Mahalle sakinleri poliklinik istiyor

EMİNE YALÇIN - ÖZEL HABER

Çimentepe Mahallesi Muhtarı Ali Öztürk, devletin ihtiyaç sahiplerine 25 kiloluk 30 torba kömür yardımı yaptığını ancak ihtiyaç sahibi olmadıkları halde iyi niyeti suiistimal eden kişilerin aldıkları kömürleri, yaz aylarında 7 kış aylarında da 10 liraya sattıklarını ileri sürdü.

Mahallenin birden fazla çözülmeyi bekleyen sorunun olduğuna da dikkat çeken Öztürk, bulundukları bölgede kulak, burun ve boğaz, göz, nöroloji, çocuk, dahiliye ve ortopedi uzmanlarının olacağı bir semt polikliniğinin olmadığını bu sebeple yaşlı nüfusun aile sağlığı merkezlerini hastane olarak kullandıklarını anlattı.

GENÇLERİMİZİN GELECEĞİNİ KARARTIYOR

Çimentepe Mahallesi Muhtarı Ali Öztürk, eski yapılardan oluşan mahallenin sakinlerinin genel olarak gelirlerinin düşük olduğunu belirterek, mahallenin acil olarak çözülmesi gereken birden fazla problemin olduğunu söyledi.  Konak 21 No’lu Aile Sağlığı Merkezi karşısındaki muhtarlık ofisi olarak bir evin giriş katını kullandığını dile getiren Öztürk, mahalle sakinlerinin refahları için özverili olarak gerekli çalışmaları yaptığını ifade etti. Öztürk, “Mahallemizin sorunlarının başında uyuşturucu kullanımı geliyor. Komşu mahallemiz 2. Kadriye Mahallesi’nde apaçık satılan uyuşturucu maddelerini kullanan gençler mahallemizde yığılıp kalıyorlar. Çok ucuza satılan uyuşturucu maddeleri gençlerimizin geleceğini karartıyor. Pırıl pırıl gençlerimizin gelecekleri yok olmasın diye biz bölge muhtarları olarak elimizden geldiğince yetkili birimlere giderek bu sorunun çözülmesini talep ediyoruz. Umuyoruz ki bu sorun daha fazla gencimizi zehirlemeden çözülür” dedi.

8 KAT İÇİN İMAR VERİLSİN

Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın yaklaşık 1 yıl önce düzenlediği bir toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çimentepe Mahallesi’nin ÇED raporunu istediğini ileri süren Öztürk, o günden bu güne herhangi bir gelişme olmadığını söyledi. Yarısı gecekondu olmak üzere tapulu evlerinde olduğunu sözlerine ekleyen Öztürk, “Mahallemize 4 kat kot farkına göre 5 kat imar veriliyor. Ama imar olarak 7 ya da 8 kat için imar verilirse mahallemiz için çok daha iyi olacak. Çünkü vatandaşın burada 2 kat evi var. o zaman müteahhit ev sahibine 1 kat bile veremiyor. Bu yüzden ev sahipleri evlerini vermek istemiyorlar. 7 ya da 8 kat imar verildiğinde müteahhitte ev sahibine 1’den fazla ev verebileceği için ev sahipleri evlerini verir. O zaman mahallemizde düzenli bir yapılaşma olacağı gibi evlerin tek katlı olmasından dolayı gelmeyen doğalgaz da gelir” diye konuştu.

İYİ NİYETLER SUİİSTİMAL EDİLİYOR

Öztürk, mahallede hak etmediği halde yardım alan yine hak ettiği halde yardım alamayan birçok ailenin olduğunu dile getirerek, devletin kriterinde kişinin yardım alabilmesi için üzerine kayıtlı hiçbir şeyin olmamasının yeterli olduğunu öne sürdü. Öztürk, “Yardım alan kişiler sırf yardım alabilmek adına sahip oldukları evleri ve arabaları akrabalarının üzerine yapıyor. Yardım alanları denetlemek için devletin görevlendirdiği yetkililer kontrol için geldiklerinde ailenin ihtiyacı olmadığını kanıtlayamıyor. Bu yüzden devletin sağlamış olduğu kömür yardımını almaya devam ediyorlar. Bu insanlar evlerinde klima ile ısınıyor. Kömürleri de yaz aylarında 7 liraya kış aylarında 10 liraya satıyorlar. Devletin malı iyi niyetleri suiistimal edenler yüzünden ziyan oluyor. Devletin parası bu insanlar yüzünden boşa gidiyor. Devlet tarafından yapılan yardımlar asıl sahiplerini bulmuyor. Biz elimizden geldiğince yetkililere uyarımızı yapıyoruz. Ama her sene aynı manzara ile karşı karşıya kalıyoruz. Biz istiyoruz ki denetimler artırılarak yardım alan kişiler ciddi manada araştırılsın” şeklinde konuştu.

PERİŞAN HALDELER

Suriye’de yaşanan savaştan dolayı memleketlerini terk etmek zorunda kalıp mahallelerinde ikamet eden Suriyelilerin perişan durumda olduklarına da dikkat çeken Öztürk, sözlerine şu şekilde devam etti: “Suriyeli vatandaşların bir kısmı çalışma imkanı bulurken bir kısmı işsiz. İşsiz olanlar diğer mahalle sakinlerinden para istiyor. Bir evde yaklaşık 30 kişi yaşıyorlar. Gürültü yaparak diğer mahalle sakinlerini rahatsız ediyorlar. Suriyeli ailelerin çocukları yoksulluktan ayakkabısız dışarda oyun oynuyorlar. Biz elimizden geldiğince bu sorunları çözmeye çalışıyoruz ancak yetkili kişilerinde yardım etmesini bekliyoruz.”

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ HASTANE DEĞİL

Öztürk, mahallede yaşlıların aile sağlığı merkezlerini hastane olarak kullandıklarını bu sebeple aile sağlığı merkezlerinde yığılma olduğuna da dikkat çekerek, bölgenin bir semt polikliniğe ihtiyacı olduğunu söyledi. Öztürk, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Yaşlılarımız hastalıklarından ötürü ya da imkanları olmadığı için hastanelere gidemiyor. Hastaneye gidemeyince aile sağlığı merkezlerine gelerek muayene olmak ya da ilaç yazdırmak istiyor. Aile hekimleri yaşlı nüfusun yazdırmak istediği her ilacı yazamıyor. Aile hekimleri uzmanlık alanları olmadığı için detaylı muayene için hastanelere yönlendiriyor. Ama gidemedikleri için tekrar aile hekimliğine başvuru yapıyor. Bu sebeplerle bölgemizin kulak, burun ve boğaz, göz, nöroloji, çocuk, dahiliye ve ortopedi uzmanlarının olacağı bir semt polikliniğine ihtiyacı var. Biz bir an önce bölgemize semt polikliniği istiyoruz. Bu semt polikliniği de düzayak olmalı ki yaşlılarımız ve çocuklu annelerimiz kolay ulaşsın.”

Haber Merkezi