Kılıçdaroğlu’ndan demokrasi vurgusu

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir ziyaretinde Adana Mitingi eleştirilerine cevap vererek, “Benim gibi düşünmeyen kişi düşüncelerini özgürce açıklamıyorsa ben o ülkede neden yaşayacağım” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 11.12.2016 07:59
  • Güncelleme Tarihi : 11.12.2016 07:59
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kılıçdaroğlu’ndan demokrasi vurgusu haberinin görseli

TANER UYANIKER

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir dizi açılış yapmak için İzmir’e geldi. İlk olarak İzmir Büyükşehir Belediyesinin ‘İzmir Deniz” projesi çerçevesinde Sahilevleri’nde yürüttüğü düzenlemelerinin ilk etapbının açılışına katılan Kılıçdaroğlu, “Türkiye İzmir’in sayesinde nefes alıyor” dedi. Daha sonra Buca Sosyal Yaşam Kampüsü’nün açılışına katılan genel başkan önemli açıklamalarda bulundu.

Törene Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Milletvekilleri, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada İzmir Belediyelerinin yaptığı çalışmalardan, Adana Mitingi sırasında bazı gazetecileri alkışlatmasına yönelik eleştirilere kadar bir dizi açıklamalarda bulundu.

“MÜCADELEMİZİ HEP BİRLİKTE SÜRDÜRECEĞİZ”

Törenin açılış konuşmasına 10 Aralık İnsan Haklarını Günü’nü anarak başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İnsan hakları savunucuları olarak bu konuda mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz” dedi. İzmir Büyükşehir belediyesi olarak çalışmalarından bahseden Kocaoğlu, “Sıkıntı yaşayan zor durumda olan vatandaşlarımızın elimizden geldiğince yaşamını kolaylaştırmak için mücadele ediyoruz. Kimsesizlere kucak açıyoruz. Evsizlere evimizi açıyoruz. Yaşlılarımızın hoşça vakit geçirmeleri için yaş alım merkezleri kuruyoruz. Yaşlılarımızla gençlerimizi buluşturup sohbet etmelerini ve kitap okumalarını sağlıyoruz. Türkiye’de ilk kez uyguladığımız abla-abi-kardeş projesi yapıyoruz. Binin üzerinde abla-abiler çocuklarımızın evine giderek ona destek oluyor, öğretmenlik yapıyor” şeklinde konuştu.

“KENDİ KAYNAKLARIMIZLA GERÇEKLEŞTİRDİK”

Sosyal Yaşam Kampüsü hakkında da bilgi veren Kocaoğlu, şunları söyledi: “Burada bulunan huzur evimiz 5 yıldızlı otel kalitesindedir. Aynı zamanda burası spor etkinliklerinde yapılacağı bir yer. Hem engelli bir rehabilitasyon hem de bir eğitim merkezidir. Bu kampüs için 100 milyon lirayı öz kaynaklarımızdan harcadık. Sosyal demokrat bir belediyenin insana sosyal hayata ve görece sıkıntıda olan hemşerilerimize nasıl baktığının onlara neler yapmayı hedeflediğinin en güzel örneklerini göreceksiniz. Ayrıca 81 ilin hiç birinde belediye hastanesi yoktur. Sadece İzmir’de 1905 yılında hizmete açılan Eşrefpaşa Hastanesi tüm hemşerilerimize hizmet etmektedir. Bir taraftan yerel kalkınmayı gerçekleştirirken diğer taraftan sosyal ihtiyaçları karşılayacağı projeleri hayata geçiyoruz. Okul sütüyle başlayan süt kuzusuyla devam eden ve dünyada eşi benzeri olmayan 130 bin 0-5 yaş grubu çocuklarımızın evine süt dağıtıyoruz” diye konuştu.

“DÜŞÜNCELERİMİZ FARKLI OLSADA BİR ÜLKEMİZ VAR”

Konuşmasına Yeniçağ Gazetesi’ne yapılan saldırıyla başlayan Kılıçdaroğlu, “Buraya gelmeden önce İstanbul’a uğradım. Bir gazeteye saldırı düzenlenmişti. Demokrasiyi özgürlüğü savunan bir kişi olarak gazeteyi ziyaret ettim. Onların arkasında olduğumu söyledim. Bu ülkede biz demokrasimizi büyütmezsek, düşüncesini insanların özgürce açıkladığı bir ülke yapamazsak bu ülkenin caddelerinde rahatça gezemeyiz. Sorunların çözümü demokrasiden geçiyor. Düşüncelerimiz farklı olabilir, kimliklerimiz farklı olabilir, inançlarımız farklı olabilir ama bir ülkemiz, bir bayrağımız, bir Mustafa Kemalimiz var. Bunları gerçekleştirmek insan haklarından geçiyor. Bu dünyada yaşayan tüm canlıların hakkı vardır. Eğer biz doğayı koruyabilirsek bir arada yaşayabilirsek güzel bir Türkiye’yi inşa etmiş oluruz” dedi.

“İZMİR İNSANA HİZMET EDİYOR”

İzmir’in insana hizmet ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Kalabalık bir sokakta yürürken kendinizi yalnız hissedersiniz. Bu kampüsün özelliği budur. Burası belli bir yaş grubunun bir araya gelip kucaklaşabileceği bir merkezdir. Ama yeşille doğayla bir araya geldikleri bir kampüstür. Engelli vatandaşlarımız kentin sokaklarında rahatça gezemeyebilir, sinemaya, tiyatroya gidemeyebilir, düşüncelerini ifade etmek ister ama bazen bu ortamı yakalayamaya bilirler. Bu ortamı yaratacak kimdir? Bizim belediye başkanlarımızdır. Çünkü onlar insana saygı gösteriyorlar. Deniz kenarındaki 1,6 kilometrelik bir alanı açtık. Denizin olduğu bir yerde kıyısında özgürce yürüyüp, denizle buluşamıyorsanız o denizin ne önemi olur. Bütün baskılarına rağmen kentin huzuru için belediye başkanlarımız fedakarlık yapıyorlar. Kentin en güzel yerlerini halka kapatmıyorlar halka açıyorlar” diye konuştu.

ADANA MİTİNGİNE GÖNDERME

Adana’da ki mitingde FETÖ operasyonundan tutuklu olan gazetecileri alkışlatması tepkilere neden olan Kılıçdaroğlu, bununla ilgili de açıklamalarda bulundu ve, “Adana’da bazı kişilerin ismini andım ve tepki aldım. Demokrasiyi savunuyorsam, İnsan haklarına sahip çıkıyorsam, kimliği ve düşüncesi ne olursa olsun insana sahip çıkıyorsam, benim gibi düşünmeyenlere özgürlük kapılarını açmalıyım. Açmazsam ben zaten CHP’li olamam, demokrat olamam. Benim gibi düşünmeyen kişi düşüncelerini özgürce açıklamıyorsa ben o ülkede neden yaşayacağım. Dünyada düşünen tek canlı insandır. Fikir farklılığı insanlığın gelişmesine katkı yapar. Demokrasiyi, insan haklarını her ortamda savunmak zorundayız” dedi.