Kapasite geliştireceğiz

YUSUF ÇAĞIRTEKİN

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve Avrupa Birliği Bakanlığı arasında yapılan işbirliği çerçevesinde düzenlenen Projem İzmir Yerelde Kapasite Geliştirme Eğitimi’nin açılış töreni dün Balçova Termal Otel’de gerçekleştirildi. Saat 10.00’da başlayan etkinliğe katılımın oldukça yoğun olduğu gözlendi. Açılış etkinliği kapsamında düzenlenen panelde önemli bilgiler verildi.  ‘AB’nin Geleceği ve Türkiye-AB İlişkilerinde Mevcut Durum’ adlı panele konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve ATAUM (Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi) Müdürü Prof.Dr. Sanem Baykal, Avrupa Birliği’nin mevcut durumu ve yaşadığı sıkıntılar hakkında bilgiler verirken, panelin diğer konuşmacısı İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç.Dr. Çiğdem Nas da katılımcılara Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mevcut durumu anlattı.

Avrupa Birliği Bakanlığı ve İZKA arasında yapılan işbirliğinin amacının, İzmir’de faaliyet gösteren kamu ve sivil toplum kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi ve AB mali kaynaklarından daha etkin bir şekilde faydalanmasına katkı sağlamak olduğu belirtildi. İşbirliğinin ilk adımı olarak İzmir’de yerleşik dernek, vakıf ve kooperatif temsilcilerinden oluşan 50 kişilik bir gruba yönelik Kasım-Aralık 2017 döneminde 3 modülde toplam 9 gün sürecek “Projem İzmir: Yerelde Kapasite Geliştirme Eğitimleri” düzenlenecek. Eğitim programını takiben kamu kurumları, yerel idareler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik farklı etkinliklerin gerçekleştirilmesi için hazırlıklar devam etmektedir. Bu konudaki duyuru ve bilgi akışı İZKA internet sitesi üzerinden takip edilebileceği söylendi.

“TIKANMA NOKTASINDALAR”

Avrupa Birliği’nin çok çeşitli şekillerde tanımlanabileceğini söyleyerek konuşmalarına başlayan Prof. Dr. Sinem Baykal, “Öyle bir yapıdır ki Avrupa Birliği, herkes kendi alanına, disiplinine, bakış açısına, perspektifine göre, Avrupa Birliği’ne nerden dokunuyorsa, ona göre tanımlayabileceği bir yapı olarak görünür. Ekonomistlerden, siyaset bilimcilerine, hukukçulardan, uluslararası ilişkiler uzmanlarına kadar, herkes farklı yorumlayabilir. Yaklaşık 8 yıldır Avrupa Birliği çalışıyorum ve bana göre Avrupa Birliği’nin en iyi tanımı ise, bir değerler ve çıkarlar birliği olduğudur. Avrupa Birliği bir takım paylaşılan değerler etrafında bir araya gelmiş ve paylaşılan çıkarları azamileştirmeyi amaçlamaktadır” diye konuştu. Avrupa Birliği’nin gün geçtikçe kötüye gittiğine de vurgu yapan Sinem Baykal, “Şu an en dikkat çekici nokta Avrupa Birliği’nin yıllarca süregelen gelişmişliğinin, tıkanma noktasına geldiğinin konuşulmasıdır. Bu konuda ciddi çalışmalara giren Avrupa Birliği, tekrar eski günlerine dönmeyi amaçlıyor. İngiltere’nin Avrupa Birliğinden çıkmak istemesi, Katalanların İspanya’dan ayrılması vb. gibi sebepler Avrupa Birliğine etkileri oldu” dedi.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mevcut durumlara değinen İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç.Dr. Çiğdem Nas ise, “Avrupa Birliği, Türkiye açısından çok önemli bir partner. 2016 yılında ihracatımızın yüzde 48’i Avrupa Birliği ülkeleriyle yapıldı. Bunların içinde tabi ki Almanya, İngiltere gibi ülkeler öne çıkıyor. Yatırımlar açısından yine Avrupa Birliği’nin etkinliği çok önemli olduğu görülüyor. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında bir karşılıklı bağımlılık ilişkisi olduğunu söyleyebiliriz. Mülteci krizinde Avrupa’nın Türkiye’ye gelip, işbirliği talep ettiğini gördük. Terörle mücadelede, IŞİD’e karşı mücadele, yabancı savaşçıların engellenmesi ve kontrol altına alınması, dış politikada özellikle Akdeniz ve Orta Doğu gibi pek çok alanda işbirliği olması Türkiye’ye olan ihtiyacı ortaya çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi