Kadınların kararını kadınlara bırakın: Normali sizin olsun!

Futbolcular eliyle sunulan ‘normal doğum’ propagandası, toplumda infiale neden olurken, İzmir’deki kadın örgütleri ses yükseltti: 'Kadınların kararını kadınlara bırakın! Normali sizin olsun, anormali hep bizim kararlarımızdı zaten. '


  • Oluşturulma Tarihi : 15.04.2025 13:29
  • Güncelleme Tarihi : 15.04.2025 13:29
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Kadınların kararını kadınlara bırakın: Normali sizin olsun! haberinin görseli

Sivasspor-Fenerbahçe maçında her iki takımın oyuncuları, Sağlık Bakanlığı'nın kampanyası kapsamında ‘Doğal Olan Normal Doğumdur’ yazılı bir pankartla sahaya çıktı. Futbolcular eliyle sunulan ‘normal doğum’ propagandası, toplumda infiale neden olurken, kadının bedenine ve üreme haklarına yönelik ‘yönlendirici ve cinsiyetçi’ bir müdahale olduğu savunuldu. 
Tartışmalar sürerken İzmir’deki kadın örgütlerinin konuya ilişkin görüşlerine dikkat çektik. İLKSES’e konuşan kadınlar, “Aile Yılı kıskacında kadınları nüfus ve ekonomi programları kapsamında eve hapsederek, bir de buradan ev içinde sömürü katmerleşirken, bir yandan da kadınların bedenine de bu politikalara paralel bir dizi adım atılıyor” dedi.

YENİ BİR SÖYLEM DEĞİL 

İzmir Barosu Kadın Hakları ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Zöhre Dalkıran’ın aktardığı açıklama şöyle: “Doğal olan normal doğum söylemi aslında yeni bir söylem değil. Erkek egemen sistemin kadın bedeni üzerinden söz üretmeyi kendine vazife bilmesi de öyle. Ancak bu kez gerçekten bağlamına oturan bir çıkış olduğunu dahi düşünmüyoruz… Sezaryen ve vajinal doğum olmak üzere bildiğimiz kadar iki türlü doğum var ve bu doğum şekillerinden yüceltilmek için bir tanesinin seçilmiş olmasının gerici nüfus politikaları ile yakından ilgisi bulunuyor. Sezaryen doğum yapmak isteyen kadınların ısrarla vajinal doğuma yönlendirilmesi, vajinal doğum yapmayan kadınların eksik kadın olarak görülmesi, iktidarın ucuz iş gücü üretmek üzere nüfusun yeniden üretimi kapsamında kadınların daha fazla çocuk doğurması için yürütülen bir politikanın ürünüdür.”

CİNSELLİĞİN ADETA SUÇ OLARAK GÖRÜLMESİ… 

“Bu yılın aile yılı olarak ilanını takip eden pek çok şeyde de gördük aslında bu politikanın ürünlerini” diyen Av. Dalkıran, “Doğum yapan kadınlara teşvikin artırılması, üreme odaklı olmayan cinselliğin adeta suç olarak görülmesi, bu kapsamda LGBTİ+’lara yönelik gerçekleştirilen pek çok hakkın ihlaline varan ayrımcı ve nefret dili kullanımı, boşanmaların zorlaştırılması çabaları, 6284 sayılı Kanun’un korumasının etkisizleştirilmesi…. Tüm bunlar bize gösteriyor ki kadınların cinsiyet temelli şiddetten korunması için yükümlülüğü bulunan devlet, bu korumayı sağlamama konusunda ısrarcı. Bizler, bu topraklarda yaşayan toplumsal cinsiyet eşitliğini hayata geçirmek isteyen herkes, kadınların emeklerinin de bedenlerinin de kimliklerinin de kendilerine ait olduğu bilinciyle, kadınların çocuk yapıp yapmayacağının, yapacaksa kaç çocuk yapacağının, nasıl doğum yapacağının kararını sadece kendilerinin vereceğini bir kez de söylemek istiyoruz. Aksi yöndeki her söylem, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine neden olan şiddet söyleminin kendisi olacaktır” mesajını iletti.

