Sayfa Yükleniyor...
Başbakan Binali Yıldırımın Danışmanı Metin Özçeri, Roman toplumunda çok fazla dernek olmasının Romanların yararına olmadığına dikkat çekerek, Artık dernekleşmenin önüne geçilmesi gerekiyor diye konuştu
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İzmir Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin (İZROMDER) Çalışma Bakanlığı Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Başkanlığının desteği ile yürüttüğü İlle de Bir İş Olsun Projesinin son ortak akıl çalıştayı düzenlendi. Sürdürülebilirlik, erişilebilirlik, ön yargılar ve Romanlar konularının işlendiği ilk üç çalıştayın ardından düzenlenen çalıştayda Roman Stratejik Eylem Planının Yerelde Karşılığı masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü Sıfır Ayrımcılık Derneği Başkanı Elmas Arusun yaptığı çalıştaya Başbakanlık Danışmanı Metin Özçeri ve resmi kurum yetkililerin yanı sıra STK temsilcileri katıldı. 2016 yılında Yüksek Planlama Kurulunca onaylanan 2016-2018 Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi Eylem Planının yerelde karşılığının ve başarı derecesinin incelendiği çalıştayda, planın artılarına ve eksilerine dikkat çekildi.
ÖN YARGILI İFADELER
Başbakan Binali Yıldırımın Danışmanı Metin Özçeri, ön yargılar sebebiyle Roman toplumunun içine kapalı kaldığını ve bugünkü sorunların ortaya çıktığına dikkat çekerek, AK Parti döneminde Roman toplumunu temsil eden STKlar daha çok ortaya çıktı. Dernekleşmenin önü açıldı. Süreç içerisinde o dernekler de kendini geliştirdi. Ansiklopedilerde, yasalarda ve kitaplarda bulunan Romanlar ile ilgili ön yargı ifade eden bütün maddeler temizlendi ve ortadan kaldırıldı. Süreç içerisinde bütün bakanlıklar nezdinde Roman çalıştayları yapıldı. Fakat burada biz şunu gördük. Bu planlar ne kadar iyi hazırlanmış olsa da bunların hayata geçmediğini gördük. Hayata geçtiği halde uygulanmayan ve sürdürülmeyen hiçbir planın o topluma faydası olmadığının farkına vardık. Bende bu durumu Başbakan Binali Yıldırıma anlattım dedi.
SİYASİ İRADE GEREĞİNİ YAPIYOR
Bir şeyi hayata geçirmek ile uygulamak arasında fark olduğunu belirten Özçeri, Ortaya çıkarılan stratejik planda 2018 yılına kadar yapılacak olan çalışmalar var. 2018den sonra 2021 yılına kadar da bunun sahada uygulanması sağlanacak. Siyasi irade siyasi iradesini ortaya koymuş fakat alttaki kurumların buna çok fazla önem vermediğini görüyoruz. Bunun nedeni de çok fazla bakan değişikliği ve bürokrat değişikliğidir. Gezi olaylarından beri yaşadığımız sıkıntılı süreçler biliniyor. Bu sebepten dolayı siyasi irade bunlara yoğunlaştığı için bu mesele biraz da atıl kaldı. Bu konu ile ilgili müsteşarı uyardım. Bu konuda bir şey yapmadıklarını söyledim. Bu konuda tüm uyarı ve ikazlarımı yapıyorum diye konuştu.
3 AYDA BİR MÜSTEŞAR DEĞİŞİYOR
Özçeri, bu işe başladıklarında 2009 yılında 85 tane federasyonun varlığına dikkat çekerek, Bir mahallede 5 tane federasyon 11 tane dernek var. Dernekler arasındaki negatif tutumda özellikle benim ve muhatap olacağımız kurumların başındaki insanları Valilik başta olmak üzere siyasi mercilerin kafalarında birçok soru işareti bıraktı. Bu da bu sorunun sekteye uğramasında başka nedendir. Siyasi irade siyasi iradesini koyuyor ancak yetkili kurumlar bir şey yapmıyor. Sıkıntımız 3 ayda bir müsteşar değişikliğidir. En büyük sıkıntımız bu. Stratejik eylem planının içini doldurursak bu sorunlar kendiliğinden çözülecektir. Geldiğimiz noktayı da küçümsememek gerekir. Dernek başkanların aklıselim davranıp bu işi gönül koymaları gerekir. Aynı zamanda dernekleşmenin de artık önüne geçilmesi gerekiyor. Bu işin cılkı çıktı. Bu sürece bizim de sekte vurduğumuzu bilmeliyiz şeklinde konuştu.
