Öğrenciler sektöre dahil edilmeli

TUNAY AFYON/ÖZEL HABER - Klima ve iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren Oygur Klima yöneticisi Hüseyin Oygur, sektöre ilişkin konuştu. Klima ve iklimlendirme sektörüne ilişkin yaptığı değerlendirmelerde sektörde nitelikli çalışanın azlığına dikkat çeken Oygur, meslek liselerindeki öğrencilerin sektöre entegrasyonu için ailelere ve Milli Eğitim Bakanlığı’na seslendi. Klima ve iklimlendirme sektöründe satışlarla ya da taleple alakalı bir sıkıntı bulunmadığını dile getiren Oygur, sadece kalifiye personel yetişme noktasında sorun yaşandığını belirtti.

KALİFİYE İŞÇİ YETİŞTİREMİYORUZ

Klima sektöründe, satış yaptıktan sonraki montaj planlaması ile ilgili sorun olduğunu belirten Oygur, “Klima ve iklimlendirme sektöründe personel yetiştirme sorunumuz var. Biz firma olarak çok rahat 3 bin klima satabiliyoruz, 5 bin klima da satabiliriz ama montajını yapabileceğimiz, hizmet edebileceğimiz kadar klima satıyoruz. Alttan işi bilen gençler gelse, usta kalitesi artsa bugün 3 bin olan sattığımız klima sayısı yarın 5 bin olacak. Tamamen elimizdeki usta sayısıyla, montaj yapabilme kapasitesi ile cihaz satışı gerçekleştiriyoruz” dedi.

İklimlendirme sektöründe, çıraklık okulları ya da meslek liselerindeki öğrencilerin, çok kaliteli şekilde mezun olmadıklarını dile getiren Oygur, “Kalifiye dediğimiz işçileri yetiştiremiyoruz. O noktaya devlet tarafından destek verilmesi gerekiyor. Bu eğitim arttırılsa 5 yıllık süreçte bu işçi sorununun azalacağını düşünüyorum” dedi.

TEORİ İLE PRATİK BİRLEŞTİRİLMELİ

Staj uygulamalarının öğrencilik döneminde arttırılmasının daha verimli olacağını ifade eden Oygur, sektördeki sorunun çözümüne ilişkin önerilerde bulundu. Öğrencilerin 4 senelik lisenin ilk sınıfında uygulamalı eğitime başlamasının bu noktada önemli olduğunu kaydeden Oygur, “Bu bireysel olarak yetiştirmeyle değil tamamen eğitim sektörü ile ilgili, devletin uygulayacağı politikalarla hem inşaat sektörü hem iklimlendirme sektörü hem mobilya sektörü gibi işçilik gerektiren bütün alanlarda biraz daha orta okuldan sonra çocukları lise düzeyinde bu tarz eğitime yönlendiriyor olmamız lazım. Bunu sadece devletten beklemek de olmaz, ailelerin de yapıyor olması lazım, sonuçta Türkiye’de herkes çocuğunun okumuş olsun istiyor. Bizler de sonuçta işveren olarak eğitimini almış bir personel olsun istiyoruz ama bazı ailelerin de ‘çocuğun bileğine altın bilezik takayım, bir meslek sahibi olsun’ gibi yönlendirmede bulunması lazım” diye konuştu. Bu noktada ailelerin yönlendirmeyi kabul etmesi ile devletin de okuttuğu bu çocukları sektörün içindeki firmalara zorunlu çalıştırma şartı getirmesinin, öğrencilerin sektöre entegrasyonu noktasında katkı vereceğini belirten Oygur, “Devlet firmalara, iklimlendirme bölümünden 2 öğrenciye her yıl staj yaptırma zorunluluğu getirebilir. Okuldaki teorik eğitimle pratik uygulamanın bir araya getirilmesi gerekiyor” dedi.

EKSİKLİK REKABETE YOL AÇTI

Kalifiye çalışan eksikliğini dile getiren Oygur, bu nedenle firmalar arası rekabetin arttığını vurguladı.  “Sektörde genel anlamda usta ya da kalfa açığı olduğu için iyi yetiştirilen çalışanı başka firma gelip daha yüksek maaş vaat ederek bünyesine katıyor” diyen Oygur, “Sektördeki personel azlığından dolayı firmalar birbirinden personel çalmaya başlıyor, bu durum da işçilik ücretlerini arttırıyor” dedi. Türkiye’nin büyümeye elverişli olan bir ülke olduğunu da dile getiren Oygur, “Klima lüksün dışında temel bir ihtiyaç oldu. Türkiye, yatırımın daha yüzde 10’larda olduğu bir ülke. Belki bu oranın yüzde 80’lere çıkması gerekiyor. Yeni yapılan inşaat planlarında klimaya da yer veriliyor. O nedenle sektöre talep yoğun. Zaten Türkiye yatırım yapmaya devam ettikçe, yeni sektörler geliştikçe bizim işimiz olan iklimlendirme devam edecek. Yakın gelecekte iklimlendirme teknolojik gelişmelerle değişebilir ama önemli olan iklimlendirme sektörünün hiçbir zaman sona ermeyeceği” diye konuştu.