Karanlığa uyanmayalım!

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

Öğrenciler ve veliler tarafından merak edilen sürekli yaz saati uygulaması bu yıl var mı sorusu merak ediliyordu. Ve beklenen cevap geldi. 7 Ekim 2016 tarihinde yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan sürekli yaz saati uygulamasına bu yıl da devam edileceği, 28 Ekim 2018 Pazar günü saat 04.00’ten itibaren bütün yurtta saatlerin bir saat geri alınmasının kararlaştırıldığı bildirildi.

Ancak, sürekli yaz saatinin 28 Ekim 2018’e kadar devam edileceği haberi öğrencileri, velileri ve sabah saatlerinde uyanıp işe giden çalışanları pek de mutlu etmedi. Sürekli yaz saati uygulamasının 2018’e kadar devam etmesi; hava henüz aydınlanmadan, alacakaranlıkta yollara düşen çalışanların ve öğrencinin tepkisine neden oldu. Karanlıkta okula giden öğrenciler, ilk dersi lamba yakarak işliyorlar. Öyle ki dersler 07.00’de başlıyor. Okula yürüyerek gidenler karşılarına çıkan tinercilerden ve sürü halinde dolaşan köpeklerden korkuyor. Servisle gidenler için ise kaza ihtimali artıyor. Bizdi konuya ilişkin yaptığımız sokak röportajlarıyla, karanlığa uyananların sesini duyurmaya çalıştı.

ELEKTRİK FATURASI KABARDI

“Önceki yıllarda ekimin sonunda yaz saati uygulaması sona eriyor, saatler bir saat geri alınıyordu” diyen veli Ayten Gürlokma, “Ancak bu yıl hükümet yaz saati uygulamasını tüm yıla yayarak kış saati uygulamasını kaldırdı. Günlerin de kısalmasıyla saatler de geri alınmadığı için öğrenciler kelimenin tam anlamıyla zifiri karanlıkta evden çıkıyor. Aslında ikili eğitim nedeniyle kış aylarında karanlık öğrenciler için hep sorundu. Çünkü derslerin yetişmesi için sabahçı öğrenciler saat 07.00’de derse başlıyor, öğlenciler de akşam 19.00’da dersten çıkıyor. Dolayısıyla bir kısmı karanlıkta okula gidiyor, bir kısmı da karanlıkta çıkıyordu. Ancak saatlerin bir saat geri alınmaması nedeniyle öğrenciler artık hem karanlıkta yola çıkıyorlar hem de güneşi ancak ikinci derste görebiliyorlar. Öyle ki dersler 07.00’de başlıyor. Öğrencilerin büyük çoğunluğu 7’deki derse yetişmek için en geç 06.30’da evden çıkıyor. Yani güneş daha doğmadan” dedi.

Gürlokma, sözlerine şöyle devam etti: “İkinci derse kadar gün ışığını görmek mümkün değil. O nedenle dersler de lambalar yakılarak işleniyor. Öğrencilerin çoğu ilk ders uyukluyor öğretmenler de gün aydınlanmadığı için ilk derslerden verim alamamaktan şikâyetçi. Biz veliler ise çocuklarımızın karanlıkta sokağa çıkmasını istemiyoruz. Biz de onlarla birlikte uyanmak zorundayız. Lütfen karar değiştirilsin.” Uyandıkları zaman karanlıkla karşılaştıkları için lambaları açmak zorunda olduklarını belirten Gürlokma, bunun elektrik faturasına da yansıdığını söyledi.

EZAN OKUNMADAN YOLA ÇIKIYORLAR

Veli Hamdullah Yalçın ise, ezan okunmadan yola çıktıklarını ifade ederek, “Mecburen okula ben getiriyorum. Saatler bir saat alınsa bile yine karanlıkta olacağız ama en azından ilk ders aydınlık oluyordu. Bu saatte çocuğu tek başına göndermek gerçekten tehlikeli. Korkuyoruz. En azından hava aydınlanmalıydı. Çocuk zifiri karanlıkta okula gidince bu sefer derse konsantre olamıyor. Henüz daha gözlerinden uyku akan bir öğrenciden nasıl bir başarı beklenebilir. Sabah erken kalktığı için kahvaltı yapmadan da gidiyor. Bu onun gelişimine de bir engel. Öğrenciyi geçtim, biz çalışanlar için de öyle. İş yerlerimizde yeterli enerjiyi gösterebilmemiz için, uygun şartlarda uyanmamız lazım. Lütfen bir düzenleme yapılsın” cümlelerine yer verdi.

ÇOĞU ARKADAŞIMIZ UYUYOR

Lise öğrencileriyle yaptığımız Röportajda ise öğrenciler şu paylaşımlarda bulundu:

Ahmet Ekinci: 9’uncu sınıftayım. Sabah 6’da kalkıyorum. İki otobüs değiştiriyorum okula gitmek için. Okula giderken hava tamamen karanlık. Büyükşehir burası ne olacağı belli değil o yüzden tedirgin oluyorum. Bence karanlıkta okula gitmek çok kötü bir duygu. Hele kışın. İnsan sıcak yatağını bırakmak istemiyor.

Emin Demir: Saat 6’da uyanıyorum. Çok zor oluyor. Hava karanlık olduğu için korkuyorum. Bazen köpekler bazen tehlikeli insanlar oluyor sokaklarda. İlk derste çoğu arkadaşımız uyuyor. Hava aydınlıkken okula gitsek daha iyi olur.

Serra Aktürk: Genelde 6.30’da kalkıyorum. Hava tamamen karanlık oluyor. Ailemle geliyorum. Çünkü sokakta kiminle karşılaşacağımız belli değil. Daha geç başlarsa iyi olur. Başımıza henüz kötü bir olay gelmedi ama gelebilir. Benjamin Franklin’i hepimiz Amerikan dolarındaki görseliyle tanıyoruz. Oysa o ‘Erken yatıp erken kalkmak, kişiyi sağlıklı, zengin ve akıllı yapar’ özdeyişinin sahibiydi. Franklin, Amerika Birleşik Devletleri’nden Fransa’ya elçi olarak yollandığı sırada, Paris halkının mum israfını önlemesi ve gün ışığından daha çok yararlanması için imzasız bir mektup yayımladı. 1784 yılındaki bu vergi, panjurları vergilemek, mumları karneye bağlamak ve insanları gün doğumu sırasında kilise çanları ve top ateşiyle uyandırmak gibi öneriler içermekteydi. Sonradan da saatlerin kışın geri alınmasıyla gün ışığından daha çok faydalanılacağını ispatlayarak bu işin mucidi olarak tarihe geçti. Bence mucidi dinlemeliyiz.

Saat uygulaması kararının geri çekilmesini isteyenler sosyal medya üzerinden de kampanya başlattı. Twitter’da son günlerde #saatlerbirsaatgerialınsın etiketi TT oluyor. İmza toplama sitesi change.org üzerinden de “Yavrularımız karanlıkta evden çıkmasın, karanlıkta okula gitmesin, saatler yeniden geri alınsın!” başlıklı imza kampanyası yürütülüyor. Kampanya şimdiden binlerce destekçiye ulaştı.