Kamuoyu özel okul ücretlerine tepki gösterirken, sendika ise farklı ücret politikalarını vurguladı

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, kamuoyunda ciddi bir eleştiri konusu haline gelen ve vatandaşların tepkini çeken özel okul ücretlerini değerlendirdi. 

Özel okulların sadece gelir düzeyi yüksek ailelerin çocuklarının gittiği yerler olmadığını kaydeden sendika, “Özel öğretim kurumları kentlerin ve hatta taşranın her bölgesine yayılmıştır. Örnek: İstanbul'da özel öğretim kurumu sayısı devlet okulu sayısını geçmiştir. Kamuoyu haklı olarak yüksek ücretleri eleştiri konusu haline getirirken adı geçen eğitim kurumlarının da parçası olduğu binlerce özel öğretim kurumu farklı ücret politikaları ile sektörde yerini almaktadır” dedi. 

ÖĞRETMENLER AĞIR ÇALIŞMA DÜZENİNDE KÖLE GİBİ ÇALIŞTIRILIYOR

“Holdingler, şirketler de eğitim alanındadır” denilen açıklamada sendika, “Yılın en çok kazananları arasında bu holdingler de bulunmaktadır. Kendilerine ait merkez kampüsleri ‘parlak’ bir görüntü ile sunan patronlar, frenchise sistem üzerinden binlerce küçük patronu kendi ekonomik havuzuna bağlamıştır. Yayın hakları geliri de düzeneğin önemli girdileri arasındadır. Merdiven altı yerler olsun, taşrada bir iş hanının katlarında olsun tabelasında bu büyük patronların imzasını taşıyan patroncuklar kendi 'kalelerini' yaratmıştır. Sözde kâr amacı gütmeyen vakıflar dahi frenchise sistemin sürdürücüsüdür. Öğretmen emeğini ucuz iş gücü kullanan patronlar, herhangi bir koşulun; kendilerini dizginleyebilecek bir yasanın olmadığı ortamda büyümektedir. Batarak kaçanlar, devredenler ‘bu işte para var’ diyerek şuursuzca sektöre atılanlardır. Aynı zamanda genel yorumla parayı inşaata yatıranlar, para aklayanlar da sözde iflas edenler arasındadır. Akademik başarı beklentisi, rekabet ortamı, ilkokul düzeyinde branşa dayalı etkinlik yapma isteği, bir öğün yemek ve temiz bir tuvalet arayışı özel öğretim patronlarını beslemektedir. Devlet, eğitimi patronlar için dizayn etmiştir. Sermayenin büyüdüğü, kayıt ücretlerinin yükseldiği, holding ve şirket sahiplerinin eğitimin en tepe kurullarına üye olduğu güncel koşullarda öğretmen sayısı artmış ama hakları ortadan kaldırılmıştır. Meslek öldürülüyor; yüz binlerce öğretmen ağır çalışma düzeninde köle gibi çalıştırılıyor. Ekonomik, sosyal ve demokratik haklar gasp ediliyor. Çünkü patroncu, özel okulcu bir hükümet ve onun görevlendirdiği kişi eğitimi yönetiyor” eleştirisinde bulundu.