Komisyonculuk kalkmasın

Taslağı hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığına sunulan yeni “Hal Yasası”, sektör temsilcileri tarafından eleştiriliyor. Belirsizlikler var diyen sebze ve meyve sektörünün ortak görüşü komisyonculuğun kaldırılmaması yönünde


  • Oluşturulma Tarihi : 01.12.2018 11:45
  • Güncelleme Tarihi : 01.12.2018 11:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Komisyonculuk kalkmasın haberinin görseli
Komisyonculuk kalkmasın haberinin görseli

NURETTİN BAKİ - ÖZEL HABER
Hal yasası taslağı geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığına sunuldu. Yeni yapılacak düzenleme ile meyve ve sebzede komisyonculuk ve stokçuluk tarihe karışacak, ülke genelinde yaklaşık 175 olan hallerin sayısı 30’a düşürülecek ve üretim bölgelerinde ihtiyaca uygun olarak toplama merkezleri kurulacak. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da geçtiğimiz ay üretici birliklerine destek vereceklerini belirtmiş, “Haller yap-işlet-devret modeliyle profesyonel şirketlerce yönetilecek” demişti.



Konuyu değerlendiren sektör temsilcileri yasa taslağının içinde var olan eksikliklerden rahatsız. Türkiye Halciler Federasyonu (TÜRKHAL) Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Tavşan; yasanın olumlu tarafları olduğu kadar taslakta kesinlikle katılmadıkları maddelerinde mevcut olduğunu söylerken, İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Üyesi Ümit Akkuş; tarladaki ürünün ambalajlanma, soğuktan koruma ve zincirlenme dağıtım kanallarındaki yetersizlikten kaynaklanan sebeplerden dolayı anormal ölçüde firenin yanı sıra, ürünün ilk tarladan çıkış ve hale girişinin kayıt altına alınmamasının en büyük problem olduğunu ifade etti. İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdi Erişen ise komisyoncuların aradan çıkması ile üreticinin hiçbir güvencesinin kalmayacağını söyledi.
“KİRA BEDELİ YÜKSEK OLMASIN”
Yasanın yap-işlet-devret modeliyle hayata geçeceğini söyleyen Türkiye Halciler Federasyonu (TÜRHAL) Yüksel Tavşan, yenilecek hallerin kira modeliyle işletilmesi halinde esnaf için ayrı bir sıkıntının doğacağını dile getirdi. Tavşan, “Yasanın olumlu yönleri ve katılmadığımız tarafları var. Yasanın katılmadığımız tarafları şu; yap-İşlet-devret gibi bir model olacak, bunda Avrupa’da olduğu gibi kamu ağırlığı sağlansın istiyoruz. Yenilenecek hallerde ilk olumsuzluk merkezlerden veya mevcut yerlerimizden uzağa taşınıyor olması, bizim çalışma gücümüzü, cari gücümüzü zayıflatır. Bunun sonucu olarak da Pazar gücümüz de zayıflar. Buradan esnafımızın sorun yaşayacağını düşünüyoruz. Yenilenecek haller kira modelliyle olacak, kira oranı kamu da olsa yatırımcıya verilecek. Bunun da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) olacağa benziyor. Kira oranları çok yükselirse bu da esnafımız için ayrı bir problem olacak. Sonuçta bunlar fiyatlara yansıyacak. Giderler artmış olacak. Hallerin modernleşecek olması, alt yapısının düzgünleşiyor olması bizim için avantaj olacak” diye konuştu.



“KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ”
Sektör olarak en sert tepki verdikleri konunun hal komisyonculuğunu kaldırılıyor olmasına olduğunun altını çizen Tavşan, “Şiddetle tepki verdiğimiz konu komisyonculuğun kaldırılıyor olması. Hal komisyonculuğunun kalkması kimin ne işine yarayacak bilemiyoruz. Yani ne fark edecek komisyoncunun kaldırılması, sonuçta bu pazarlama hizmetlerini birileri yerine getirecek. Hal komisyonculuğu üretici için çok ciddi getirisi olan bir iş kolu. Çünkü komisyoncu kendi adına malı satın almaz sadece üreticinin malını onların adına satar. Bir komisyon bedeli var, alır. Burada ürün değeri konusundaki artı ya da eksi yöndeki değerler üreticiye kalır. Dolayısıyla biz bunu kesinlikle üreticimiz açısından çok ciddi faydalar doğurduğunu düşünüyoruz. Hal komisyonculuğunun kaldırılması asla kabul edilemez” ifadelerine yer verdi. Taslağa itiraz ettiklerini ama kime veya nereye, nasıl itiraz edeceklerini bilmediklerini belirten Tavşan, “TOBB’un önderliğinde bir şirketleşme olacak. Bizim için burada önemli olan nokta yatırımcıyı da ilgilendiriyor; iş yerinin devrine müsaade etmiyorlar bu da bizim üyelerimiz arasında çok tepkilere yol açan önemli bir madde de bu oldu. Bugün artık her yerdeki devirlere müsaade edilirken halde niye buna müsaade edilmiyor, bunun mantığını anlamış değiliz. İtirazlarımız var. Şu ana kadar yazılı olarak şuraya bir taslak verin diyen yok. Taslak ancak meclise geldiğinde itirazlarımızı edebileceğiz” sözlerini kullandı.
“AVRUPA MODELİ ÖRNEK ALINSIN”
Avrupa’daki hal modellerini örnek gösteren ve ürünlerin kayıt altına alınması gerekliliğinden bahseden İTB Meclis Üyesi Ümit Akkuş; “Hallerin Avrupa’da değişik hallerini görüyoruz, dağıtım kanalı olmadan herhangi bir üretim sahasından veya tarımsal sanayiden çıkan bir malın son tüketiciye ulaşması mümkün değil. Ama buradan en akıllı yöntem dünya bunu yapmış; sebzelerin, kanatlıların, et gruplarının hepsinin olduğu büyük dev haller var. Hal böyle olunca market sahibi veya tedarik zincirinden faydalanmak isteyen büyükler bütün istedikleri ihtiyaçlarını alıyor. Bunun en büyük güzel taraflarından bir tanesi giriş ve çıkışın kayıt altına alınması. Türkiye’deki en büyük sıkıntılardan bir tanesi; tarladaki ürünün ambalajlanma, soğuk zincirlenme dağıtım kanallarındaki yetersizlikten kaynaklanan sebeplerden dolayı anormal ölçüde fire veriliyor olması. Resmi fireler yüzde 30-40 civarında deniliyor ama yüzde 50’den aşağıya tarladan çıkan herhangi bir mahsulün o fireyi almadan nihai tüketiciye ulaşabilme şansı yok. İlk çıktığı yerde ürünün kayıt altına alınması lazım. İzmir’deki kayıt dışı tarla ürünlerinin yüzde 90’ı kayıt dışı. Bu sistemin gözden geçirilmesi lazım” değerlendirmesinde bulundu.
“ASIL PROBLEM TÜCCARLAR”
Akkuş, “Komisyoncuların devre dışa kalma gibi bir ihtimali yok. Türkiye’de bütün ürünler belli bir komisyon karşılığında bir şekilde el değiştiriyor. Burada önemli olan komisyoncuların belli yüzdeliklerle hareket etmesi. Adam tarladan 1 TL’ye aldığı malı 2 TL’ye satıyorsa onun adı komisyoncu değil tüccardır. Asıl bu tüccar için önlemlerin alınması gerekiyor. Asıl problem çıkaran tüccarlardır. Tarladan aldığı malı yüzde 3-5 ile dağıtım kanalına ulaştırabiliyorsa bunun adı komisyoncudur. Komisyoncu ile tüccarı ayırt etmek gerekiyor. Bu karıştırılıyor. Yüzde iki yüz yüzde üç yüz karla malı tüketiciye ulaştırana siz komisyoncu diyemezsiniz bu direk büyük cirolar yapan tüccarlardır. Bu yüzden malların kayıt altına alınması gerekiyor” şeklinde konuştu. TOBB’un yeni yasayla hallerde etkin rol oynayacak olmasını doğru bulduğunu belirten Akkuş, “TOBB kalkıp Ankara’dan Türkiye’nin hiçbir yerine ferman okumayacak netice itibariyle İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ticaret Borsası gibi ticaret sivil toplum kuruluşları var. Burada meyve sebze komisyonlarının fikirleri alınacak. Kalkıp da madden sektöründen bu konuyla ilgili fikir beyan etmez. Buralarda yer alan insanlar bu işin içinde üretici, ihracatçı olan insanlar. O konuda bir sıkıntı olmaz. TOBB içerde temsilci bulundurması işin hakkaniyet içinde olmasına yardımcı olur. Arkadaşların hiçbir endişesi olmasın” dedi. 
“FİYAT KENDİLİĞİNDEN OLUŞUR”
Fiyatın üretici ve üretici birlikleri tarafından belirlenmesini de değerlendiren Akkuş, “Taslakta böyle bir madde varsa da böyle bir maddenin geçerliliğinin olacağını sanmıyorum. Çünkü piyasada bu işlerin tamamı arz ve taleple ve eldeki stoklarla oluşuyor. Dolayısıyla zorlanmalı şartlarla hiçbir zaman fiyat oluşmaz çünkü bu seferde ürün tezgâh altına kaçar, o bakımdan ürün fiyatının serbest olmasında fayda var” şeklinde konuştu. 
“KOMİSYONCU HALDEN ANLAR”
Komisyoncuların düzenlenecek yeni hal yasası ile aradan çıkartılmasının doğru bir karar olmayacağının altını çizen İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdin Erişen, “Komisyoncuların aradan çıkması ile üreticinin hiçbir güvencesi kalmayacaktır. Aradaki komisyoncu sayesinde üreticinin parası garanti alıyor. Komisyoncu malı kaybetse bile üretici parasını alır, komisyoncu ürünün karşılığından bir para alamadığı zaman bu para komisyoncunun cebinden gidiyor. Kasada patlamış, bozulmuş ürün yine komisyoncunun cebinden gidiyor. Kısacası komisyoncular bu sektörde olmazsa olmaz. Çünkü halden komisyoncu anlar” diye konuştu.
“HERKES KENDİ İŞİNİ YAPSIN”
Kendilerine danışılmadan yasa taslağının hazırlandığını söyleyen Erişen, “Bir mühendis, bir mimar masa başında biz esnaflar gibi sokağa inmeden, fikrimizi almadanfikirler sunuyor. En azından birbirimizin görüşünü almamız lazım. TOBB ile konuşuluyor ama TOBB benim pazarımdan anlamaz. Ben de aynı şekilde TOBB’un işlerinden anlamam. Bu işler böyle yürümüyor. Tüketicinin tarladaki giderlerini, maliyetlerini zararlarını komisyoncu tarlaya gidip karşılayabiliyor. Biz esnaflar olarak dertliyiz. Türkiye genelinde 30 tane hal olacak, böyle olmaz sayıyı azaltarak değil artırarak bu işi çözmeliyiz” dedi.