Kontrolsüz geçiş uyarısı: Yeni ölümler demek!

ÇAĞLA GENİŞ
Mültecilerle ilgili yaptığı dayanışma faaliyetleriyle tanınan Halkların Köprüsü Derneği, İdlib’deki saldırının ardından hükümet yetkililerinin, mültecilerin kara ve deniz yoluyla Avrupa’ya geçmesine engel olunmayacağı yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. Gelişigüzel kontrolsüz geçişlerin mülteciler için umuttan çok yeni ölümler anlamına geldiği belirtilen açıklamada, AB ve bölge devletleri mülteci politikalarını insani bir temelde ele almaya davet edilirken, dünya halklarına ise mültecilerle dayanışma çağrısı yapıldı. Mevcut koşulların bu kadar manipüle edilmediği ve her iki tarafın Sahil Güvenlik Güçleri tarafından denetlendiği 2015-2016 yıllarında bile binlerce mültecinin yaşamını yitirdiği vurgulanan açıklamada, “Bu kararın daha fazla mültecinin Ege Denizi’nde ölmesine neden olacağı aşikardır” denildi.



KAÇAK GEÇİŞLER ALENİLEŞTİ
Halkların Köprüsü Derneği tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İstanbul ve çevre illerde yaşayan mültecilerin, minibüs ve taksilerle sınır kapısının bulunduğu Edirne’ye, İzmir gibi kıyı bölgelerde yaşayan mültecilerin de Yunan adalarına geçmek için sahil bölgelerine hareket ettiğini görüyoruz. Denizden Avrupa’ya geçmek isteyen mülteciler kendi aldıkları botlarla, üstelik kapasitesinin çok üzerinde insan taşıyarak, daha önce hiçbir tecrübesinin olmadığı botları kullanarak denize açılıyorlarken, kara yoluyla sınırı geçmek isteyen mülteciler ise başlarına ne geleceği belirsiz bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyorlar. Nitekim 2016’daki AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması’na kadar görmezden gelinen kaçak geçişler, canlı yayınla haber yapılacak kadar alenileşti, bu ölüm yolculukları her şey doğal seyrindeymiş gibi servis edildi. Türkiye’nin, mültecilere Avrupa sınırlarını açma kararından sonra Yunanistan ve Bulgaristan gibi sınır komşular da, sınır kontrollerini üst düzeye çıkardı. Mülteciler, Pazarkule Sınır Kapısı ve Kastanies Sınır Kapısı arasındaki tampon bölgede bekletiliyor. Mültecilerin pazarlık konusu olmadığını, mülteciliğin siyasetin nesnesi olarak görülmesinin büyük bir sorun olduğunu savunuyoruz. Gelişigüzel kontrolsüz geçişler, mülteciler için umuttan çok yeni ölümler demektir. Mevcut koşulların bu kadar manipüle edilmediği ve her iki tarafın Sahil Güvenlik Güçleri tarafından denetlendiği 2015-2016 yıllarında bile binlerce mülteci yaşamını yitirmişken, bu kararın daha fazla mültecinin Ege Denizi’nde ölmesine neden olacağı aşikardır.”