FUTBOL SADECE FUTBOL DEĞİLDİR

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Esra Akın, sözlerine şöyle başladı: “Sivassporlu futbolcuların ‘Doğal Olan Normal Doğum’ pankartı ile maça çıkmaları bize gösterdi ki futbol sadece futbol değildir. Normal olarak bahsettikleri doğumun vajinal doğum olmasının yanında, yüzde 98’i erkek olan seyirciler -ki büyük bir çoğunluğu orada cinsiyetçi küfürler ediyor- 11 erkek futbolcu, kadınlara ‘nasıl doğurmaları gerektiğini’ söylüyor. İçlerinde mantık sahibi bir birey de dememiş ki, ‘Biz bunu niye tutuyoruz, bu bizim işimiz değil. Doğumların hepsi normal, normal olmayan bizim bunun ile sahaya çıkmamız, normal olmayan siyasi iktidarın artık kadınların bedenlerine, haklarına bu kadar müdahale etmeleri’… Kadınların nasıl bir zihniyete karşı ölümüne mücadele ettiğini bir kez daha görüyoruz.”

ANORMALİ HEP BİZİM KARARLARIMIZDI ZATEN…

Açıklamanın devamında Akın, “Sağlık bakanlığı daha yeni doğan çetesinin hesabını verememişken, okula giden çocuklar yoksulluk yüzünden yeterli beslenemedikleri için gelişim geriliği yaşıyorken, sağlık hizmeti çok pahalı iken, devlet hastanelerinde yeterli doktor ve ekipman olmadığı için tedavi olamayan çocuklar varken ve bütün bu koşulları düzeltmeleri gerekirken kadınlara nasıl doğum yapacaklarını bir stadyum dolusu erkek ve 11 erkek futbolcu aracılığıyla söylenmesi, yıllardır mücadele ettiğimiz siyasi iktidarın politikasının ne olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti, çocuk istismarını önlemek yerine kadınlara nasıl doğum yapacaklarını söylüyorlar. Kadınlar yıllardır bu ithamlarla yaşıyor. Kadınların kararını kadınlara bırakın! Normali sizin olsun, anormali hep bizim kararlarımızdı zaten” eleştirisinde bulundu.

YENİ DEĞİL BU SÖYLEM…

Görüşlerine yer verdiğimiz Mor Dayanışma Merkez Koordinasyon Üyesi Didar Gül de şu sözlere dikkat çekti: “Bir süre önce Sağlık Bakanlığı’nın ‘Doğal Olan Normal Doğum’ diyerek adeta hadsizce başlattığı kampanyanın devamı olarak erkek futbolculara taşıttıkları pankartları gördük. Bu aslında iktidarın kadın bedeni üzerindeki politikalarını nasıl şuursuzca sürdürdüklerinin bir göstergesi. ‘Aile Yılı’ kıskacında kadınları nüfus ve ekonomi programları kapsamında eve hapsederek, bir de buradan ev içinde sömürü katmerleşirken bir yandan da kadınların bedenine de bu politikalara paralel bir dizi adım atılıyor. Bu da bunlardan biri… Aslında yeni değil bu söylem. İktidar, erkekler eliyle kadınların emeğini, bedenini sömürüyor. Kaç çocuk doğuracağımızdan nasıl doğum yapacağımıza bizi bir kıskaca almaya çalışıyor!”

