Kamu Sen’den baskı iddiası

TANER UYANIKER

Türkiye Kamu Sen İzmir üyeleri iş yerlerinde sendika kimliklerinden dolayı baskıya uğradıklarını iddia ettiler. Kamu-Sen binasında gerçekleştirilen basın açıklamasını grup adına İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol okudu.  Doğruyol, “Sendikal baskıya, tehdide maruz kalan çalışanlarımızın evrakta sahtecilik, tehdit içeren- bazı imza altına aldığı tutanaklar gerekli şikayet mercilerine iletilecektir” dedi.

Sendikaların sivil toplum teşkilatları olması münasebetiyle,  demokrasinin temel taşları ve ülkenin vazgeçilmezleri olduğunu vurgulayan Doğruyol, “Bizler sendikacıyız. Türkiye Kamu Sen olarak görevimiz Sendikal faaliyetlerimizi, en doğru şekilde yapmaktır. Hangi siyasi partiden olursa olsun, siyasilerimizden ve idarecilerimizden de kendi asli görevlerini hakkıyla, layıkıyla yapmalarını bekliyoruz. 75 milyon vatandaşımızın hizmet aldığı, üç milyona yakın memurumuzun hizmet ürettiği kamu kurumları hizmetlisinden il müdürlerine kadar bizim kurumlarımızdır.  Yani kamu kurumları, ne siyasilerin ne de bürokratların kurumlarıdır. Bu milletin öz varlıklarıdır. Yıllardan beri huzur içerisinde çalışan memurlarımız, malum sendikanın etik dışı sendikacılık anlayışıyla çalışanlara sendikal baskı yapmaktadır. Bize üye olursan tayinini yaparız. Bize üye olursan geçici görevle gitmezsin. Bize üye olursan en iyi yerde çalışırsın. Müdür olursun. Başhekim olursun. Başhemşire olursun vb. ifadelerle üye yapmaya çalışan sendika ve malum sendikaya üye yapmaya çalışan bürokratlar kamu kurumlarında çalışma huzurunu bozmuş, kutuplaşmalar oluşturmuştur. Pek çok kamu kurumumuzda farklı sendika üyeleri, birbirlerine karşı husumetle bakar hale getirmişlerdir ”dedi.

İDARECİLERE SİTEM

Doğruyol konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her gün şehit verdiğimiz, ülkemizin içinde olduğu zor dönemde, bizim insanlarımızın düşmanlığa değil, kardeşliğe ihtiyacı vardır. Bizim bakış açımız, biz ve ötekiler diye ayrımcılık üzerine kurulmamıştır. Türkiye Kamu Sen olarak kurulduğumuz yıldan bu güne; bizim vatandaşlarımızın siyasi görüşü, dili, dini, ırkı, mezhebi meşrebi her ne olursa olsun, devletine milletine ihanet etmeyen herkes bizim başımızın tacıdır. Biliniz ki, yalanla, dolanla, tehditle, vaatle, iftirayla sendikacılık olmaz. Bazı idarecilerin personeller arasında tarafgir, tehditkar, adaletsiz davranışları kurumlarımızda iş huzurunu bozmaktadır. Bazı kamu kurumlarımızda idarecilerin üye yapması, bir sendikaya üye olmaları yada olmamaları konusunda telkinlerde bulunmaları, tutanakların usulüne uygun tutulmaması ve sahte üyelikler yapılması, evrakta sahtecilik gibi, konularda sıkıntılar yaşanmıştır.”

BASKILAR MAHKEMEYE GİDECEK

Yapılan baskıları mahkemeye taşıyacaklarını ifade eden Doğruyol, “Sendikal baskıya, tehdide maruz kalan çalışanlarımızın evrakta sahtecilik, tehdit içeren- bazı imza altına aldığı tutanaklar gerekli şikayet mercilerine iletilecektir.  TCK’nın 118. Maddesinin bu konuda açık ve net olmasına rağmen, kanunlardan bir haber olan bazı idarecilerimizi bu konuda defalarca uyarılarda bulunduk. İlgili Kanun Maddesinde; ‘(1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur’ denilmektedir.  İlgili kanun maddesine rağmen, ilimizde bu güne dek oluşan sıkıntılarla ilgili her zaman önce diyalog dedik. Ve diyalogu tercih ettik.  Örnek vermek gerekirse; Sağlık Bakanlığı İzmir Kamu Hastane Birlikleri’nde yani tamamı başhekim, başhekim muavini, müdür, müdür muavini, başhemşire, başhemşire muavini ya da uzman olan yani idareci olanlardan kuzeyde malum sendikanın 111 üyesi, güneyde 70 üyesi varken kuzeyde farklı iki sendika üyesi, güneyde farklı hiç bir sendika üyesi yoktur. Sadece bu tutanak rakamlarının bile durumu izah ettiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“ADALET İSTİYORUZ”

Bürokratlardan tek beklentilerinin çalışanlara karşı eşit ve adaletli olmaları olduğunu söyleyen Doğruyol, “Adaletli oldukları sürece Bizim hiçbir bürokratla sıkıntımız olmaz. Memur sendikacılığında yaşanan tüm bu olumsuzluklar memurlarımızın sendikalara bakış açısını olumsuz yönde değiştirmektedir.  Biz istiyoruz ki; kurumlardaki idareciler kendi işleriyle meşgul olsunlar. Bazı sendikalara üye yapmaya çalışmasınlar, personele bu konuda baskı yapmasınlar, siyasilerde idarecilere baskı yaparak sendikaya üye yaptırmaya çalışmasınlar” dedi.

Haber Merkezi