Ölüm yolculuğundan vazgeçtiler

Çeşme İmece İnisiyatifi, zor şartlarda yaşayan mülteci kadınların hayatlarına yeni fırsatlar sunuyor. Kadınlar, Basmane’de kiralanan atölyede kendi el emeklerini üreterek ekonomik kazanç sağlıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 28.12.2016 09:36
  • Güncelleme Tarihi : 28.12.2016 09:36
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ölüm yolculuğundan vazgeçtiler

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Yıllardır süren iç savaş ve çeşitli sebeplerle ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecilerin, Avrupa’ya gidebilme umuduyla uğradıkları en yoğun göç duraklarından biri İzmir.

Kimi tüm tehlikeleri göze alarak illegal yollarla karşı kıyıya ulaşırken, kimisi için bu hayal bir felakete dönüşüyor. Her yıl yüzlerce mültecinin hayatı ‘daha iyi bir yaşam’ umuduyla bindikleri teknelerle birlikte kıyıya vuruyor. Ölenlerin sayısı felaketin sadece bir yönü. Savaş, ölüm ve göç bu insanlar üzerinde büyük bir travma yaratıyor. Savaşın bu ağır yükünü kuşkusuz en çok kadınlar ve çocuklar çekiyor.

AVRUPA HAYALİNDEN VAZGEÇTİLER

Çeşme İmece İnisiyatifi, mülteci kadınlar ve çocuklarla birlikte yürüttüğü atölye çalışmaları ile onların hayatına yeni fırsatlar sunuyor. İnisiyatif gönüllüleri, ülkelerindeki iç savaş nedeniyle göç etmek zorunda kalan mülteci kadınların kendi el emeği ürünlerini satarak ekonomik kazanç sağlayabilmeleri için Basmane’de bir atölye kiraladı. Yurtdışı bağışçılarından gelen dikiş makineleri atölyeye konularak kadınların iş sahibi olmalarının önü açıldı. Atölyede sipariş üzerine çanta dikerek kendi paralarını kazanmaya başlayan kadınlar, ailelerini geçindirmeye ve çocuklarını eğitime yönlendirmeye başladı. En önemlisi de birçoğu sürdürülebilir bir yaşam elde etmeye başlayınca ‘daha iyi bir yaşam’ umuduyla Avrupa’ya açılan tehlikelerle dolu ölüm yolculuğundan vazgeçti.

KADINLAR ÇANTA DİKİYOR, ÇOCUKLARI EĞİTİM GÖRÜYOR

İlk olarak Basmane’de yaşayan mülteci aileler arasından ihtiyaç sahibi olanlar tespit edilmeye başlandı. Kendisi ve beş çocuğu ile birlikte yaşam savaşı veren, sokaklarda yaşamak zorunda kalan bir mülteci kadınla tanıştılar. Kira, kışlık kıyafetler ve bazı mobilyalar için maddi destek verildikten sonra, atölyede çalışmaya ve çanta dikmeye başladı. Bu sadece kendisine düzenli bir maaş sunmakla kalmadı aynı zamanda benlik saygısını ve bağımsızlığını güçlendirdi. Şimdi toplamda 6 kadın çanta projesinde çalışıyor ve kendine yeni bir hayat inşa edebiliyor. Atölyede çalışan kadınlar çocuklarını da yanlarında getirebiliyor. Kadınlar çanta dikerken, gönüllüler çocuklar için çeşitli aktiviteler düzenleniyor, bir yandan da dil eğitimi veriyor. İmece İnisiyatifi, projeyi daha fazla mülteci için genişletmeye hedefliyor.