NEFRET SÖYLEMLERİ ARTACAK
“Bu kararla birlikte mültecilere Avrupa’da tecrit alanları oluşturulmakta, resmi yetkililer silahlı müdahaleye varan tedbirlerden bahsetmektedir” denilen açıklamanın devamında ise, “Aynı zamanda ülkemiz içinde; Suriyelilerin gidecek başka yerleri olduğu algısı, ‘Türk askeri Suriye’de ölürken, Suriyeliler bu ülkede keyif çatıyor’ çarpık bakışıyla birleştiğinde, nefret söylemlerinin boyutu aniden artış gösterecektir. Diğer devletlerle herhangi bir anlaşma yapılmadan, uluslararası hukuk normları gözetilmeden açılan sınırlar; mültecilere umut veriyormuş gibi görünürken, büyük bir trajedinin yolunu açacaktır. Unutulmamalıdır ki mülteciler, 33 askerin öldüğü koşullardaki savaştan kaçarak ülkemize sığınmışlardır. Geçiş güvenliği sağlanmadan, mültecilerin büyük bir belirsizliğe mahkum edilerek yapılan bu uygulama, yeni ölümlere yol açacak ve hali hazırdaki trajediyi daha da derinleştirecektir. Devlet, mültecileri pazarlık için tehdit unsuru olarak görmekten bir an evvel vazgeçmeli, doğabilecek bir insanlık felaketinin önüne geçebilmek için geçişlerin güvenliğini sağlamalıdır. Halkların Köprüsü Derneği olarak AB ve bölge devletlerine, 1951 Cenevre Sözleşmesi gereği mülteci politikalarını insani bir temelde ele almaya, Dünya halklarını da mültecilerle dayanışmaya davet ediyoruz!” ifadelerine yer verildi.
GÖÇMENLER EDİRNE’YE YÖNELDİ
Türkiye’nin Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenleri artık engellememe kararının ardından binlerce göçmen Yunanistan’a geçmek için Edirne’ye yöneldi. Gözler ise göçmenlerin en yoğun geçiş yaptığı Ege sahillerine ve İzmir’e çevrildi. Son iki gündür etkili olan fırtına nedeniyle göçmenler deniz üzerinden geçiş yapmak istese de başarılı olamadı. Sakız Adası’nın hemen karşısında bulunan İzmir’in Çeşme ilçesi’nde ise beklenen yoğunluk yaşanmadı. Fırtınanın dindiği, güneşli bir havanın hakim olduğu ilçeye az sayıda göçmen geldi. Mülteciler, daha sonra ise Edirne’ye yöneldi. Zaman zaman yoğun geçişlerin olduğu Dikili ve diğer kentlerdeki manzaralar da Çeşme ile aynıydı. Öte yandan, havanın düzelmesiyle Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri Çeşme semalarında uçakla denetim yaptı. Deniz üzerinde de bir sahil güvenlik botu olası bir olumsuzluğa karşı tedbir aldı. Edirne’de yoğunluğun önümüzdeki günlerde daha da artması bekleniyor. İHA/İZMİR
26 TUTUKLAMA
Dikili Cumhuriyet Başsavcılığınca, Ege Denizi’ndeki yasa dışı geçişleri organize ettikleri ileri sürülen suç örgütüne yönelik “Aylan bebek” ismi verilen operasyonda yakalanan 60 zanlının emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüphelilerden 8’i emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Adliyeye sevk edilen 52 zanlıdan 2’si savcılıktan salıverildi. Nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen zanlılardan 26’sı cezaevine gönderildi, 24’ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İzmir merkezli 12 ilde, 25 Şubat’ta Ege Denizi’ndeki yasa dışı geçişleri organize ettikleri ileri sürülen suç örgütüne yönelik operasyonda 104 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmış, 60 şüpheli gözaltına alınmıştı. AA/İZMİR
HAREKETLİLİK SÜRÜYOR
Türkiye’nin düzensiz göçmenlerin Avrupa’ya geçişine engel olmayacağı yönündeki haberlerin ardından başlayan hareketlilik İstanbul’da devam ediyor. İstanbul’da Vatan Caddesi, Aksaray’daki Muratpaşa Camisi önü, Esenyurt ve Zeytinburnu’ndaki toplanma noktalarında düzensiz göçmenler bir araya geliyor. Bu noktalardan otobüslere binen düzensiz göçmenler, Edirne’ye doğru yola çıkıyor. İstanbul’dan Edirne’ye hareket eden düzensiz göçmenler arasında Anadolu’nun farklı illerinden gidenler de bulunuyor. Eşi ve 3 çocuğuyla birlikte Edirne’ye hareket eden Ahmed El Muhammed, İstanbul’a ailesiyle birlikte Ankara’dan geldiğini, Edirne sınırını geçtikten sonra Almanya’ya gitmek istediğini söyledi. Edirne sınırında bir süre kalacaklarını, sınırı geçmek için beklemek durumunda olduklarını ifade eden El Muhammed, “Suriye’nin Rakka kentinden Türkiye’ye geldim. Ülkemde tarlada çalışıyordum. 7 senedir Ankara Polatlı’da yaşıyorum. Türkiye’de elimize geçen para geçinmemiz için yetmiyor. Beş kişilik bir aileyiz. Almanya’ya gittiğimizde orada bize maaş verecekler. Sonra iş bulacağım” dedi. Ankara’dan İstanbul’a giden Ahmed Ahmed ise hedefinin Almanya’ya gitmek olduğunu belirtti. Hayatın çok pahalı ve zor olduğunu dile getiren Ahmed, “Ben 4 senedir Ankara yaşıyorum. Kendim hastayım. Almanya’da çocuklarımı inşallah okula göndereceğim. Suriye’deki savaşta muhalif 2 kardeşimi 7 sene önce kaybettim. Mecburen gideceğim Yunanistan’a” diye konuştu. Ailesi ile Edirne’ye doğru yola çıkan ilkokul 5. sınıf öğrencisi Usame Abdullah Halaf da Avrupa’ya gideceklerini çünkü babasının çalıştığı işlerde çok az para kazandığını ifade etti. Halaf, patronunun babasına “Vermiyoruz çok para çünkü sen Suriyelisin” dediğini aktararak, ekonomik nedenlerle göç ettiklerini belirtti. Konya’da erkek berberliği yapan Husam Arnap ise hayat pahalılığından bıktığını, geçim sıkıntısı yaşadığını bu nedenle Avrupa’ya göç ettiklerini söyledi. Türklerden yana çok mutlu olduğunu ancak hayat pahalılığının kendilerini zorladığını dile getiren Arnap, “Rahat bir yaşam süremiyorum. Saat 08.00’de işe başlıyorum, akşam 23.00’e kadar devam ediyorum. Hala borç ödemeye devam ediyorum. Yunanistan’dan sonra hedefim Hollanda. Orada da kendi mesleğimi yapmak istiyorum” dedi. AA
İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU AÇIKLADI
İçişleri Bakanı Soylu, dün saat 09.55 itibarıyla Edirne üzerinden ülkeden ayrılan göçmen sayısının 76 bin 358 olduğunu bildirdi. Bakan Soylu, Twitter hesabından, Türkiye’den ayrılan göçmen sayılarına ilişkin, “Saat 09.55 itibarıyla Edirne üzerinden ülkemizden ayrılan göçmen sayısı 76 bin 358” bilgisini paylaştı. AA


 

Haber Merkezi