GÜNDEM HEP SALDIRI KONSEPTİ

Gündemin hep ‘saldırı konsepti’ üzerine kurulu olduğunu savunan Gül, “Yani bir bakıyoruz irademiz gasp ediliyor, bir bakıyoruz bedenimiz üzerine emirler veriliyor. Yaşananları topyekun bir saldırının parçaları olarak görmek mümkün. Elbette bu saldırılar ile birlikte toplumum kendisine de erkek egemen kodların işlendiğini söylemek mümkün… Şimdiye kadar kadınlar haklarını hep mücadele ederek aldı ve kuşkusuz yine öyle devam edecek. En büyük sorumluluk yine kadınların bu çizgisini devam ettirmek… Söz konusu mücadelede sosyal medyanın gücünü de unutmamak gerekiyor. Kadın mücadelesi noktasında sosyal medya çok önemli bir mecra. Oldukça etkili ayrıca. Mutlaka faydası olacaktır. Ancak sadece sosyal medya ile bu değişimi sağlayamayız. Sosyal medya sadece bu sosyal dönüşümün ya da değişimin önemli bir aracı olur” yorumunda bulundu.

BEDENİYLE NE YAPACAĞI SADECE KADINLARI İLGİLENDİRİR

Eşitlik için Kadın Platformu’nun (EŞİK) sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklama da şöyle: “Bakanlık tarafından organize edilen mansplaining gösterisi! Sivasspor-Fenerbahçe maçında, tamamı erkek futbolculardan oluşan iki takım, Sağlık Bakanlığı'nın kampanyası kapsamında ‘Doğal olan normal doğumdur’ yazılı bir pankartla sahaya çıktı. Seyircilerin yüzde 95’inin erkek olduğu bir alanda, kadınların doğum tercihlerine dair tek taraflı ve cinsiyetçi bir mesaj verildi. Futbolcular eliyle sunulan ‘normal doğum’ propagandası, kadının bedenine ve üreme haklarına yönelik yönlendirici ve cinsiyetçi bir müdahaledir. Kadınların nasıl doğum yapacağı, neyi ‘doğal’ bulacağı ya da bedeniyle ne yapacağı sadece kadınları ilgilendirir.”

HER DOĞUM NORMALDİR!

Halk arasında ‘normal doğum’ denildiğinde vajinal doğumun kastedildiğini hatırlatan EŞİK Platformu, “Oysa normal doğum olarak nitelendirilebilecek bir doğum yoktur. Çünkü her doğum normaldir. Kadının doğum tercihleri üzerinde baskı hissetmemesi, bedenine ve doğum sürecine dair haklarının korunması gerekir. Dünya Sağlık Örgütü ve tıp çevreleri, vajinal doğumun sağlık açısından bazı avantajları olabileceğini belirtmekle birlikte vajinal doğumun mutlak olmadığını da belirtmektedir. Doğum şeklinin tıbbi durumlar da dikkate alınarak anne ve kadın doğum uzmanı tarafından birlikte belirlenmesi gerekir. Ülkeler tıp biliminin gelişmeleri ve mevcut dönemin sosyoekonomik koşulları doğrultusunda doğum hakkında çeşitli sağlık politikaları yürütseler de bu politikalar kadın bedeni üzerinde tahakküm kurmayı amaçlayan ve hiçbir doğum yöntemini eksik annelik, yanlış ya da bencil bir tercih olarak nitelendiren bilim ve akıl dışı yaklaşımlarla gerçekleştirilemez. Kadının bedeni üzerindeki tek söz sahibi kadındır. Unutmayalım ki her doğum normal doğumdur!” mesajını iletti.

EŞİTSİZ / ADALETSİZ DÜZEN KARŞISINDA SUSMUYORUZ

X platformunda ses yükselten Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ise konuya ilişkin, “Kadınların bedenleri, hayatları hakkında pervasızca konuşmanın yanı sıra neyin ‘normal’ olduğuna da erkekler karar veriyor. Oysa bizler ‘normal’in kimin çıkarına olduğunu biliyor ve bu eşitsiz / adaletsiz düzen karşısında susmuyoruz. Bizlerin bildiği tek ‘normal’ kadınların kendi yaşamlarına dair karar alma, eşit ve özgür yaşama hakkı” eleştirisinde bulundu. 

Yazarımız Kim ?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA