Önlem al hayat kurtar

EMİRCAN IŞILDAK – ÖZEL HABER

İş Güvenliği Uzmanı Yeliz Yılmaz ve Makine Mühendisleri Odası (MMO) Asansör Kontrol Merkezi Müdürü Berkay Eriş, genellikle can kayıplarıyla sonuçlanan asansör kazaları hakkında konuştu.

İstanbul’da 10 işçinin hayatına mal olan ve toplumda büyük üzüntüye sebep olan, daha sonra İzmir Karşıyaka, İzmit ve son olarak da Sivas’ta da işçi ölümleriyle sonuçlanan asansör kazalarının ihmaller yüzünden gerçekleştiğini belirten uzmanlar, Türkiye’deki vahim tabloyu da gözler önüne serdi. İş Güvenliği Uzmanı Yılmaz, tedbirin ve denetimlerin yeterince yapılmadığını belirti ve ekledi: “İş kazalarını yüzde 98 oranında önleyebiliriz.”

ÖLÜMCÜL KAZALAR EN FAZLA İNŞAATLARDA

İş Güvenliği Uzmanı Yılmaz, yaşanan kazaların nedenlerine değindi. Ağırlıklı olarak inşaat sektöründe meydana gelen iş kazalarının önlemlerin alınması durumunda büyük bir kısmının önüne geçilebileceğine vurgu yapan Yılmaz, “Ülkemizde yaşanan ölümcül iş kazalarına en çok inşaat sektöründe rastlanıyor. Bu kazaların büyük bir kısmı asansör inşalarında montaj ve bakım-onarım işlemleri sırasında gerçekleşiyor. İş kazalarının yüzde 88’i tehlikeli hareketlerden, yüzde 10’u tehlikeli durumlardan ve yüzde 2’si de kaçınılmaz yani sebebi bilinmeyen nedenlerden kaynaklanıyor. Bu oranlar da şunu gösteriyor ki iş kazalarını yüzde 98 önleyebiliriz” dedi.

“TEDBİRİ EN BAŞTA ALALIM”

“Asansörlerde yaşanan iş kazalarının önüne geçebilmek için önlemler alınmalı. Öncelikle iş güvenliği kültürünün benimsenmesi lazım. Bunun yanı sıra personelin iş için uygun nitelikte olması, işverenin yönetmelikler ve iş güvenliği bakımından donanımlı olması, asansörün fiziki yapısının uygun olması gerekiyor. Tabi ki en önemlisi de devlet kurumu yetkililerince yapılan denetimlerin artırılması olarak görünüyor” diyen Yılmaz, alınacak tedbirlere de vurgu yaparak, “Maalesef ki ülkemizde birçok işveren denetim sonrası ya da ölümcül iş kazası sonrası iş güvenliğinin önemini anlıyor. Bu yüzden ilgili devlet kurumlarınca denetimlerin artırılması ile iş kazası oranını azaltabiliriz. İş kazalarından işveren, personel, iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ve ilgili devlet kurumları sorumludur. Küçücük bir ihmal bile bir cana mal olabilir. Bu yüzden iş güvenliğinin önemine kaza olduktan sonra değil, çalışmanın en başında varılmalıdır ki kaza riski en aza indirilebilsin” değerlendirmesinde bulundu.

ASANSÖRLERİN YARISI SIKINTILI

Makine Mühendisleri Odası Asansör Kontrol Merkezi Müdürü Eriş ise ülkedeki tabloya dikkat çekti. Kullanıldığı tahmin edilen 500 bine yakın asansörün yarısının sorunlu olduğunu belirten Eriş, “Maalesef asansör kazaları çok sık yaşanıyor. Duyulan kazalar kadar bir de duyulmayan, bilinmeyen kazalar da meydana geliyor. Yalnızca iş için kullanılan asansörler değil binalarda, apartmanlarda kullanılan asansörlerde de sorunlar var. Bu anlamda 2012 yılından itibaren yönetmelik gereği periyodik kontroller yapılmaya başlandı. Ülkemizde 500 bin civarında asansör bulunduğu tahmin ediliyor. Bunların hemen hemen yarısının kontrolleri tamamlanmış durumda” dedi.

“TEKNİK MEVZUAT İŞLETİLEMİYOR”

Eriş yapı denetimlerinin sağlıklı işlemediğine de atıfta bulunarak, “Asansörler kırmızı, mavi, sarı ve mavi etiketlere sahip. Kırmızı kullanılmaz durumda olanları ifade eder. İyileştirilmesi için 30 gün süre veriliyor, aksi halde belediye asansörü mühürlüyor. Bizim ülkemizde de asansörlerimizin yüzde 60’ı kırmızı etikete sahip. Bu oran da yüzde 80’lerden düştü. Çünkü yıllardır bu konuya ve soruna el atılmamış. Süratle da düzeltilmesi gerekiyor. Yani yeni yapılan asansörlerde bile sorun olabiliyor. Bazen de mimariye uymuyor. Bu konuda yapı denetimleri düzgün çalışmıyor. Tavan yüksekliği gibi teknik birkaç noktaya takıldığı zaman, ‘Binayı mı yıkalım?’ deniliyor. Teknik mevzuatlar işletilemiyor. Asansör bakımı yapan firmalar da eksiklere yetişemiyor” diye konuştu.

Haber Merkezi