- Gündem
- 24.04.2025 01:02
Bisikletli Ulaşım Geliştirme Platformu kurucularından Hüseyin Tekeli, Bisikletin sadece sosyal ve kültürel boyutuna bakmamak lazım diyerek ekonomik açıdan sağladığı yararlara ilişkin konuştu
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Bisikletli Ulaşım Geliştirme Platformu kurucularından Hüseyin Tekeli ile bisikletin İzmir yaşantısına özellikle de sosyal ve kültürel boyutlarına önceki haberlerimizde yer vermiştik. Ancak Tekeli bugün bisikletin farklı bir yönüne yer vererek ekonomik boyutları ele aldı.
New Yorkta yapılan bir araştırmayı esas tutarak konuşmasına başlayan Tekeli şunlardan bahsetti: Yapımı tamamlanan bisiklet yolları sayesinde, mağaza ve dükkanların satışları yüzde 50 arttı. Bu demektir ki, sokaklar yaşanabilir hale geldiğinde, küçük işletmeler de yayalar ve bisikletliler kadar bundan faydalanabilecekler. New York Ulaştırma Departmanının yaptığı bu araştırmaya göre, trafik kazalarındaki yaralanmalarda yüzde 48 azalma, mağaza ve dükkanların satışlarında ise yüzde 49 artış yaşanmış. Otoparkların, ortak kullanım alanlarına dönüştürülmesi ile kurulan pazarlara talep artarken bu alanlarda ayda en az iki defa sosyal etkinlik düzenlenmiş. Kafelerin önünde otomobiller park etmediğinden dolayı masalar yerleştirilmiş ve müşteri sayısında artış sağlanmış. Bu örneklere sadece New Yorkta değil, başta İzmir olmak üzere bisiklet kendi olan tüm şehirlerde rastlayabiliriz.
STRESTEN KURTULUYORUM
Bisikletin otomobile oranla daha işlevsel olduğunu söyleyen Tekeli, Otomobil kullanan bir kişi yoldan geçerken aklına gelen veya gördüğünde beğendiği bir şeye ulaşmak için öncelikle uygun bir park yeri aramak, park yeri bulduğunda ücret ödemek ve ulaşmak istediği ürünün olduğu yere yürümek zorundadır. Çoğunlukla, park yeri bulmak imkansızdır, bu yüzden durmaz ve yola devam ederler. Şehir dışına taşınan alışveriş merkezlerinin, spor salonlarının, dinlenme alanlarının, kültür merkezlerinin başlıca nedeni işte bu otomobil bağımlılarına park yeri sağlayabilmektir. Oysa ki, bisiklet ile veya yürüyerek önünden geçtiği bir dükkana kişinin girip istediği şeye ulaşması an meselesidir. Alışveriş yapmak için ne benzin yakmama gerek var ne de park yeri parası ödememe. Büyük süpermarketlerin suni havasını soluyarak ve bir ton elektrik yüklenerek rafları arasında ihtiyacım bile olmayan şeyleri almak yerine esnafıma beş kuruş daha fazla ödeyerek tüm trafik, kalabalık ve stresten kurtuluyorum. Mahallemde esnaf olmazsa, burada hayat biter. O zaman gerçekten apartmanın kapısının önünden arabaya binip, süper marketin kapısının önünde inerek yaşanan bir hayat başlar dedi.
LOBİMİZ GÜÇLÜ DEĞİL
Ulaşım alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğine değinen Tekeli, Otomobiller şehirlerde rahatça gezsin diye belediyeler tarafından yapılan otoyollar, altgeçit, battı çıktı, üstgeçitler şehri yayalar için yaşanmaz bir hale getirdi. Şimdi sıra, yapılan yanlışı kabul etmekte ve şehirleri otomobillerden temizlemekte. Yeni bir kentsel ulaşım planı yapılmalı ve uygulanmalı. İyi bir toplu taşıma sistemi, bisiklet ve yaya yolları ile otomobil kullanıcılarının ulaşım alışkanlıkları değiştirilmeli. Bakınız Londra, Paris, Münih, Viyana diye konuştu.
Avrupa Bisikletliler Federasyonu tarafından 2016da hazırlanan raporda bisikletin ekonomik avantajının 215 milyar Euro olarak tanımlandığını vurgulayan Tekeli, Sağlıklı bir yaşam, hava kirliliğine karşı önlem, obezite için çözüm diyerek bisiklet yolları yaptıramıyoruz, belki daha fazla satış ve ekonomik kalkınma dersek bir şeyler olur. Bizim bisikletliler olarak lobimiz güçlü değil, esnaf ve ticaret odaları bu konuda lobicilik yapabilirler cümlelerine yer verdi.