Mahallelinin dere ile imtihanı: “Zehirlenmekten korkuyoruz”

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Yaz mevsiminin gelişiyle beraber kapı ve pencereler açıldı, güneşin tadı bu şekilde çıkarılmaya çalışılıyor. Ancak böyle bir keyiften mahrum kalan bir mahallemiz var. Bahsi geçen yer Bayraklı’nın Yamanlar Mahallesi. Vatandaş kötü koku ve sineklerden dolayı evlerini havalandıramıyor. Bunun oluşmasına neden ise 7302 Sokak’ta yer alan dere. Neredeyse aylardır belediye yetkilileri tarafından temizlenmeyen dere adeta kirliliğe terk edilmiş durumda. Her ne kadar haberini yaptığımız günün sabahı vatandaşın yoğun şikayetleri üzerine temizlenmiş olsa da üstün körü yapıldığı söylenen bu temizlik pek de yeterli olmadı. ‘Temizlenmiş’ olmasına rağmen halen daha kötü bir görüntünün oluşmasına neden olan dere için vatandaş, “Kavga ve gürültüyle gelip sabah temizlediler. Ancak biliyoruz ki iki gün sonra tekrar aynı şey yaşanacak. Suç hem muhtar da hem mahalle sakinlerin de” dedi. Çevreye duyarlı olamayan bazı vatandaşların bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini savunan mahalleli, halk sağlığını tehdit eden derenin bir an önce ıslah edilmesi gerektiğini belirtti.
İzmir’de her yaz yaşanan dere kirliliğine karşı genel değerlendirmelerde bulunan uzmanlar ise kötü kokuya maruz kalmanın ruhsal sağlığa olumsuz etki verdiğini vurguladı.



ÇOCUKLAR HASTALANIYOR
Yaşanan bu olumsuz duruma tepki gösteren bir esnaf, “Halk deredeki kirlilikten dolayı çok rahatsız oluyor. Bize misafirliğe gelenler, derenin pis kokusundan dolayı ikinci gece kalamıyor. Yıllardır derenin bu kirli halinden çok çektik. Çocuklar bu dereden dolayı hastalanıyor. Bizler bu derenin ıslah edilmesini istiyoruz. Derenin ıslah edilmesi için çok fazla müracaatta bulunmamıza rağmen kimse bu sorunla ilgilenmedi. Bizler, deredeki çöplerin toplanmasını istiyoruz. Artık pis kokudan dolayı kimsenin rahatsız olmasını istemiyoruz. Yaz aylarında deredeki kokudan dolayı evlerimizi terk edecek duruma geliyoruz. Kokudan dolayı evlerimizde rahatça yemek yiyemiyor, kapı ve pencerelerimizi açamıyoruz. Koku kadar evlere giren sinekler de ayrı bir sorun. Derenin yakınlarında piknik yapılırdı önceden. Kokudan dolayı artık bu da mümkün değil” diyerek tepkisini dile getirdi. Gecekondu mahallelerinde yaşamların yeterince zor olduğunu belirten esnaf, şöyle devam etti: “Bizler buna bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Dere, yazın kokudan geçilmiyor, kışın ise su yükseldiği zaman çocuklar için tehlikeli bir hal alıyor. Buraya uçurtma uçurmak için ya da arkadaşlarıyla eğlenmek için gelen çocuklar derenin üstünden geçmek zorunda kalıyor. Devamlı olarak temizlenirse ne pis koku oluşur ne de bir tehlike haline dönüşür. Derenin yakınlarında evlerimiz var. Bundan herkes zarar görmektedir. Derenin etrafındaki evleri, pis koku nedeniyle kimse kiralamıyor. Bu sorun merkezde olmuş olsa kesinlikle şimdiye kadar çözülmüş olurdu.”



ZEHİRLENMEKTEN KORKUYORLAR
Yetkililer kadar kirliliğe neden olan duyarsız vatandaşlara da sitem eden bir başka mahalle sakini de, “Buraya piknik için gelenler çöpünü dereye atıp gidiyor. Kimi ise çöpünü, pisliğini evlerinden fırlatıp atıyor. İnsanların çevreye saygısı kalmamış. Belediyeden gelip temizleseler ertesi gün tekrar kirlenecek. Nasıl bir zihniyettir anlamıyorum. Kendilerini böyle bir görüntüye hapsediyorlar, hastalanıyorlar, doğru düzgün oturup bir çay içemiyorlar. Yaz mevsimi geldi. Havalar güneşli. Rahatça kapı ve pencerelerini açamıyorlar. Bunları yaşamalarına rağmen halen devam ediyorlar” dedi. Zehirlenmekten korktuklarını ifade eden vatandaş daha ciddi bir sorunun oluşmaması için Belediye yetkililerinden yardım istedi. “En büyük sıkıntımız mahallemizin temizlenmemesi” ifadelerini kullanan vatandaş, “Dere neredeyse aylardır temizlenmiyor. Yoğun şikayet ve tartışma üzerine gelip burayı sabah temizlediler. Ama görüyorsunuz yine yarım yamalak. Zorla ve isteksiz yapılan iş ancak bu kadar olur. Ve bizler biliyoruz ki iki üç gün sonra tekrar aynı manzara ile karşılaşacağız. Bahar geldi kapımızı, penceremizi açmak istiyoruz. Ancak derenin yaydığı kötü koku, kirli görüntüsü ve kirlilikten dolayı gelen sinekler buna ne yazık ki imkan vermiyor. Açmamızla kapatmamız bir oluyor. İnanın eve bir misafir geldiğinde utanıyoruz. İzmir gibi büyük bir şehir de yaşıyoruz. Ancak köyden farksız” yorumunda bulundu.



ENFEKSİYONLARA KARŞI DİKKATLİ OLUNMALI
Deredeki suyun kirliliğinin insan sağlığına olumsuz etkileri olduğu nu dile getiren Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Mustafa Torun ise bu sorunun yol açabileceği sağlık problemlerini şu şekilde anlattı: “Çevre kirliliği ne yazık ki çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi. Su ile geçen enfeksiyonlara karşı çok dikkatli olunmalıdır. Doğrudan suya temas ile geçen enfeksiyonlar çok tehlikelidir. Bunlar aynı su kaynağından çok kişinin yararlanması, ılıman ve sıcak iklim bunu kolaylaştırır. Örnek vermek gerekirse; tifo, para tifo, kolera, hepatit-A. Çözüm suyun kirliliğinin önüne geçmektir.”



KÖTÜ KOKU MUTSUZLUK YARATIYOR
Kötü koku konusunda değerlendirmelerde bulunan Pratisyen Hekim ve aynı zamanda İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Oya Otyıldız, kokunun insanların ruh sağlığına olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekti. Otyıldız, “Kötü kokunun insan sağlığına etkilerine değinecek olursak; insanlarda sürekli kötü kokuya maruz kalmak genel bir mutsuzluk haline neden olur. Kokunun içeriğindekiler de çok önemli. Eğer bir takım zararlı gazlardan oluşuyorsa, insan sağlığına zarar verebilir. Onun dışında sürekli kötü bir kokuya maruz kalmak elbette ki hoş bir durum de değil.  İnsanlarda sürekli bir mutsuzluk hali olabilir. Biz sağlığı fiziksel, sosyal ve ruhsal sağlık olarak 3’e ayırıyoruz. Bu durumda insanın kötü kokuya maruz kalması ruhsal sağlığa olumsuz etki veren bir durum”  diye konuştu.





 

Haber Merkezi