Sağlıkçıların sesiyiz

AHMET TOPRAK

Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, sendikanın milli birlik ve beraberliği benimsemiş, bireysel çıkarlarını bir kenara bırakmış, sendikayı bir basamak veya sıçrama tahtası olarak görmeyen bir avuç kişi tarafından kurulduğunu söyledi.

Demircan, “Tüm engelleme girişimlerine, iftira ve niteliksiz söylemlere rağmen sendikamızı bugünlere getirdik. Yıllardır ‘Milli’ olduklarını iddia eden diğer sendika temsilcilerine şu şekilde seslendik; Siyaset yapmayı bırakın, insanlara baskı yapmayın, teveccühlerini kazanın, ortak derdimiz kamu çalışanları olsun… Tabiî ki bu çağrılarımız duyulmadı ve duymazlıktan gelinmeye devam ediliyor. Sendikalar ile birlikte kamu yöneticilerine de ‘Adil, tarafsız ve liyakatlı’ olmalarını söyledik ve bekledik. Bu manada büyük çoğunluk ‘Adil ve tarafsız’ olmayı başaramadı. İstikametlerini bir sendikaya çevirdiler. Bu yöneticiler, muhatapları devletimiz iken maalesef koltuk kaygısı ile kendilerini ve kurumlarını emir aldıkları sendika başkanlarına kurban ettiler” diye konuştu.

BOYNUMUZUN BORCUDUR

Başkan Demircan, Demokratik Sağlık-Sen olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Biz bir olacağız, iri olacağız; diri olacağız” çağrısını önemsediklerini söyleyerek, “Cennet vatan Türkiye’miz üzerinde oynanan oyunlar hepimizin malumu. Acı da olsa 15 Temmuz da bir girişim yaşadık. Milletimiz bu süreçte adeta birbirine kenetlendi. Kardeşlik duyguları arttı. Meydanlarda, memleket sevdalısı, Türkiye sevdalısı yüz binlerce insan sabahlara kadar genç, yaşlı, kadın, çoluk çocuk demeden ‘Demokrasi Nöbetleri’ tuttu. Elbet bu vatan bizim, sahip çıkmakta bizim boynumuzun borcudur. Rabbim C.C. hainlere fırsat vermesin” dedi.

TALEPLERİ ANLATTI

Başkan Demircan, devletin şefkatli eli ve sağlık çalışanlarının sesi olmaya devam edeceklerini söyleyerek, yetkililerden taleplerini şu şekilde sıraladı; “Sağlık Bakanımız başta olmak üzere tüm yetkililerden; ek ödemelerin maaşla birleştirilmesini, fiili hizmet tazminatının tüm sağlık çalışanlarını 3/1 yıl şeklinde kapsamasını, ertelenen görevde yükselme unvan değişikliği sınavının yapılmasını, vekil ebe hemşire 4/c, kamu dışı aile sağlığı çalışanlarının kadro beklentilerinin gerçekleşmesini, vergi dilimi oranlarının düzenlenmesini, defaten gündeme gelen ve genelge yayımlanan kreş sorununun çözülmesini, yine yürürlük tarihinden itibaren ödenmeyerek mağduriyete sebep olan A.S.H. tahin bedellerinde geçmişe dönük ödeme yapılmasını, nöbet ücretlerinin yeniden düzenlenmesini, eğitim, kongre, öğrenim hakkı gibi konularda keyfiyetin son bulmasını, genel sekreterlikler ve sağlık, halk sağlığı müdürlükleri arasındaki koordinasyonun sağlanarak personelin mağdur edilmemesini, geçici görev yolluklarının zamanında ödenmesini, geçici görevin bir mobing unsuru olmaktan çıkartılarak adil bir şekilde yapılmasını, riskli birimlerin kapsamının genişletilerek özellikle kemoterapi uygulanan tüm birimlerim riskli birim sayılmasını, merkez teşkilatına uygulanan ancak ‘taşra teşkilatını kapsamayan’ servis hizmetinden tüm çalışanların yararlandırılmasını, Ziraat Bankası, TKHK ve yetkili sendika arasında imzalan ‘Banka Promosyonu’ anlaşmasının tekrar gözden geçirilmesi ve mağduriyetin ortadan kaldırılmasını, iş sağlığı güvenliği birimlerinde görev yapan çalışanlara yaptıkları işin niteliğinin maddi karşılığının ödenmesini, YÖK’ün değişkenlik gösteren sağlıkta üst öğrenim sayılan bölümleri belirlemesini sağlık çalışanlarımız adına talep etmekteyiz.”

Haber Merkezi