Kadınlar daha fazla söz sahibi olmalı

TANER UYANIKER

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir araya gelen Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Kadın Komisyonu, günün anlam ve önemine yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi. Komisyon adına açıklamayı yapan Başkan Fatma Nazan Arasan, kadınların toplumun her kesiminde geriye itilmesine sitem etti.

Konuşmasına geçtiğimiz gün trafik kazasında hayatını kaybeden Türk Metal Sendikası üyesi kadınlara rahmet geride kalanlara sabır ve metanet, yaralılara acil şifalar dileyerek başlayan Başkan Arasan, “Her özel kutlama günlerinde de yapıldığı gibi toplantı, gösteri, panel vb. etkinliklerde ‘Kadının hakları, fedakârlıkları, yapılması gerekenler…’ uzun uzun anlatılır, kağıt üzerinde neler yapıldığı rakamlarla gösterilir. Ancak ülke geneline baktığımızda bu istatistik raporlarındaki rakamların iyileştirilmesi yönünde hukuksal düzenlemelerin ve konuşmaların gerçek yaşamda yansımalarını görememekteyiz. Kadınlar hala negatif ayrımcılığa, cinsel-sınıfsal-ekonomik baskı ve saldırıya, ‘töre’ nedeniyle katledilmeye devam edilmektedir” dedi.

SINIFTA KALDIK

Ülke kadınlarımızın durumunu istatistik verilerle değerlendiren Arasan, şu ifadelerde bulundu: “7 Mart 2016 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) raporlarına göre Türkiye nüfusunun yüzde 49,8’ini kadınlar oluşturmaktadır. Okuma yazma bilmeyen erkek nüfusu yüzde 1,8 iken sosyo-ekonomik nedenlerden dolayı bu oran kadınlarda yüzde 9,2’ye yükselmektedir. Diğer yandan iş gücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 71,3 iken kadınlarda yüzde 30,3 olmaktadır. TBMM’deki kadın milletvekili oranı yüzde 14,7’leri gösterirken İsveç (yüzde 45) ve Finlandiya’nın (yüzde 42) Avrupa’daki en yüksek oranlara sahip oldukları ifade edilmektedir. Aynı raporda ülke genelinde eşinden ya da birlikte yaşadığı kişiden fiziksel şiddete maruz kalan kadın nüfusu yüzde 35,5 olarak gösterilmektedir. Bu istatistikler bu tarz konu ve yüzdelerle devam edip gitmektedir.”

ATATÜRK’ÜN SÖZÜNÜ ÖRNEK GÖSTERDİ

Kadınların iş yerinde ve sosyal hayatta karşılaştıkları zorlukların altını çizen Arasan, “Bir kadın düşünün, büyük bir şirkette genel müdür asistanı olarak çalışıp birlikte çalıştığı genel müdürün sözel ve fiziksel tacizi karşısında ‘Kendini rezil mi edeceksin? Gazetelere çıkacaksın, mahkemelerle uğraşacaksın, boş ver ya!’ diyenlere kulağını tıkayıp dava sürecini başlatıyor, ‘Bak, iki çocuk annesisin. Rezil olursun. Adliyede basın var, gazetelere çıkarsın. Sen işine devam et. Ben seni başka şirkete nakil yaparım.’ diyen en üst kademedeki idarecisi, üstelik bir kadın yönetici! 18 yıl doyurup, giydirip gözü gibi baktığı evladını gönderdiği asker ocağından kırmızı al bayrağa sarılı olarak en son gören kadının ‘Vatan sağ olsun!’ derken gazetelere yansıyan yüzündeki çaresizlik… Oysa ne güzel söylemiş yüz yıllar öncesinden Peygamberimiz Hz. Muhammed; ‘Cennet annelerin ayakları altındadır!’ diye… Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise seçme seçilme hakkı, medeni hukukla değer verdiği kadını ‘Dünyada her şey kadının eseridir’ ve ‘Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!’ diyerek yüceltmiştir” diye konuştu.

Haber Merkezi