Sağlıklı su nasıl olmalıdır?

Yıllardır su analizleri yapan Kimyager Zehra Aytun, sağlıklı suyun nasıl olması gerektiğini ve sağlıklı suda olması gerekenleri sıraladı. Sağlıklı bir suyu anlamanın çeşitli yolları olduğunu belirten Aytun, “Sağlıklı bir su pH’ı yüksek, kokusuz, renksiz, berrak ve içimi hoş olmalıdır” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 16.02.2016 08:18
  • Güncelleme Tarihi : 16.02.2016 08:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sağlıklı su nasıl olmalıdır? haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Gündelik hayatımızda ve yaşamımızın her noktasında asla vazgeçemeyeceklerimizin başında su geliyor. Peki, sağlıklı bir suyu nasıl anlayabiliriz?

Sağlıklı bir su, berrak, renksiz, kokusuz, tortusuz olmalı, toksit maddeler içermemeli, bakteriyolojik açıdan temiz olmalı, kimyasal yönden içerdiği mineraller, İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik’teki belirtilen sınırları aşmamalıdır. Su; kokusuz, renksiz, berrak ve içimi hoş olmalıdır.

PARTİKÜL OLMAMASI GEREKİR

Yıllardır su analizleri yapan bir firmada çalışan Kimyager Zehra Aytun da içme sularının özellikle içilebilir olması için en önemli şeyin hastalık yapıcı mikroorganizmaları içermemesi olduğuna dikkat çekerek, “Aynı zamanda kokusunun olmaması, renksiz, berrak ve içimi hoş olan bir su olması gerekiyor. Biz yaptığımız analizlerde suyun kimyasal, biyolojik ve fiziksel olarak özelliklerine bakıyoruz ve ona göre suyun içilebilir veya içilemez olarak karar veriyoruz. Fiziksel özelliklerine bakarken rengi, kokusu, sıcaklığına bakıyoruz. Fiziksel özelliklerine baktığımızda aynı zamanda suda tortunun olmamasına dikkat ediyoruz. Tortu dediğimiz şey suyun içinde bizim karşımıza partikül olarak çıkan şeydir. Bunlar suya bulanıklık veren maddelerdir. İçilebilir bir suyun içinde partikül olmaması gerekir. Biz analiz yaptığımız sulara teşhisi koyuyoruz arıtma firmaları da gerekli olan iyileştirmeyi yapıyor” diye konuştu.

SUYA OZONLAMA İŞLEMİ YAPILMALI

Aytun, suyu depolayıp şişede veya damacanada satışa sunan firmaların genelde suyu ozonlamayı tercih ettiklerini söyleyerek, “Su, dolum esnasında hava ile temas edeceğinden bakteri alabilir ve tüm yapılan dezenfekte işlemleri boşa gidebilir. Bu bakteriler hızla çoğalarak sağlığa zarar verebilir. Dolayısı ile dolum esnasında bakterilerin suya karışmasını engellemek amacı ile ozonlama yapılır. Kapağı kapatılan ve hava almayan bir şişede ozon havanın sıcaklığına göre bir sürede parçalanarak tekrar Oksijen (O2) halini alarak suya karışır. Ozonlama işlemi kaynak suyunun müşteriye gidene kadar hijyenik şekilde kalmasını sağlamak amacıyla yapılır. Suda bakteri olmaması gerektiğinden dolayı damacanada suyun çok fazla beklememesinde fayda vardır. Çünkü su çok fazla beklediği zaman bakteri oluşumu riski daha da artar. Biz suyu tüketenler olarak aldığımızda bunlara dikkat etmemiz gerekir. Onlar da suyun depolanması ve şişelenmesi kısmında bunlara dikkat etmeliler” ifadelerini kullandı.

SUYUN SERTLİĞİ ORTA DERECEDE OLMALI

Suda bakteri ve mikro olmaması gerektiğini belirten Aytun, “Suda bakteri veya mikrop olursa insanlarda ishale veya karın ağrısına sebep olur. Bu yüzden suda kesinlikle mikrop olmaması gerekir. İçme suyunda, Avrupa Birliği Fransız sertlik değerinin minimum 15 (FSº), WHO’da minimum 10 (FSº) olmasını önermektedir. Kullandıkları suyun sertliği çok yüksek ise diyelim ki 50’nin üzerinde ise biz bu değerleri kabul etmiyoruz. Biz Fransız sertliğini kullanıyoruz. Suların sertliğinin genelde orta derece olması tercih ediliyor” şeklinde konuştu.

SUYUN PH’I 7 VE ÜZERİ OLMALI

Aytun, sudaki pH değerinin genelde 7’nin üzerinde olmasını istediklerini dile getirerek, “pH, suyun asit ve baz durumunu gösterir. Genel olarak pH değeri 4,5 ile 9,5 arasında değişmektedir. pH değeri 7 olan su nötrdür, asi-baz dengesi sağlanmıştır. 7 üzeri değerler o suyun alkali, 6 ise asidik olduğunu gösterir. Dünya Sağlık Örgütü standartlarında içme suyu için önerilen veya izin verilen pH değerleri yoktur. Alkali bir suyu tercih etmemizin nedeni vücuttaki iç organlarımızın alkalik özellik göstermesidir. Bu yüzden de alkali su alınması sağlık açısından daha uygun bulunuyor. Suyun pH değerini 7,5 ve 8,5 arasında olmasını genellikle tercih ediyoruz. Suda yüksek pH olunca vücudumuzun ihtiyacı olan kalsiyum ve mineraller de suda daha fazla ve istediğimiz miktarlarda bulunuyor. Yüksek pH değeri olan suda kalsiyum, magnezyum gibi mineraller bulunduğu için alkali su daha çok tercih sebebidir” diye konuştu.

YUMUŞAK SU DAHA ÇOK TERCİH EDİLİR

Aytun, demir ve manganın da içme sularında olmaması gerektiğine değinerek, “Suda demir ve mangan (manganez) olması suyun rengini değiştirir ve bulanıklığa sebep olur. Aynı zamanda su borularında korozyona neden olarak pas oluşmasına sebebiyet verir. Aynı zamanda çamaşırda ve kumaşta da leke bırakabilir. Suda demir çok fazla olduğu zaman suda kahverengi bir renk olur. Bu da demir bakterilerinin çokluğundan kaynaklanır. Suyun rengi kırmızı ve kahverengimsi bir hal alır. Sağlıklı bir içme suyunda bunların olmaması gerekir. Suyun yumuşak olması daha iyi olur. Su sert olunca çamaşır yıkarken çok daha fazla sabun tüketilir. Bu yüzden sanayide yumuşak sular daha çok tercih ediliyor” şeklinde konuştu.