BİZLER AZINLIK DEĞİLİZ
Özeçeri, Romanlarla ilgili raporlar hazırlanırken en büyük sıkıntının diğer gruplar gibi Romanların da azınlık olarak ele alınmaları olduğunu belirterek, Bu durum hazırlanan birçok raporda var. Eskiden azınlık ve asli unsur vardı. Eskiden gayrimüslimlere azınlık hakları veriliyordu. Bu kavramı bilmeyenler şimdi de bizleri azınlık olarak gösteriyor. Bu gibi raporlamalar Roman toplumu açısından fayda getiren raporlar değildir ifadelerini kullandı.
ALGI DÜŞÜK
Düzenledikleri çalıştayın Strateji Eylem Planını açısından pilot bir uygulama olduğuna değinen İZROMDER Başkanı Abdullah Cıstır, eylem planının ilk açıklanmasından bu yana geçen zamanda heyecanın azaldığına dikkat çekti. Özellikle Ankarada bürokrasi dünyasında Romanlara karşı algının düşük olduğunu vurgulayan Cıstır, Yereldeki kurumların da yeterli algısı maalesef bulunmuyor. Bu da Stratejik Eylem Planında konulan hedeflerin gerçekleşmesinde büyük bir sorun. Düzenlediğimiz çalıştayla hem yerelde nasıl bir algı oluşturabileceğimizi hem de elde ettiğimiz algı ile nasıl bir sonuca varabileceğimizi tartıştık dedi.
KAYITDIŞI ÇALIŞMA ORANI YÜKSEK
Romanların dezavantajlı gruplar arasında en ön sırada bulunduğunu öne süren Cıstır, mevcut dezavantajları yenebilmek için özellikle yereldeki resmi kurumlara büyük görev düştüğünü ifade etti. İZROMDER olarak Romanların en büyük sorunu olan işsizliğe karşı çözüm üretmek adına İlle de Bir İş Olsun Projesini hayata geçirdiklerine değinen Cıstır, Türkiyede işsizlik rakamları yüzde 12-13lere ulaşmış durumda ve bu rakamlar Roman mahallelerinde yüzde 70-80lere çıkıyor. Kayıtdışı çalışma en yoğun Romanlar arasında görülüyor. Birçoğunun sağlık güvencesi yok. Toplum tarafından dışlanıyorlar ve suça bulaşma oranı yüksek. Bu nedenlerden dolayı bir an evvel resmi kurumların hem yerelde hem de ulusal anlamda aktif olarak görev alması gerekiyor diye konuştu.
ROMANLAR ARTIK KENT MERKEZİNDE
Çalıştayın moderatörlüğünü gerçekleştiren Sıfır Ayrımcılık Derneği Başkanı Elmas Arus ise Roman toplumunun sorunlarının yalnızca Romanları değil, tüm toplumu yakından ilgilendirdiğini belirtti. Kenar mahallelerde yaşayan Romanların kentlerin büyümesiyle şehir merkezlerinde kaldığının altını çizen Arus sözlerini şu şekilde sürdürdü: Romanlar artık kentlerin kenarında gözlerden uzak yaşayan topluluk olmaktan çıktılar. Büyüyen kentler Roman mahallelerini şehrin merkezi yaptı. Diğer yandan son 10 yıl içinde Romanların geleneksel meslekleri geçerliliklerini yitirdi. Bu da kent merkezlerinde yaşayan mesleksiz ve geleceksiz bir toplumun oluşmasına yol açtı. Bu anlamda Romanların sorunları tüm topluma yayılmaya başladı. Geleceksiz bir Roman genci hayatını geçindirmek için suça bulaştığında bu artık tüm toplumu ilgilendiriyor. Üstelik bu sorun zamanla büyüyor ve yayılıyor. Bundan dolayı Romanlar için üretilen eylem planları herkes için büyük önem taşıyor. Roman meselesi toplumun meselesidir. Roman toplumunun meselesi değildir.
Haber Merkezi