Pazar esnafının bereketsiz günleri: Fişimizi çekerlerse birçok sektör biter!

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Soğukkuyu’da yer alan çok katlı pazar yeri diğer bir adıyla Salı Pazarı esnafı, eski siftahlı günlerini mumla arıyor. Pandemi nedeniyle uygulamaya konan karantina sürecinde, tedbirler dahilinde tezgahını açan pazar esnafı, 1 Haziran itibariyle gelişen yeni normalden oldukça umutluydu. Ancak, geçimini pazarcılıkla sağlayan binlerce kişi kısıtlamalar kaldırıldıktan sonra da düşüncelere daldı. Salgın pazar esnafını ciddi anlamda etkilerken; ürün fiyatlarındaki ‘mecburi’ pahalılık, müşterilerin pazar korkusu, tezgahın kurulmadığı günlerde dahi belediye tarafından alınan işgaliye parası ve kriz dolayısıyla çekilen kredi borcu işi daha da çıkmaza sürüklüyor. En azından işgaliye parasının alınmamasını talep eden esnaf, süreç içerisinde tezgah kapatan meslektaşlarını işaret ederek, “Sonumuz onlar gibi olmasın. Esnaf, ekonominin can damarı. Bizim fişimizi çekerlerse birçok sektör biter” dedi.



HERKES ARTIK AYNI DURUMDA
Pazar yerinde 25 arkadaşlarının tezgahının kapatıldığını söyleyen Hazal Dündar, salgından dolayı ürün fiyatlarının pahalandığını, bu durumun satışları çok etkilediğini ifade etti. “Kalabalık oluyor diye insanlar çok mecbur kalmadıkça pazara gelmiyor” sözlerini kullanan Dündar, çok zor koşullar altında pazarcılık yapmalarına rağmen virüsün bulaşmasından endişe duymadıklarını, asıl kaygılandıran durumun salgının uzaması ve bu gidişatın belirsizliği olduğunu vurguladı. Evi kira olan ve salgından önce bankadan tüketici kredisi çeken Dündar, kredilerin üç ay ertelendiğini söyledi ama günlük 50-60 lira ile bu süreci nasıl atlatacağını bilemediğini aktardı. "Eskiden olsa birilerinden borç eder daha sonra çalışır öderdik ama korona o kadar çok insanı mağdur etti ki herkes artık aynı durumda" diyen Dündar, “Millet dışarıda olmadığı zaman biz nasıl satış yapabiliriz ki?” yorumunda bulundu.



PAZARDA SATIŞLAR YÜZDE ELLİ DÜŞTÜ
Salgın öncesinde satışların çok iyi olduğunu ancak karın pandemi dolayısıyla yüzde elli oranında düştüğünü hatırlatan bir başka esnaf Rıza Karakollu da “Eve ekmek götürme derdiyle geliyoruz ama sabahtan akşama kadar 20-30 lira bile kazanamıyoruz. Zor geçiniyoruz, yaz mevsimi en ümitli olduğumuz mevsimken şimdi bu mevsimde bile iş yapamıyoruz. Dua etmekten başka bu süreçte elimizden bir şey gelmiyor” bilgisini paylaştı. Kredi borcunu ödemekte zorlanan diğer bir esnaf Saim Konar ise “Ev kirası var, fatura var, toptancıya ödeme yapmamız lazım, kredilerimiz var. Ama elimizde avucumuzda inanın hiçbir şey kalmadı. Evet, kısıtlamalar kaldırıldı ama eskisi gibi pazar yok yani. İş yapamıyoruz. Müşteri çok az. Gelenler de ‘fiyatlar pahalı’ deyip gidiyor. İnsanlar ürüne el atmaya bile korkuyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi tezgah kurmadığımız günlerin dahi işgaliye parasını alıyorlar” dedi.
Son olarak, ekmeğini 17 yıldır pazarcılıktan çıkaran kadın esnaf Gülsüm Gülkapan’ı dinledik. Gülkapan, “Zarar eden birçok arkadaşımız tezgahı kapattı ya da işgaliye parasını çıkaramadıkları için tezgahları kaldırıldı. Sonumuz onlar gibi olmasın. Esnaf, ekonominin can damarı. Bizim fişimizi çekerlerse birçok sektör biter. Bu zor günleri dayanışma ile atlatabiliriz. Belediye bir an önce sesimizi duysun, esnafın elinden tutsunlar” çağrısında bulundu.