Kandilli, “izin yok” dedi!

BURCU YANAR-ÖZEL HABER
“Sütçü Bulutları” ile tanınan ve deprem tahminleri hakkında bir karınca laboratuarı kuran Deprem Tahmin Uzmanı Kadir Sütçü, 1-7 Mart arasındaki Sivil Savunma ve Deprem Haftası’na yönelik bir belgesel çekmek istedi. Belgeseli çekecek olan Beykent Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Artun Dişçi ile birlikte Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden görüşme talep eden ikilinin aldıkları cevap oldukça ilginçti.
Sütçü, yaşadıkları olayı ve aldıkları cevabı şöyle anlatıyor: “Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM)Müdürü Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof.Dr. Doğan Kalafat’ tan görüşme yapmak için bir randevu istemiştim. Görüşmeye giderken de yüksek lisans öğrencisi olan ve tezi için belgesel film çekmek isteyen Artun Bey’i de yanımda götüreceğimi söylemiştim. Artun ile birlikte görüşmeye gittik. O görüşmede Doğan Kalafat ile depremler ve meteorolojik olaylar arasındaki bağlantıyı konuştuk. Bu bağlantıları konuşurken dedim ki: ‘Yaptığım çalışmalarda 288 bin 161 uydu görüntüsünde depremlerin izi görüldü ve herhangi bir sapma olmadı. Karıncalarla ilgili de 28 bin 158 deney gerçekleştirdik ve burada da bir sapma olmadı. Bu nedenle depremler tahmin edilebiliyor.’ Sayın Kalafat bunun üzerine dedi ki: ‘Biz deprem tahmini yapmıyoruz ve bununla ilgilenmiyoruz. Bunun için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile iletişim kurun.’ Peki dedim o zaman bir röportaj yapalım ve bunu orada da söyleyin. Kalafat, görüntü çektirmek ve röportaj yapabilmek için de Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğünden izin almamız gerektiğini söyledi. Gidip dilekçemizi verdik fakat rektörlük ‘Biz belgeselleri kendimiz hazırlıyoruz’ diyerek bunu yapmamıza izin vermedi.”
“KİMSENİN TEKELİNDE OLMAMALI”
Tüm bunların üstüne deprem araştırma ve geliştirme kurumu nasıl olur da deprem tahmini ile ilgilenmez diye düşündüğünü söyleyen Sütçü: “Madem öyle o zaman ne gereği var deprem araştırma enstitüsü adı altında çalışmalar yapmanın. Jeofizik bölümlerinin, sismoloji bölümlerinin ne anlamı kalıyor?” diyerek sitem etti. Sütçü, “Bu konu hakkında çalışma yapmadıkları için benim projeme yaklaşımları da ön yargılı oluyor ve bu önyargıları yıkmak atomu parçalamaktan daha zor” ifadelerine yer vererek, “Mevcut bilim ile depremlerin bilinmezliğini savunmaya çalışıyorlar. Bilim meraktan doğmuştur. Kimse bu çalışma nedir ne değildir diye gelip sormuyor. 288 bin 161 adet uydu görüntüsünde depremlerin izi görünüyorsa bu yalan olamaz. Ben bunu üç tane bilimsel sempozyumda anlattım. 2013 yılında Antalya’daki Coğrafya Sempozyumu’nda, 2015 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) Atmosfer Bilimleri Sempozyumu’nda, Adana’da Çukurova Üniversitesinde Uzaktan Algılama yani uydu görüntüleriyle ilgili sempozyumlarda hepsini anlattım. Sadece coğrafya sempozyumunda ilgili bilim dalındaki öğretim görevlisi Sayın Prof.Dr. Recep Efe ‘Sizin projenizi yurt dışında yayınlamak istiyoruz’ diye bir mail gönderdi bana. Tamam diyerek olumlu bir gelişme beklemeye başladık fakat sonra bir mail daha geldi ve İbrahim Akalay Bey’in karşı çıkması sebebiyle reddedildiği söylendi. Üniversitelerin bunu istememsi bana tuhaf geliyor. Yanlış bilinen bir şeyi düzeltmeye uğraşıyoruz. Bilim sanki bunların tekelindeymiş gibi davranmaya çalışıyorlar. Halbuki bilim, gözlem ve deney dışında hiçbir kuruma bağlı değildir. İstatistiki verilere uygun bir durum bulduğunuzda bunu bilimsel sempozyumlarda anlatmaya başlarsınız” şeklinde konuştu.
Yüksek Lisans öğrencisi Artun Dişçi ise konu hakkında şu sözleri söyledi: “Ben bu belgeseli çekmek istediğimde sivil savunma ve deprem haftasıydı. Bunun üzerine izin almaya gittik fakat olumsuz bir dönüş oldu. Yetersiz bir açıklama maili atıldı sadece. Projede her şey hazırdı. Belgeselin senaryo metni, planı vs. Şimdi tekrar AFAD ile bir görüşme yapmak istiyorum. ‘Depremler ve karıncalar’ konulu belgeselimi çekene kadar uğraşacağım” dedi.

Haber Merkezi