Örgüt öğrencilerin hayallerini çaldı

EMİRCAN IŞILDAK ÖZEL HABER

Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz’da Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) hain darbe girişimi sonrasında, terörist çetenin Türk Silahlı Kuvvetlerine yıllarca nasıl sızdığı ayyuka çıkmıştı. O dönemde röportaj yaptığımız FETÖ mağduru askeri okul öğrencileri de örgütün yıllar içerisinde Silahlı Kuvvetler içerisinde nasıl çalıştığını dile getirmişti. Örgütün 1980’li yıllardan bu yana sınavlarla nasıl adam kayırdığını, adaletsiz şekilde kendi mensuplarını ordunun kritik noktalarına nasıl getirdiklerini anlatan FETÖ mağduru öğrenciler, 15 Temmuz’un yıldönümünde de örgüte adeta kan kustu, uyarılarda bulundu.

YAŞADIKLARIMIZ SON OLSUN

FET֒nün yıllarca yaptığı ve işkencelere varan kötü muamele yüzünden okullarını bırakmak zorunda kalan ya da kasıtlı şekilde okullardan uzaklaştırılan mağdur öğrenciler, başka mağduriyetlerin yaşanmaması dilediğinde bulundu. 15 Temmuz’un yıl dönümünde hain çetenin baskıları yüzünden tüm hayallerinden vazgeçmek zorunda kalan öğrenciler, yaşadıkları mağduriyetin de son olması çağrısını yaptı. Darbe girişiminden sonra açtıkları sosyal medya hesaplarıyla ve verdikleri mücadelelerle gündeme gelen, yıllar önce kaybettikleri haklarını isteyen öğrenciler, Türkiye’nin çok büyük dersler çıkardığı bu acı tecrübenin yaşanmaması için de birlik oldu. Ülkedeki herkes gibi mağdur öğrenciler de darbeye karışan teröristlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini dile getirdi.

BASKILAR AYYUKA ÇIKTI

Türk Silahlı Kuvvetlerden Ayrılan ve Atılan Öğrenciler Platformu üyesi olup daha önce röportaj gerçekleştirdiğimiz mağdurlardan olan Erkam Köklü, yaşadıklarını gazetemiz aracılığıyla dile getirmiş, terörist çetenin yıllarca askeri okullarda nasıl adam kayırdığını belirtmişti. Köklü, “Her zaman isteğim pilot olmaktı. O yüzden liseyi havacı olarak okudum. Lise sonunda bir sağlık muayenesine tabi tutuldum. O muayenede kalp rahatsızlığı bahanesiyle elendim. İşin ilginç yanı aynı sebepten ötürü birçok arkadaşım da benimle birlikte elendi. Bu bizim için çok büyük bir soru işaretidir. ‘Mitral yetmezlik’ adı verilen bir rahatsızlıktan dolayı bizi elediler. Fakat ben bu rahatsızlığı araştırdım, hekimlere danıştım. Aldığım bilgi erkeklerin yüzde 70’inde görülen bir rahatsızlık olduğu yönündeydi. Bu hastalığın mesleği yapmanıza hiçbir engel olmayacağı söyleniyordu. Durum böyle olunca havadan elendim. Kara Harp Okuluna devam ettim” diyerek hayallerinden nasıl uzaklaştığını anlatmıştı. Köklü ayrıca öğrencilik döneminde maruz kaldığı şiddet ve baskıyı da söyleyerek, “Takım komutanlarımız tarafından sürekli hafta sonu cezalarına maruz bırakıldık. 3-4 ay hiç izne çıkamadığımı bile hatırlıyorum. Normalden farklı şekilde işlerin yürüdüğünü görebiliyordum. Aynı şartlara sahip olduğum arkadaşlarım, aynı düzende ilerlediğim arkadaşlarım ceza almazlarken, ben sürekli ceza alıyordum. Akla mantığa sığmayan gerekçelerle cezalar alıyordum. Başarılı bir öğrenciydim” demişti. “FETÖ soruşturması kapsamında ordudan ihraç edilen isimler arasında benim de takım komutanlığımı yapmış bir isim var. İhraç listesinde kendisinin adını görünce içime bir nebze de olsa su serpildi. Yine de kaybolan yılları geri getirmiyor. Benzer şekilde arkadaşlarımızın da komutanları ihraç edilenler listesinde yer alıyor. Örneğin, okuldayken sınıf arkadaşım olan bir isim 15 Temmuz gecesi sivillere ateş açanlar arasında yer aldı. Buradan da görebiliyoruz ki, örgütü o kadar gizlilikle yürütüyorlarmış. Kendilerini gizliyorlarmış” diyen Köklü, örgütün nasıl gizlendiğini de dile getirmişti.

İADE-İ İTİBAR İSTEMİŞLERDİ

Örgütün baskı ve şiddeti yüzünden böbrek yetmezliği ve kas erimesi hastalıklarına yakalanan bir diğer mağdur öğrenci Naim Koralp Karakoç da “Bizler çocuk yaşlarda vatan hainlerinin elinde işkencelere maruz kaldık. Hayallerimizden uzaklaşmak zorunda kaldık. FET֒nün ilk kurbanlarıydık. 17-18 yaşlarındaki bir insanın kaldıramayacağı şeylere maruz kaldık. Türk Silahlı Kuvvetlerinden Ayrılan ve Atılan Öğrenciler Platformu olarak da hükümetten beklentilerimiz var. Çalınan yıllarımızın telafisini istiyoruz. Üniversitede okuyan arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızdan okula geri dönmek isteyenler de mevcut. Harp Okulu’na geri dönüş yolunun açılmasını istiyoruz. Bizler onurlu ve şerefli insanlar olduğumuz için bu yapıdan tasfiye edildik. İade-i itibar bekliyoruz. Maddi ve manevi olarak yaralarımızın sarılmasını talep ediyoruz” diyerek öğrencilerin isteklerini kelimelere dökmüştü.