlanmaları imkansız. Bu yüzden onlara yardım etmek için bir kurum olsun istedik. Eğitmen akademisyenler olarak yola çıktık. Kendi açımızdan belki istediğimiz yerde değiliz tam hayallerimizi gerçekleştiremedik ama çocukların hayalini gerçekleştirdik. Türkiyenin her yerinde üniversitede okuyan 27 tane öğrencimiz var. Lise öğrencilerini bulduk onlara yarım kalan okulları tamamlattık. Öğretmenlerle bu çocuklar üniversiteyi birlikte kazandı.
BİR HAYATA DOKUNUN!
Madde bağımlısı olan çocukların genelde aile yaşantılarında da sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Bostancıoğlu, Genelde anneleri şiddet görmüş kadınların çocukları madde bağımlısı olabiliyor. Bu yüzden önce annelerin önce ayakları üstünde durması lazım dedik. Annelere evde çocuk bakım eğitimi verdik. Toplamda 75 kadın sertifika aldı. 20nin üzerinde kadın şu anda kurum, kuruluşlarda ya da evde çocuk bakarak maddi gelir elde ediyor. Kadınların hayatına dokunursanız o da çocuğunun hayatına daha iyi dokunabilir. Bu yüzden bir hayata dokunun dedi.
İZMİRDE BİRİNCİ TÜRKİYEDE ÜÇÜNCÜ OLDUK
Türkiye için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın da dediği gibi madde bağımlılığının terörden daha tehlikeli hale geldiğini vurgulayan Bostancıoğlu, Maalesef bir şeyleri büyüyüp başımıza oturduğu zaman anlıyoruz. Madde bağımlılığı vakalar çeşitli oluyor ve bunların dereceleri var. Madde bağımlılığı krize girenler değil. Maddeyi kötüye kullanmış olan çocuklardır. 4 aydır Bir Umut Ol projesinin hem yazmanı hem de koordinatörüyüm. Türkiye Yeşilay Cemiyetinin açtığı Madde Bağımlılığı ile Mücadele Mali Destek Hibe Programı kapsamında 15 çocuğun hayatına dokunmaya çalışıyoruz. Bilgisayar Destekli Eğitimler, Beden Dili ve Diksiyon Eğitimleri alarak onların iş istihdamına kazandırılmasını amaçlıyoruz. Bu amaçla bir proje yazdık ve Türkiye genelinde 500 proje arasında üçüncü olduk şeklinde konuştu.
SANATIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
Bostancıoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesinde Sanat Terapisinin madde bağımlılığı üzerine etkisini araştırdığını ve madde bağımlılığı sorununu ilaçsız bir şekilde sanatın terapi etkisi ile nasıl iyileştirebiliriz diye çalışmalar yaptığını belirterek, 3,5 yıl boyunca ben bu konuyu araştırdım. Resim terapisini madde bağımlısı çocukları üzerinde yaparken hem başta hem sonra psikolojik testler yaptım. İki aldığımız sonucu karşılaştırınca sonuç sanatın iyileştirdiğini ortaya çıkardı. Madde bağımlılığında ABD ve Avrupada bu yöntem kullanılıyor. Bende doktora tezimi bu sosyal sorunu çözmek için kullandım. Birçok psikolojik rahatsızlığın çözümü sanattadır. Sanatın iyileştirici gücünü bu tezle kanıtladık. Onları bu madde bağımlılığına iten nedenlerin çevre ve iş istihdamı olduğunu birebir seanslarda gördük. Bu çocukların bulundukları çevre zaten sıkıntılı çevre. Paranız olmazsa evinizi ve çevrenizi değiştiremezsiniz ve aynı döngüde yaşamaya devam edersiniz. İsteseniz de oradan kurtulamazsınız. O yüzden bu çocukların işi olursa çevrelerinin de değişeceğini düşündük. 3 üniversite mezunu çocukların işsiz kaldığı bir dönemde iş bulma durumunun çok az olduğunu görüyorsak, bu altı çizilmiş çocukların iş bulma olasılığının ne kadar az olduğunu görebilirsiniz ifadelerini kullandı.
EKREM DEMİRTAŞ İZMİRDE TEK Mİ?
Hayatına normal şekilde devam edip okuyan çocukların başında ailelerinin olduğunu ancak bu çocukların dayanacak kimselerinin olmadığının altını çizen Bostancıoğlu, Aldığımız destek çok büyük değil. Ancak Yeşilayın yaptığı desteği hiç kimse yapmıyor. Onların da daha fazlasını vermek istediklerini biliyorum ama birtakım kısıtlamalar ile bütün projelere maddi olanak sağlamaya çalışıyorlar. Şu anda hibe için aldığımız para yetmiyor. Çünkü biz projeyi yazdığımızda dolar bu kadar yüksek değildi. Şu anda dolar 4 TLyi geçti. Kurduğumuz bilgisayarlara Netsis programını 3 bin 200 TLye kurduk. Artık zorlanıyoruz. Çocukların ceplerine harçlık koyamıyoruz. 10-15 TLyi insanlar bir kahve içerken kafelerde bırakıyorlar. Ancak bu insanlar görmezden geliniyor. Maddeyi kötü kullanmış çocuklar bunlar. Süreç başladı ve 4-5 aydır bu çocuklar burada eğitim alıyor. 2 kız çocuğumuza İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkanı Ekrem Demirtaş sahip çıktı. Ancak Ekrem Demirtaş İzmirde tek mi? Bir sürü şirket, Oda ve belediye var. Ben Ekrem Beyin kendisine çok teşekkür ediyorum açıklamasında bulundu.
NEDEN BURADASINIZ DEMEYİN!
Yardım için gittikleri insanlardan Hocam ne olur benim adımı bağımlılık ile yan yana getirmeyin cümlesini de duyduğunu ifade eden Bostancıoğlu, Hangi gerekçelere dayanarak bu çocuklara güvenilmediğini bilmiyorum. Bu çocuklar zaten bir hata yapmış ve hata yapmadım demiyorlar. Ama ben bundan pişmanım ve biri elimden tutsun bende hayatımı değiştireyim diyor bu çocuklar. Ancak siz benim prestijim sarsılır, benim şirketim ne olur derseniz. Yarın bir gün bu çocuklarla sokakta karşılaştığınızda neden bu çocuklar bu sokakta bu köşede diye sormaya da hakkınız yok. Önce kendimize bakmalıyız. Onlar oradaysa biz bir şeyleri eksik yapmışızdır. Bu çocuklar gibi milyonlarcası var. Türkiyenin yapamayacağı başaramayacağı bir şey yok. Ancak biz birlik olmayı kaybettik. Bu kadar çağrılara rağmen bu çağrılara sessiz kalıyorsak herkes bana kızabilir ama biz insanlığımızı kaybetmişiz diyorum. Biz istersek 15 çocuktan daha fazlasını da kurtarabiliriz dedi.
RAPOR BEKLİYORLAR
Bostancıoğlu, uyguladıkları yöntemin pilot olarak uygulandığını ve Cumhurbaşkanlığının da çalışmanın sonuçlarını yakından takip ettiğini belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı: Uyguladığımız model Türkiyeye rol model olabilir. Bilimsel yanı ile tezim dergilerde yayınlandı. Biz bu projeyi pilot uygulama olarak yaptık. Örneğin müzik gibi başka dalları da bu işin içine katıp büyütebiliriz. Dekanım vasıtasıyla Cumhurbaşkanlığı yetkilileri ile konuştuk. Onlar da benim projem hakkında rapor bekliyorlar.
Haber Merkezi