- Gündem
- 15.06.2025 00:15
Başkan Müslümoğlu, sorunlara acilen çözüm üretilmesi gerektiğini belirterek yetkililere, “Üreticilerimizin yaşadığı sorunların takipçisi olacağız ve onların sesi olmaya devam edeceğiz. Tarımın sürdürülebilirliği için gerekli tüm adımların bir an önce atılmasını bekliyoruz” çağrısında bulundu
Güneydoğu Anadolu Mısır Üreticileri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanifi Müslümoğlu’nun bölgeye yaptığı ziyaretler için, "Vatandaşların en büyük sıkıntısının tarım alanında yaşandığı bir kez daha gözlemlendi. Üreticiler oldukça zor durumda. Öte yandan DEDAŞ’ın uygulamaları da kırsal mahallelerde günlük 8 ila 10 saat arasında elektrik kesintilerine neden oluyor. 2025 yılında hâlâ elektrik ve su sıkıntısının yaşanıyor olması kabul edilemez. Çözüm üretilmesi adına yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu sorunların takipçisi olacağız ve üreticilerimizin sesi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde buğday hasadı başladı. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da yağışların yetersiz olması nedeniyle kuru tarım yapılan alanlarda ekinler biçerdöverle biçilemedi. Sulu tarım yapılan alanlarda ise dekarda 450 ila 650 kilogram arasında verim elde edildi.
Başkan Müslümoğlu, yaptığı açıklamada 2025 yılı buğday hasadının başladığını ancak hasat sonrası ikinci ürün olarak ekilen mısırda ciddi bir sorunla karşı karşıya olduklarını belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın getirdiği mısır ekimi yasağı nedeniyle üreticilerin mağduriyet yaşadığını vurgulayan Müslümoğlu, “Bu yasağın kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, 14 Eylül 2023 tarihli ve 32309 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik” kapsamında, 2025 yılından itibaren geçerli olmak üzere 11 il ve bu illere bağlı 50 ilçede mısır ekimini yasakladı.
Yasak getirilen iller şunlardır: Ankara, Aksaray, Eskişehir, Hatay, Kırşehir, Karaman, Konya, Nevşehir, Niğde, Şanlıurfa ve Mardin. Bakanlık, bu kararı tarımsal yeraltı su kaynaklarındaki kısıtlılık gerekçesiyle aldığını duyurdu.
Güneydoğu çiftçileri adına konuşan Başkan Müslümoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın mısır ekimi yasağı kararının doğru olmadığını belirterek, yetkililere bu kararın yeniden gözden geçirilmesi ve iptal edilmesi çağrısında bulundu.
Başkan Müslümoğlu, Bakanlığın kararını değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
“Şanlıurfa ve Mardin'deki üreticilerimiz mısır ekmezse geçim kaynaklarını kaybeder. Bu bölgede ne ekeceğiz? Bu yıl alternatif olarak soya ve ayçiçeği önerildi, ancak bu ürünler beklenen verimi sağlamadı. Daha önce de denendi, ayçiçeğinden dekarda sadece 120-150 kilogram arasında verim alındı. Soya fasulyesi ise bölgemizin iklim ve toprak yapısına uygun değil, yetişmiyor. Güneydoğu’nun tarımsal yapısı mısır üretimine uygun ve bu ürün burada vazgeçilmezdir.”
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2025 yılı itibarıyla yer altı su seviyesinin düşmesini gerekçe göstererek 11 il ve bu illere bağlı 50 ilçede mısır ekimini yasaklama kararı aldı. Şanlıurfa ve Mardin de bu kapsamda yer alıyor.
Mardin ve Şanlıurfa gibi illerde çiftçilerin mısırı ikinci ürün olarak ektiğini ve geçimlerini büyük ölçüde bu üründen sağladıklarını ifade eden Başkan Müslümoğlu, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın mısır ekimine getirdiği yasak, bölge üreticileri açısından ciddi mağduriyetlere yol açacak” diye konuştu.
Müslümoğlu, “Mardin ilinde 2024 yılı devletin resmi verilerine göre 6.544 adet sondaj kuyusu bulunmakta. Bu kuyuların derinliği 145 ila 467 metre arasında değişirken, statik su seviyesi ise 52 ila 226 metre aralığındadır. Mısır, pamuk, yonca, yer fıstığı ve ayçiçeği gibi ürünlerin su ihtiyaçlarının birbirine eş değer olduğu da bilimsel olarak bilinmekte. Buna rağmen yalnızca mısır ekimine yönelik yasak getirilmesi, üreticiler açısından haksız bir uygulamadır. Bu kuyularla mısır üretimi yapılmaktadır ve her bir kuyunun maliyeti yaklaşık 1,5 ila 2 milyon TL arasındadır. Ayrıca bölgede yaklaşık 270 adet mısır kurutma tesisi bulunmakta ve bu tesislerin her biri 25 ila 40 milyon TL arasında yatırımlarla kurulmuştur. Mardin’de aynı zamanda yaklaşık 10 lisanslı depo da hizmet vermektedir. Tüm bu altyapı yıllar içinde büyük emek ve yatırımlarla oluşturulmuştur. Şimdi alınan bu yasak kararı, yapılan yatırımların bir kalemde yok sayılması anlamına gelmektedir ve kabul edilebilir değildir” ifadelerini kullandı.
Başkan Müslümoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi:
“Ülkemizin yıllık mısır ihtiyacı yaklaşık 10 milyon ton civarındadır. Türkiye’de ise yıllık üretim 7 ila 8 milyon ton seviyesindedir. Aradaki fark, başta Rusya ve Ukrayna olmak üzere dış ülkelerden ithalatla kapatılmaktadır. Yani kendi üreticimizi mağdur ederken, başka ülkelerin çiftçisine kazandırıyoruz. Oysa bölgemizde bu ürünün üretilebilmesi için tüm altyapı ve tesisler mevcuttur. Sondaj kuyularından depolara, kurutma tesislerinden ekipmanlara kadar milyarlarca liralık yatırım yapılmıştır. Bu karar uygulanırsa bölgedeki işsizlik daha da artacak, insanlar batı illerine mevsimlik işçi olarak göç etmek zorunda kalacak, kazalar ve sosyal sorunlar da beraberinde gelecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz: Lütfen bu karar yeniden değerlendirilsin, mısır ekim yasağı kaldırılsın. Ayrıca tarımsal üretimde kullanılan elektrik enerjisinin daha uygun fiyatla ve kesintisiz verilmesi konusunda da destek talep ediyoruz. Bölge üreticileri adına, alınan kararın iptal edilmesini arz ve talep ediyoruz.”