- Gündem
- 25.05.2025 20:07
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nın İstanbul’daki kapanışında yaptığı konuşmada, ''Türkiye'nin gelecek umuduna darbe yapmaya kalktılar'' dedi
Sosyalist Enternasyonal'in 6 ayda bir düzenlenen Konsey Toplantısı, CHP ev sahipliğinde İstanbul'da gerçekleştirildi.
Toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 81 ülkeden siyasi parti temsilcileri katıldı.
Toplantının kapanış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bugün İstanbul iradesi gasp edilmiş bir şehir durumundadır. Bundan bir yıl önce 16 milyon İstanbullu 'Şehri kim yönetsin?' diye düşündü, taşındı, son beş yıldır yapılan hizmetlere baktı. Sandık başına gittiler ve her seferinde daha fazla oy verdikleri Ekrem İmamoğlu'nu, her iki kişiden birinden fazlasının oyuyla İstanbul'u beş yıl daha yönetmeye görevlendirdiler. Maalesef biz 1977 yılından beri hiç birinci parti olamamıştık. İkinciliği, üçüncülüğü, zaman zaman baraj altında kalmayı içimize sindiremesek de kusuru hep kendimizde bulduk. 'Daha çok çalışmalıyız, özeleştiri yapmalıyız' dedik. 'Gençleşmeliyiz, kadınlara daha çok fırsat vermeliyiz' dedik. 'Dünyada esen rüzgarları doğru analiz etmeliyiz, Türkiye'ye doğru uyarlamalıyız, doğru bir dil kullanmalıyız' dedik. Hiç seçmeni suçlamadık ve demokrasi dışı odaktan medet ummadık. AK Parti ile en sert kavgalı, tartışmalı olduğumuz dönemde onlarla birlikte; aslında birlikte siyaset yaptıkları, birbirlerini madden, manen destekledikleri, ne istedilerse verdikleri bir cemaat onlarla çatışmaya girdi darbe yapmaya kalktı. 'Darbede birinci partiye darbe yapılıyor, AK Parti'den kurtuluyoruz. Bu ülkeye bu kadar çok zorluklar yaşatan Erdoğan devrilecek' demedik Aksine aradık onları, 'Meclis'i açın. Gelelim, konuşalım, dayanışalım. Sandıkla gelen sandıkla gider' dedik. 'Millet kimi seçtiyse, halk kimi seçtiyse onun arkasında duracağız' dedik. Ben gece yarısı Meclis'te yaptığım konuşmada dedim ki, 'Ana muhalefet partisiyiz. Darbe doğal olarak iktidara yapılır. Ama herkes döner, muhalefete bakar. Ana muhalefetin de gözünün içine bakar.' 'Gözümün içine bakanlara söylüyorum' dedim, 'Demokratik seçimler yapılıp halkımız, milletimiz yeni bir görev verene kadar ana muhalefetteyiz, görevimizin bilincindeyiz, demokrasinin, seçilmiş parlamentonun arkasındayız.' O gün bizi alkışlayanlar, 47 yıl boyunca bizim gösterdiğimiz sabrı seçimden sonra 47 ay göstermeleri gerekiyordu. Cumhurbaşkanlığı seçim takviminin başlamasına 47 ay vardı. 47 gün bile gösteremediler. İlk kaybettikleri seçimde, ilk ikinci duruma düştükleri seçimde darbeye giriştiler. Darbeler hep mevcut iktidara yapılır. Mevcut iktidar, geleceğe darbe yapmaya kalktı. İktidara gelecek olana darbe yapmaya, Türkiye'yi gelecekte yönetecek hükümete, cumhurbaşkanına darbe yapmaya kalktı. Geçmiş yerel seçimlerin seçilmişlerine de darbe yaptı. Ama esas geleceğimize, gelecek olana, Türkiye'nin gelecek umuduna darbe yapmaya kalktılar" dedi.
Özel, "'21'inci yüzyılın ikinci çeyreğinde yapay zeka marifetiyle birbiri ile konuşan, birbirinden öğrenen robotlar insanlığı tehdit eder mi?' idi. Maalesef bu tartışma bir yanda duruyor, sürüyor. Ama dünyanın başındaki en büyük tehdit, birbiri ile konuşan, birbiri ile dayanışan, birbirinden öğrenen otokratlarla, diktatörlerle muhatabız ve onları yenecek güç, sadece ve sadece bu salonun üreteceği dayanışmadır. Biz biliyoruz ki toplumların sorunlarının küresel etkileri oluyorsa, çözümlerin de küresel çapta olması gerekir. Öyleyse yoksulluğa, savaşa, iklim krizine, emek sömürüsü ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı ortak mücadele vermek bugün her zamankinden elzemdir. Bu tespiti yapan Sosyalist Enternasyonel, tüm bu karanlık tabloya karşın İstanbul'dan dünyaya aydınlık ve umut dolu bir dünyayı müjdelemektedir. O aydınlık ve ferah dünyanın kapısını aralayan şey, aramızdaki dayanışmadır. Bizler bu sayede yoksulluk, adaletsizlik ve otokrasi ile mücadeleye devam edeceğiz. Filistin halkının işgal ve ağır baskılar altındaki haklı direnişine el uzatmaya devam edeceğiz. Ukrayna'da akan kanın durması ve başta Suriye olmak üzere her dünyanın her yerinde sürdürülebilir bir barış ikliminin inşası için tüm çabaları destekleyeceğiz. Sosyal demokratların ve sosyalistlerin görevi; sadece partilerimizin yönetim kadroları arasındaki dayanışmayı güçlendirmek değil şüphesiz. Bugün demokrasiye yönelen tehditler, yerel yönetimleri yani belediyelerimizi de derinden etkilemektedir. Bunu seçilmiş belediye başkanları hapiste tutulan bir partinin lideri olarak dile getirmek zorundayım. Üstelik lideri olduğum parti, tüm kamuoyu araştırmalarına göre halen ülkenin açık farkla birinci partisi. Toplumun en yüksek oranda destek verdiği parti. Eğer demokrasi yerelden de tehdit ediliyorsa, yerel yönetimlerimiz arasındaki dayanışmanın da en üst seviyeye çıkarılması gerekir" dedi