Miniklerden çözüm

E. ÇAĞLA GENİŞ
Küçük Tasarımcılar İçin Doğa ve Mimarlık isimli proje kapsamında minikler, çevre sorunlarına çözüm önerileri üretiyor. Dokuz Eylül Üniversitesi ile Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün birlikte yürüttüğü ve TÜBİTAK tarafından da desteklenen proje kapsamında, İzmir’in Konak İlçesi’nde bulunan altı okulda doğa ve mimarlık atölyeleri düzenleniyor. Atölyeler, Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden öğretim üyeleri Ebru Güller, Kutluğ Savaşır, Ayça Tokuç ile Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Gülden Köktürk tarafından yapılıyor. Atölye çalışmalarına katılan küçük tasarımcılar, çevre sorunlarını belirleyip bu sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştiriyor. Küçük tasarımcılar grup çalışmasıyla, önce doğadan esinlenmenin nasıl olabileceği hakkında bilgi alıp robotik kodlama öğreniyor. Daha sonra doğa sorunlarına çözüm olabilecek hayali canlıların tasarımını gerçekleştirip, bu canlıların yaşadığı çevrenin ve yuvasının nasıl olabileceğini kurguluyorlar. Karbondioksit alıp çevreye oksijen veren, kötü kokuları içine çekip güzel kokular veren veya kuzey kutbunda kar üretip küresel ısınmayı azaltan canlı gibi örnekler atölyede küçük tasarımcılar tarafından tasarlanıyor. Eğitimciler, gün boyunca eğlenerek bilgi öğrenen ve maketler yapıp grup çalışmasını deneyimleyen öğrencilerin bilgi seviyesinde yüzde 70’den fazla bir artış görüldüğünü kaydediyor. Sömestr tatiline kadar sürecek olan etkinliklerde elde edilen ürünler Şubat ayı içerisinde Konak Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından sergilenecek.
TASARIMIN YAŞI YOK
DEÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve proje yürütücüsü Dr. Kutluğ Savaşır, “Atölyelerimize katılan çocukların yaş aralığı 9-13 arasında. Altı okul içerisinde üç tanesindeki öğrenciler eğitimde dezavantajlı bölgelerden seçilirken, üç tanesi avantajlı bölgeden seçildi. Böylece ailenin sosyal ve ekonomik seviyesinin yaratacağı farklılıklar dikkate alındı. Çocuklar, grup çalışması yapmayı ve fikirlerini grup içinde özgürce ifade etmeyi denediler. Birçok fikir arasından en uygun olanını demokratik olarak belirlemeyi öğrendiler. Robotik kodlama yapmayı öğrendiler. Doğadaki canlılardan esinlenerek yaratıcı fikirler çıkarmayı denediler. Doğadaki canlıların fiziksel özelliklerini eğlenerek öğrendiler. Etkinlik öncesinde bilgi seviyeleri yüzde 20 seviyesindeyken, yüzde 80 seviyesine yükselttiler. Drama ile sunum yapmanın keyfini yaşadılar. Toplum önünde fikirlerini anlatmanın eğlenceli yöntemlerini denediler. Tasarımın yaşı olmadığını en iyi fikirlerin küçüklerden gelebileceğini büyüklere ispatladılar. Çevrelerinde gözlemledikleri sorunları belirleyip, bunlara ilginç, yaratıcı ve çocukça çözümler bulmaya çalıştılar” ifadelerini kullandı.