TÜM DÜNYAYA SATIŞ YAPILIYOR

Çeşme İmece İnisiyatifi’nden Gülsüm Postacı, atölye fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlattı.  Yurtdışındaki bağışçılardan gelen dikiş makineleri ile Basmane’de bir atölye kiraladıklarını söyleyen Postacı,uzak ilçelerde yaşayan ihtiyaç sahibi kadınların evden üretim yapabilmelerine de imkan sağladıklarını ifade etti. Postacı, “Bunun yanı sıra projeyi anlattığımız insanlar da bağışta bulunarak yardımcı olmaya başladılar. Torbalı’da bir ailemiz vardı. Evin erkekleri illegal yollarla Almanya’ya gitmişlerdi. Üç kadın, iki genç kız ve iki erkek çocuğu bir başlarına kalmışlardı. Öncelikle onları bir eve yerleştirdik. Projeden bahsettik ve o eve dikiş makinesi götürdük. Kumaş ve materyal yardımı sağladık, onlar da çanta üretmeye başladılar. Ayrıca Çeşme’de Afgan mülteci bir kadın vardı. Evinde üretim yapabilmesi için ona da dikiş makinesi götürdük. Şimdi Basmane’de bir atölye kiraladık. İçerisine bağışçılardan gelen 4-5 adet dikiş makinesini koyduk. Şu an bu işi 6 kadın yürütüyor. Çantalar yurtdışında bir network ağı oluşturan gönüllülerimiz vasıtasıyla satılmaya başladı. 18 avrodan satışa sunuluyor ve tüm dünyaya satışı yapılıyor. Elde edilen gelir tamamen kadınlara veriliyor” dedi.

HEDEF DAHA FAZLA KADINA ULAŞMAK

Hedeflerinin işi projeyi büyüterek onlarca kadının kendi paralarını kazanmalarına aracı olmak olduğunu dile getiren Postacı, “Burası kadınların hem gelip dikiş öğrenebileceği hem de eğitim görebilecekleri bir yer haline geldi. Atölye dediğimiz yer aslında bir ev ortamı. Bir odasında dikiş makinelerinin olduğu, bir odasında çocuklar için kreş ortamı olan bir alan yarattık. İçerisinde çocukların rahatlıkla oyun oynayabilecekleri materyaller, oyuncaklar, boyama kitapları var. Kadınlar bir odada çanta dikerken, gönüllü arkadaşlarımız çocuklarla ilgileniyor. Çocuklara dil eğitimi de veriliyor. Burası bir işletmeden ziyade toplum merkezi gibi… Kadınlar çalışırken çocuklarını dışarıda bırakmak zorunda kalmıyorlar. Çünkü çocuklarıyla birlikte rahatlıkla çalışabilecekleri bir ortam yarattık. Çocuklar dışarıda dilenmesin, mendil satmasınlar diye böyle bir ortam sağladık. Sürdürülebilir bir yaşam elde etmeye başlayınca sokaklarda kalmıyorlar ve ülkeyi terk etmek yani kendilerini ölümün kucağına atmak zorunda kalmıyorlar. En önemlisi de buna engel olabilmekti. Bu tarz bir yaşamı elde ettikleri zaman kendi kendilerine geçinebilecekleri, kiralarını kendileri ödeyebilecekleri, çocuklarını okula gönderebilecek konuma geliyorlar. Dolayısıyla gitmelerini gerektirecek bir durum söz konusu olmuyor” ifadelerini kullandı.

MÜLTECİ ÇOCUKLARDAN YÜREKTEN DOKUNUŞ

Çeşme İmece İnisiyatifi, mülteciler için bağış desteği sağlayabilmek için bir de tişört aktivite projesi geliştirdi. Proje kapsamında mülteci kamplarını ziyaret eden gönüllüler, burada çocukların ellerini ve ayaklarını boyayarak tişörtlere baskı alıyor. Mülteci çocukların el ve ayak izleri, ‘daha iyi bir yaşam’ umuduyla yurtdışında satışa sunuluyor. Mültecilerin günlük yaşam mücadelesini çocuklarla ve kadınlarla birlikte hafifletmeyi amaçladıklarını söyleyen Postacı, “Oraya materyalimizle geldik ve ilk başta tüm çocuklar utangaçtı ve onlarla ne yapmayı planladığımız konusunda şüpheler içindeydiler. Fakat birkaç dakika sonra hepsi katılmak üzere toplandı. Genç bir kız, projeyi kardeşlerine ve arkadaşlarına açıklayarak bize çok yardımcı oldu. Çocuklar ellerini ve ayaklarını renklendirmek ardından tişört üzerine basmak için sıraya girdiler. Gülmeyi bırakamıyorlardı, çok eğlendiler. Anneler bile dahil olmayı istiyorlardı. Bir anne 8 haftalık bir çocuğuyla birlikte bir tişört yapmak istiyordu” dedi.

Haber Merkezi